MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ölümden acıdır ‘yalnız’ ölmek!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Eylül 2019 Çarşamba

Ölümden acıdır ‘yalnız’ ölmek!

Bakın, köylerde kimse yalnız ölmez!

Mega kentlerde ise…

Öldüğünden gün geliyor, kimsenin haberi olmuyor…

Apartman yaşamı komşuluğu tarihe gömdü…

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki gibi…

Pencereden pencereye…

“Huuu Aysel, n’apıyorsun?” diyen yok artık…

Oğlunun eline bi’fincan tutuşturup…

“Git, Emine Teyze’nde şeker varsa biraz versin!” diyen…

Apartman sakini de kalmadı…

Aslında o bi’fincan şeker bahane…

Komşu iyi mi, tuvalete giderken düşmüş filan olmasın…

Dümenidir o…

Yalnızlık acı kaderdir…

Ama…

Yalnız ölmek, ölümden de acıdır…

***

Sonbahar ya…

Yeşilçam Çınarı’ndan yapraklar dökülüyor habire…

Türk Sineması’nda…

Esas oğlanın sadık dostu rollerinde…

Sevecen tiplemesiyle…

Milyonların sevgilisi olan Süleyman Turan

83 yaşında…

Yapayalnız öldü…

İşin en acı yanı…

Ünlü aktörün kalp krizinden hayatını kaybettiği…

İki gündür…

Kapıdaki gazeteleri almadığı için…

Şüphelenen komşularının polisi aramasıyla ortaya çıktı…

Çilingir geldi, kapı açıldı…

Polisler ve komşuları “Süleyman Abi”nin cesediyle karşılaştı…

***

Cenaze evden çıkarılırken…

Komşularından biri şöyle dedi:

En son bir hafta 10 gün kadar önce görüşmüştük…”

Neden “komşuluk sizlere ömür” dedim, işte bundan!

***

Kader, bazen ağlarını çok garip örüyor…

Yakınlarının dışında pek kimseler bilmez…

Yıl; 1970…

Neredeyse 50 yıl önce…

Seyahat etmeyi çok seven Süleyman Turan

Hawaii'ye giden uçağı 15 dakika geciktiği için kaçırıyor…

O uçak iki saat sonra Büyük Okyanus'a çakılıyor…

Kurtulan olmuyor…

Ne garip di’mi?

Yarım asır önce Azrail’e çalım atan ünlü aktör…

Dünyaya gözlerini açtığı İstanbul Kadıköy’deki evinde…

Yapayalnız ruhunu teslim etti…

***

Aslında, şunu da bilenlerin sayısı azdır…

Süleyman Turan…

Bir Kore Gazisi’dir…

Yedek subay olarak askerlik yaparken Kore Savaşı başlamıştı…

Gönüllü olarak Türk birliğine katıldı, Japonya’ya gitti…

***

Kader bu ya…

Aklından artistlik geçmeyen bir genç düşünün…

Japonya’da bir gece kulübüne gidiyor ve…

Sular, seller gibi İngilizce konuştuğunu gören yönetmen…

“Şu bar sahnesini seninle çekmek istiyorum” diyor…

İşte bak!

Dönüyor Türkiye’ye…

Üçüncü sınıfta ara verdiği…

İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi bölümüne devam etmiyor…

Çünkü, aklı-fikri tiyatroda…

Bir oyunda küçük bi’rol buluyor…

Ancak hayatını da kazanması gerekiyor…

At yarışlarında bilet satmaya başlıyor…

O tarihlerde (1963) Ses Dergisi “Sinema Yıldızı” yarışması açıyor…

Balıklama dalıyor…

Ajda Pekkan ve Ediz Hun birinci seçiliyor…

Yarışmanın hatırına…

“Sayın Bayan” filminde minik bir rol veriyorlar…

Matrak bi’şi daha var…

Afişe sığmaz diye…

Gerçek soyadı “Başturan”ı kısaltıp “Turan” yapıyorlar…

Biz O’nu bugüne kadar hep…

Bu yüzden “Süleyman Turan” olarak tanıyıp, sevdik…

***

52 yıl boyunca durmadan film çekti…

Sanat hayatı boyunca bi’kez olsun…

Esas Oğlan, yani “jön” rolü yakalayamadı ama…

Biri Adana Altın Koza’da…

Diğeri Antalya Altın Portakal’da…

“En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini topladı…

“Dikkat Kan Aranıyor” filmindeki…

Akıl hastanesinden kaçan deli rolündeki performansı…

Türk Sineması’nda…

Hala “Oscar”lık rol olarak konuşuluyor…

***

70′li yılların ortasında…

Yeşilçam’da seks furyası başlayınca…

Tasını tarağını topladı, köşesine çekildi…

Dergi ressamı olarak ekmeğini taştan çıkardı…

Yıllarca çizgi romanları gazetelerde yayınlandı…

Mizah dergisi Akbaba’da karikatürleri baş tacı oldu…

Film afişleri çizdi, kitapları resimledi…

Durmadan senaryo yazıyordu…

Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinden…

“Dönme Dolap”, “Baş Belası” ve “Sevgili Dayım”ın senaryolarında…

Süleyman Turan imzası ışıldar…

***

Bitiriyoruz…

Görün bakın, bugün cenazede herkes…

“O’nu çok arayacağız” diyecek…

Ben de diyorum ki…

“Eee, arasaydınız o zaman… Arasaydınız da böyle sessiz ve kimsesiz veda etmeseydi sevenlerine…”

Şimdi…

Yüzlerce Türk filminde…

Esas kızların hiç aşık olmadığı iyi adama veda zamanı!

Işıklar içinde uyusun…

Nokta…

Sonsöz: “Yalnızlık tek kelime, söylenişi ne kadar kolay… Halbuki yaşanması o kadar zordur ki… / Goethe – Alman Edebiyatçı…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Basak Tumerkan
 17 Eylül 2019 Salı 23:03
Bir nebze de olsa yorum yazan dostlarimizla onun son yillarini anlatabildikse ne mutlu bize..
 NURAN KARACA
 16 Eylül 2019 Pazartesi 13:38
Fani dünya'nın yolcusu değil miyiz?, ancak bu acı gerçeğin ve yalnızlığın mutluluk reçetesinin hangi yaşta olursa olsun üretken bir hayat olduğunu bilen sevgili Süleyman Turan ağbimiz, hatta ,en son filmini Almanya da çekiyordu sosyal medya da gezinen bu yazı'ya istinaden, sevgili Süleyman ağbimiz için ???? diyorum ki ! O hiçbir zaman yalnız değildi, sosyal , pozitif bir adamdı ,bakkal,manav, kasabı, Kadıköy/Kalamış halkı , ayrıca aynı kandan olmasa da gerçek dostları, kızı ve torunu vardı, o sadece dinlenmek ve okumak için yalnızlığı tercih ederdi, o yaşta olup da formunu korumasını bilen , zamana meydan okuyan yakışıklı aktör olarak öldü.
 Bade Dedemen
 16 Eylül 2019 Pazartesi 02:32
Süleyman Turan asla yanlız değildi.. çok sevdiği dostları ve bir kızı vardı.. masdi durumu son derece iyiidi.. istese evde birini çalıştırabilirdi.. ama evde yanlız olmak onun tercihiydi.. asla ama asla yanlız kimsesiz üZgün bişekilde göçmedi bu hayattan... evde yanlız olmayı resim yapmayı düşünmeyi severdi.. bu onun tercihiydi.. o bu hayattan çook mutlu gittii..
 Hasan Alaeddin Ozyurt
 15 Eylül 2019 Pazar 17:50
Ayni muzik ailesinden biri olarak Suleyman Turan hakkinda Basak Tumerkan hanimin yorumuna katiliyorum.Suleyman bey yalniz olmedi..
 Basak Tumerkan
 14 Eylül 2019 Cumartesi 16:09
Herkesin yanlış bildigi bir sey var, duzeltmek isterim.. Suleyman Turan yalnız degildi.. Biz onun ailesi gibiydik, ünlü degildik, cunku onun ünle, mevkiyle, gösterişle işi yoktu.. Son yılların da kendi sectigi dostlariyla medyaya tasinmayan çok guzel bir hayati vardi.. Haftanin en az 2 gunu muzikli sphbet gunlerimizde mutlaka gelirdi, sarkilar soyler, bizlere eslik ederdi.. Yalniz yasamak kendi tercihiydi ama asla yalniz degildi, hemen hergun konusurduk, herseyini bilirdik, gururundan cok fazla kimseye acilmazdi, keske tv ve cenazede ah vah edenler yerine biz anlatabilseydik onu.. Cok farkli seyler soylerdik.. Ayrica sonucta herkes yalniz ölür, buyuk adamlar daha da yalniz ölür.. Oyle tercih ederler.. Çünkü onlari anlamak kolay degildir.. Cok ozel, cok gururlu, cok alcakgonullu, artik esine rastlanamayaczk gercek bir sanatciyi kaybettik... Onu oyle ozluyoruz ki... Her fzniye keske boyle yalnizlik kismet olsa.. Saygilarimizla Basak Tumerkan(piyanist) ve Kader bagladi bizi muzik ailesi...
 Nihat YILMAZ
 11 Eylül 2019 Çarşamba 10:07
Sizi çok önemli bir konuya değindiğiniz için tebrik ediyorum .Peygamberimiz(SAV) ne demiş 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir'.Bırak bir ihtiyacı var mı diye sormayı komşularımıza bedava olmasına rağmen selam bile vermiyoruz,hal ve hatırını sormuyoruz.YAZIK ÇOK YAZIK .Aynı durumla bizde karşılaşabiliriz.
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 11 Eylül 2019 Çarşamba 09:29
Aydınlıklar içinde yatsın.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz