MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Öğretmenler Günü
Metin ÖNEY
YAZARLAR
23 Kasım 2018 Cuma

Öğretmenler Günü

Yarın 24 Kasım…

“Öğretmenler Günü”...

Bu vesileyle bir kez daha “Başöğretmen Atatürk”ü ve tüm öğretmenlerimizi saygı ve sevgi ile anıyorum.

Evet, Başöğretmen Atatürk

Elinde tebeşir, karatahta karşısında alfabeyi öğreten Atatürk…

Yıl 1953.

Ardeşen Merkez İlkokulu…

İkinci sınıftayım…

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına 10 gün var.

Öğretmenimiz, merhum Besim Nebioğlu

Birinci dersten sonra teneffüs için zil çaldı ve arkadaşlarla beraber okulun bahçesine çıkacağımız sırada öğretmenim elimden tuttu ve “Sen kal…” dedi.

Herkes çıktıktan sonra bana elindeki kağıdı vererek, “Burada bir şiir yazılı. Onu ezberleyip Cumhuriyet Bayramında okuyacaksın” dedi.

Kağıdı aldım ve şiirin yazarının Orhan Şaik Gökyay ve “Bu Vatan Kimin?” adlı şiir olduğunu okudum… “Pekiyi öğretmenim” dedikten sonra akşam büyük bir heyecanla eve gittim. Babama durumu anlattım. Rahmetli babam “Şiiri oku hele…” dedi ve birkaç kez okudum ve babamın benden önce şiiri ezberlediğini gördüm. Merhum babam çok zeki bir insandı. Sonra bana ders çalışacağım saate kadar defalarca okutarak şiiri tabir uygunsa seller sular gibi ezberletti.

Sabah okula gittim ve öğretmenim ezberleyip ezberlemediğimi sordu ben de “Ezberledim öğretmenim” dedim. Biraz hayret edince, “Babamın yardımıyla” dedim ve durumu anlattım. O zaman merhum öğretmenim “Ah Lütficiğim – babamın adı Lütfi idi - ya sen okusaydın kimbilir ne olurdun?” dedikten sonra biraz da öğretmenim çalıştırdı ve 29 Ekim günü geldi çattı.

O zaman Ardeşen’in ortasında büyük bir kavak ağacı vardı ve o ağacın yanına tahtadan bir kürsü kurulur, halk o kürsünün etrafında halka şeklinde toplanır ve büyük bir coşku ile bayramlar kutlanırdı. Kaymakam vekilinin konuşmasından sonra görevli beni takdim etti… Ve ben kürsüye çıktım. Hemen yanı başımda öğretmenim Besim Nebioğlu duruyordu ve bana usulca, “Heyecanlanma, takılırsan ben sana yardım edeceğim”  dedi. Şiiri seller sular gibi okudum ve o gün kürsüye çıktım o çıkış bir daha inmedim…

İlkokul bitinceye kadar hemen hemen bütün bayramlarda şiirleri ben okudum.

Bu olay benim sonraki hedefimi belirledi ve belki de “politika hevesim” öyle başladı denebilir.

Sonra beşinci sınıfa geldik…

O zamanlar bitirme sınavları vardı…

Sınavlar başlamadan önce öğretmenimiz her birimizin ayrı ayrı isimlerimizin kabiliyetlerimize göre geçtiği bir şiir yazdı.

Şiirin tamamı ezberimde yok...

Ancak benimle ilgili bölümü unutmadım:

Avukat, zeki küçük Metin’im,

Sınıfın gülü çalışkan Arif’im,

Matematik kalfası Sami Ercan’ım,

Fedadır uğrunuzda canım…

Öğretmenim ilerde meslek olarak da ne olacağımı adeta keşfetmişti.

Ruhu şad olsun…

Bir kez daha bütün öğretmenleri saygı, sevgi ile anıyorum. Başöğretmenimize de minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Aramızdan ayrılanlara da rahmetler diliyorum.

42’nci yılı doldurduğumuz şu günlerde, “bir öğretmenle evli olduğum” için çok mutlu ve memnun olduğumu ifade etmeyi “Öğretmenler Günü”nde sevgi ile belirtiyorum…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
  Bekir Bozkaya
 23 Kasım 2018 Cuma 12:27
Vefa,kadir bilirlik ve takdir edebilme duygusu herkese nasip olamıyor.Hala öğrenip öğreterek değerlendirmek büyük maharet.Kaleminize bereket,yüreğinize sağlık.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz