MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sevgili Hrant...
Teodora HACUDİ
YAZARLAR
19 Ocak 2015 Pazartesi

Sevgili Hrant...

“Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim,
ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde,
insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet, biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce…”

Böyle yazmıştın son makalende,
tam 8 yıl önce;
“ürkekçe ama bir o kadar da özgürce”
sen gittikten sonra çok şey yaşadık
sen gittikten sonra çok şeyi sorguladık.
Bizler hala ürkeğiz
ama sen gittikten sonra
özgür olduğumuzu daha da iyi gördük
konuşmakta
tepki koymakta
hissettiklerimizi dile getirmekte
isyan etmekte
haklarımız için mücadele etmekte
özgürdük,
ürkekçe
korkuyla
ama özgürce…

Korku ve özgürlük,
aslında birlikte kullanılması oldukça zor olan iki kavram.
Korku egemen olduğunda özgürlük olabilir miydi
ya da
özgürlük korkuyu barındırabilir miydi?

Oluyordu işte
tıpkı senin dediğin gibi,
belki sindirilmiştik,
belki tehditlere maruz kalmıştık
ama anladık ki
susmakla bir yere varılmıyordu.
Konuştuk,
sesimiz duyuluncaya kadar konuştuk,
sesimizi duymadıklarında ise
haykırdık,
kaybedecek bir şeyimiz yoktu
zaten özgürlükten daha değerli ne olabilirdi ki…

Garip ama ben gerçekten de özgür hissediyorum,
bu özgürlüğün bir bedeli olduğunu da biliyorum,
ama olsun,
özgürlük güzel şey…

Garip ama ben gerçekten de ürkek hissediyorum,
özgürlüğüm uğruna açtım kanatlarımı,
artık tabu olanları konuşuyorum,
ben buyum diye haykırıyorum,
kaybetmekten de korkmuyorum,
ama ürkeğim
çünkü beni neyin beklediğini hala bilmiyorum…

Kentin ta içlerinde
insan kalabalıklarında uçmaya çalışıyorum,
kimileri varlığımdan mutlu,
zenginliğimin farkında,
kabul görmenin hazzıyla uçuyorum,
uçuyorum,
taklalar atarak uçuyorum,
sonra birileri rahatsız oluyor taklalarımdan,
taş atmaya başlıyorlar,
ürküyorum,
gördüğüm ilk ağaca sığınıyorum,
henüz attıkları taşlar denk gelmedi,
ama ne yalan söyleyeyim
korkuyorum,
en çok da nereden geldiği belli olmayan taşlardan korkuyorum.
Halbuki taş atmasalar,
onlar da benim gibi uçsalar,
gökyüzünün ne kadar güzel olduğunu görseler diyorum,
ama o zaman anlıyorum ki
onlar uçmaktan korkuyorlar…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 20 Ocak 2015 Salı 13:19
Hrant Dink cinayeti gibi cinayetlerin aydınlatılmasına evet. Ama bu anma etkinliklerine sözde ermeni soykırımını kabul ettirme mesajları iliştirilerek insanların bir suçluluk psikolojisi içine sokulmalarına hayır. Kaldı ki Hrant Dink'in bu konuda söyledikleri ortadayken, topluca yapılacak bir anma bile siyasi bir mesele yüzünden sönük geçti. Yazık.
 ByBaro
 19 Ocak 2015 Pazartesi 12:42
" Yüreksiz yiğit çok yaşar; çünkü, yiğidi yüreğinden tutup, yüreğinden vururlar " Faşizme İnat Kardeşimsin Hrant..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz