MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Seçimlere doğru toprak reformunu gündeme getirmek!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
2 Mayıs 2015 Cumartesi

Seçimlere doğru toprak reformunu gündeme getirmek!

7 Haziran 2015’te yapılacak genel seçimlere hazırlanan siyasi partilerin seçim programlarında tarım ve çiftçilikle önermelerin içinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Toprak Düzenine ilişkin bir tespit ve önerme bulamadım. Sanki bu bölgede topraksız köylü yok, her köylü geçinebilecek toprağı sahip. Ancak bir zamanlar bu ülkede toprak reformu ile ilgili tartışmalar vardı. Kimisi Tarım Reformu, kimisi de Toprak Reformu derdi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Düzeni Ne?
Size, Toprak Reformu ile ilgili olarak Ergün Türkcan’ın hazırladığı İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınlarından “Attila Sönmez’e Armağan-Türkiye’de Planlamanın Yükseliş ve Çöküşü 1960-1980”adlı bir kitapda Bilsay Kuruç’tan bir alıntı yapacağım.
Kuruç, 8 Haziran 1978’de dönemin Başbakanı Ecevit’e sunmuş olduğu özel notta şunları özetle şunları yazmış:
• Bölgenin (Güneydoğu Anadolu Bölgesi)toprak düzeni,“Feodal” diyebileceğimiz ve bölgenin (Gaziantep dışında) tümüne yaygın büyük toprak mülkiyetidir.
• Bölgenin tüm sorunları ertelenemez ve birbirinden ayrılamaz nitelikte olmasına rağmen, temel çözüm toprak mülkiyetinde yatmaktadır. Bölgede, topraktaki büyük mülkiyede dayanarak gelişmeye başlayan kapitalistleşme önlenemez veya önemsiz kılınamazsa bölgenin sorunlarını elde tutabilme ve bunlara egemen olabilme olanağı bulunamayacaktır.
Aradan geçen bunca zaman içinde toprak reformu ile ilgili herhangi bir gelişme olamadı.Ancak bölgedeki Kürt ayrılıkçı hareketi giderek kapitalistleşmeye dönüşen feodal düzenden beslendi.
Anlaşıldığı üzere, Kürt ayrılıkçı hareketinin egemen olduğu bölgede toprak mülkiyeti, aşiret örgütlenmesi altında toprak ağalarının denetiminde. Ağalara ait topraklarda yoksul Kürt köylüsü, yarı aç, yarı tok varlığını sürdürmeye çalışıyor. Seçimlerde oylar kitlesel olarak atılıyor ve beyler meclise giriyor. Milletvekilleri ve belediye başkanları, genellikle ya toprak ağaları ya da yakınlarından... Sanayici ve ticaret erbapları da benzer sınıfsal yapıda. Kürt köylülerinin kimileri de toprağa bağlı olmaksızın hayvancılık yapıyor. Ancak bunların bir kesimi, güvenlik nedeniyle hayvancılığı bırakmak zorunda kalmış. Kentlere gelen yığınlar, sanayi ve hizmet sektörünün yeterince gelişememesi nedeniyle işsiz. Bölgede eğitim ve sağlık hizmetleri de talebi karşılamaktan uzak.
Geldiğimiz noktada başka bir değişim de söz konusu olmuş. Bölgede, ağalara, beylere kooperatif kurdurmuşlar ve başlarına geçirmişler. Böylelikle dünyanın hiçbir bölgesinde gözlemlenmeyen bir kooperatifleşme modeli ortaya çıkmış. Daha önce yazdığım bir yazıda, bu yeni kooperatifleşmeye “Aga-Koop”adını vermiştim. Şimdi, bölgenin yoksul köylüleri, Aga-Koop adı verilen kooperatifin kağıt üstünde eşit(!)ortakları, ancak eskiden olduğu gibi boğaz tokluğuna yaşamaya devam ediyorlar.
Çözüm, Toprak Devrimi’ni kapsayan ”Bölgesel Kalkınma Planı”ndan geçmekte
• Çözüm, bölgedeki feodal yapıyı tasfiye edecek olan ve temelinde Toprak Devrimi’ni kapsayan ”Bölgesel Kalkınma Planı”ndan geçmekte. Toprak Devrimi’nin ilk aşaması, elbette topraksız ya da az topraklı köylülerin yeter genişlikte topraklandırılmasıdır. Aslında T.C. Anayasası’nın 44. maddesi bunu zorunlu kılmaktadır.
• Toprak Devrimi salt toprak dağıtımını içermemelidir. Aksi durumda dağıtılan topraklar yeniden güçlülerin eline geçecektir. Bunu engellemek için toprak devriminin, tarım işletmelerinin kooperatif örgütlenmesiyle ele alınması şart. Burada girdilerin temininden başlayarak çıktıların pazarlanmasına değin kooperatifler temel alınmalı. Bir başka deyişle, köylüler kooperatifler ile sanayici olmalı.
• Toprak devrimiyle birlikte bölgede kamu iktisadi kuruluşları eliyle sanayileşmeye ivme kazandırılmalı. Böylesi bir yaklaşımda, Devlet bölgede de yönlendirici ve yatırımcı olmalı.
Yazıyı şöyle sonlandıralım. Bilsay Hoca, uyarıyı 1978 yılında yapmış.Ancak gerekli çözümlemeler yapılmamış ve bu nedenle bir yandan yoksulluk ve işsizlik artarken bunu gerekçe gösteren Ayrılıkçı Kürt Hareketi büyümüş.
Soralım;
• Partilerin seçim programlarında toprak devrimini, biraz daha yumuşatırsak; Toprak Reformu’nu dile getiren tespit ve önerme var mı?
• Yoksa bölgedeki milletvekili listeleri yine ağalar ve beylerden mi oluşturuldu?

• Hani bir zamanlar tartışmasını yaptığımız toprak reformuna ne oldu?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz