MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Neresinden tutsan elinde kalıyor
Tayfun MARO
YAZARLAR
23 Aralık 2019 Pazartesi

Neresinden tutsan elinde kalıyor

Türkiye’nin son kırk yılı, “tükenişten çöküşe” bir yol hikâyesi gibi…

Türkiye, sistemde tutunmasını sağlayacak dönüşümleri yetmişli yıllarda gerçekleştiremedi.

Buna karşılık, uluslararası sistem, seksen darbesiyle Türkiye’yi üretimden uzaklaştırırken, Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü’nün yeni trend oluşunu yanlış okudu.

Yine aynı dönemde, yeşil kuşak politikasının gölgesinde, Cumhuriyet’i islamlaştırmanın önü açıldı. Cumhuriyet devriminin getirdiği seküler yapının kurumlarının içi yavaş yavaş boşaltıldı.

Küreselleşme politikalarıyla ülke bütünüyle dış dinamiklerin etkisine açık hale geldi.

İkibinli yıllara geldiğimizde, islamlaştırma politikalarının gereği olarak, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinin ve felsefesinin dejenere edildiğini ve devletin içi boşalan kurum ve kuruluşlarının kaderine terk edildiğini gördük.

Yine bu dönemde, denetim mekanizmalarının bilerek işletilmediğine sıkça tanık olduk. Şimdi de, islam normlarına dayalı yeni bir denetim politikası oluşturuluyor.

Devlete siyasal islamın hâkim olmasının koşulları, bu kırk yıllık yıkımla birlikte olgunlaşmıştır.

Ve nihayet, gerçek bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmaya başladı; Ülkece ayakta kalacak enerjimiz hızla tükeniyor.

Siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ülkeyi ayakta tutan bütün alanlarda sistem sürekli irtifa kaybediyor.

Bu gidişin başına açacağı işleri gören Erdoğan yönetimi, “Kurtuluş İslam’da” başlığı altında bir sığınak inşa ediyor.

Ve bu sığınağı inşa ederken yarattığı ulusal ve uluslararası ölçekte sorunlara her gün bir yenisi ekleniyor.

Etki alanını bölgede ve Dünya’da genişletmek için Akdeniz’de hareketlenen Erdoğan yönetimi, bölgede tansiyonu yükseltiyor.

Akdeniz ve Libya’da Erdoğan yönetiminin izlediği politikalar için yapılan, “Türkiye, Akdeniz ve Libya’da çiğneyebileceğinden fazlasını ısırıyor!” değerlendirmesi doğru çıkarsa, işimiz çok zor.

İçeride ise, rejimi islamlaştırmak üzere somut adımlar atılmaya başladı. İslami değişim ve dönüşümün ilk belgeleri Resmi Gazete’de yer aldı bile…

Önümüzdeki yıl, “Değerlerden Pratiğe Ortak Bir Fıkıh-Hukuk Politikası” başlığı altında, Şeriat Çalıştayı düzenleniyor. Çalıştayı yapma gerekçesi; Pozitif hukuk yapılarının yeryüzü ölçeğinde ahlak krizini aşmaya yetmemesi…

Hal böyle iken, muhalefette olan bitene baktığımda, endişem artıyor, içim daha da kararıyor.

Hele İzmir’de, İktidara direnmekle ünlü bu şehirde, muhalefetin siyaset niyetine yaptıkları, son derece umut kırıcıdır.

Demokrasiyi Urla’dan mı başlatmalı? Kaz Dağları’na yeni bir piknik mi yapmalı? Delege pazarlarını her mahallede mi kurmalı? Zorlu Holding kent suçu mu işliyor? Sanki şehre karşı suç işlenmeyen bir köşe kalmış gibi…

Türkiye’yi dört bir tarafından kuşatan cehalet, husumet ve ihanetin gündelik hayatın olağan akışına dönüştüğü koşullardayız.

Bu topraklarda yaşama hakkını bize çok görenler, nihai darbeyi indirmek için geri sayıyor.

Evet, sıkça tekrarlandığı gibi, İzmir dişi bir şehir; ama mahalle yanarken saçlarını tarayan dişi olmadığını bir anlasalar…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gürkan
 24 Aralık 2019 Salı 16:33
Türkiye'de şeriatın gelmeyeceği kanıtlandı mı? Herhalde biz başka ülkede yaşıyoruz.
 muhalif
 23 Aralık 2019 Pazartesi 20:17
hükümetin "ihvancı" yaklaşım yani Müslüman kardeşler sempatisi ne yazikki, esad ve sisi ile görüşmesini engelliyor. CB. BM.de bile ölümü nedeniyle mursiyi savunmadımı? Suriyede eski öso yeni smo. na destek le suriyede cihatçı ve ihvancı bir "bölgesel yönetim" hayali hala devam etmekte. doğu Türkistan zülmü yalan ise, geçmişte ıraktaki Türkmenleri niye kabul etmediler? acaba şii yada alevi oldukları için mi? bu mezhep eksenli siyasetin bir kazanımı olmaz.
 muhalif
 23 Aralık 2019 Pazartesi 20:05
70 lere gitmeye gerek yok 2006 ya gidelim. bakü-ceyhan boru hattı açılmış, adana yumurtalıkta rafineri projeleri, doğan, sanko ve çalık projeleri, EPDK.Doğan a bildik sebeplerle izin vermiyor, sanko ve çalık ruhsat alıyor, aynı dönem Aliağa için Socarda izin alıyor, bugün sonuç ortada, hani üretim diyoruz ya, bu projelerden sadece Socar ın Star rafirenisi gerçekleşiyor, diğerleri siyasetten yalan oluyor. başka sözüm yok.
 Lombak
 23 Aralık 2019 Pazartesi 19:24
Buyrun Seyit Rıza heykeli ve Şeyh Sait meydanı isminin kaldırılması için yazı yazın. Ben kaldırılmasını istiyorum. Ya siz?
 Lombak
 23 Aralık 2019 Pazartesi 14:29
Şeriat geliyor korkular salmak 20. yy refleksi. Şeriatın gelmeyeceği daha kaç kez kanıtlanmalı. Laik-dinci çatışmasını en çok isteyen kesim fetöcüler şu anda. En çürümüş zamanlarda yaşıyoruz. HDP, batı yalanı olan "Doğu Türkistan zulmü" yalanına destek veriyor. Bu hikayeleri bana yutturamazlar.
 Lombak
 23 Aralık 2019 Pazartesi 14:23
Libya ile deniz sınırı anlaşması Mısır'a da fırsatlar olduğunu hatırlattı. Esad la ve Sisiyle gòrüşmek sıkıntıları giderir.
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 23 Aralık 2019 Pazartesi 13:37
Türkiye'nin bu durumlara düşmesinde, en az iktidar kadar muhalefetin de payı vardır... Bir başka deyişle, muhalefet olmadığı için Türkiye bu durumlara düşmüştür.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz