Hani, şu sıralarda…
Bazı şarkıcıların seslendirdiği şarkılara…
TRT’den yasak geldi ya?
Küflenmiş bir “magazin yazarı” olarak…
Acayip bir keyiflendim, “Bana konu çıktı…” diye…
Kabul etti TRT, 142 Türkçe şarkıyı yok saydığını…
Devlet kurumudur, kendine göre mazeretleri sıraladı ama…
Bence kimsenin gönlünü “hoş” edemedi…
Hatta milletin, 1.5 yıl önce gelen yasaktan haberi bile yok…
Neden?
Çünkü TRT’nin radyoları bence öyle ahım-şahım dinlenmiyor!
Şimdi…
İzmirli Sıla’nın, Nazan Öncel’in, Demet Akalın’ın, Bengü’nün…
Ve dahi Nükhet Duru’nun şarkılarına…
Maazallah…
Özel radyolarda (olmaz ya neyse…) yasak gelse…
Ortalık inlerdi…
O nedenle…
TRT filanca şarkıcının falanca şarkısına sansür koydu filan…
Muhabbetlerinin üstünde artık kimse durmuyor…
Ancak…
Sadece o listedeki yasaklı bi’eser çok dikkatimi çekti…
Nükhet Duru’nun seslendirdiği…
“Sarhoşum Ben…” şarkısı…
***
Belki bilmezsiniz…
O şarkı, neredeyse “yarım asırlık” bir eserdir…
Sözleri de pek güzeldir:
“Her akşam votka, rakı ve şarap…
İçtikçe delirir, insan olur harap…
Kurtar beni bundan ne olursun Yarab…
Bitsin artık bu korkunç serap, serap…”
Nükhet Duru için yazılmamıştır…
Yabancı bir eserdir…
Nicolavic Janke’nin bestesinin üstüne…
Rahmetli Fecri Ebcioğlu söz yazmıştır…
Ve ilk kez…
50 yıl önce kaybettiğimiz…
Yahudi asıllı Türk vatandaşı…
İzmirli uluslararası üne sahip Dario Moreno tarafından seslendirilmiştir…
Büyük ustanın adını taşıyan…
Karataş’taki sokağında Tarihi Asansör’e bindiğinizde…
O şarkıyı dinleyerek yukarı çıkarsınız…
Ya da…
Bir diğer şarkısı…
“Deniz ve Mehtap”ın sözleri ile başınız döne döne…
Tırmanırsınız 35 saniye yukarı doğru:
“Deniz ve mehtap sordular seni neredesin?
Nasıl derim terk etti,
Bırakıp beni gitti,
Anladılar ki aşkımız bitti…
Alay ettiler benle hep,
Sen oldun bunlara bak sebep,
Mehtap dedi; “Gördüm ah onu,
Belinde erkek kolu…”
İyi ki…
Güncel ses sanatçılarımızdan biri bunu seslendirmedi…
Hani TRT’nin denetleme kurulu…
Bi’dinlese o…
“Belinde erkek kolu…” sözünü filan…
“Deniz ve Mehtap” da girecekti “kara liste”ye…
***
Şaka bir yana…
Geçmişte de bu yasakları yaşadık…
Bestecisi Ermeni olduğu, halkı isyana teşvik ettiği, devlet memurunu yerdiği, Yassıada’yı çağrıştırdığı, erotik bulduğu, sözlerinde “Deniz”adı geçtiği, halkı içmeye ve intihara teşvik ettiği gibi gerekçeyle çok sayıda şarkı ve sanatçı TRT’de yasaklanmıştı…
N’oldu sonra…
Bunlar yine çalındı, söylendi…
Söylenmeye de devam ediyor…
Çünkü…
Yasak meyveyi tadanlar, kaçınılmaz olarak daha fazlasını isteyecektir…
Yahya Kemal Beyatlı ne güzel söylemiş:
“Dünyada korku namına bezler de olmasak,
Bilmezdi ademoğlu nedir şerr (kötülük) için yasak…”
***
Şimdi bakıyorum da o “yasaklı liste”ye…
“Seni görüşüm Artvin’de bahar / Bir çınarın gölgesinde / İçilen rakı gibi gelirsin aklıma…” dediği için mi Onur Akın’ın “Artivin’de Bahar” şarkısı çalınmayacak?
Ya da, içinde…
“Gecenin bir köründe / Uymuşuz Şeytan’a / Yine yan yollardan / Dönücez galiba…” sözleri olduğu için mi Demet Akalın’ın “Ah Ulan Sevda” şarkısına yasak geldi?
İzmirli Nazan Öncel, “Sakin Ol Şampiyon” şarkısında?
“Peşine adam takacak mıyım? / Şişeyi de sallayacak mıyım? / Ölcek kalacak, Ölcek kalacak…” dediği için mi aforoz yedi?
Yine İzmirli Sıla, beş senedir söylüyor o şarkıyı:
“Boşanmış kalp zemberekten / Zehrimiz çok engerekten / Gurbet elden memleketten / Peşrevini çal şarkısı bizden…”
İçinde engerek yılanı var diye mi gitti o şarkı gümbürtüye?
***
Sonsözümüz; İzmirli ölümsüz şair, romancı, düşünür, deneme yazarı, gazeteci, senarist ve eleştirmen Atilla İlhan’dan gelsin…
Sonsöz: “Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak, hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak…”
Sayfa başına git