MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Engin ÖNEN
YAZARLAR
29 Nisan 2024 Pazartesi

Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak

Bu bitmeyen bir tartışma biliyorum. Ama eğer değer yargıları üzerinden değil de düşünce ile devam edecek olursak, bu konuda daha yolumuz var diye düşünüyorum. Bir lider olarak Atatürk’ün de bir kavram ve ideal olarak Cumhuriyet çok konuşulmasına rağmen, yeterince düşünceye dayalı bir analitik tartışma yapıldığı söylenemez.

Geçen gün başta Manisa Rotary Kulübü olmak üzere İzmir’den de bazı Rotary kulüplerinin ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneğinin ortaklaşa düzenlediği panelde konuşmacılardan biri de bendim.

Atatürk ve Cumhuriyet genellikle ya kutsallaştıramaya ya da karalamaya yönelik konuşmalara konu olduğu için, bunları soğukkanlı ve analitik olarak değerlendirmek zorlaşıyor. Bunu bildiğim halde bu etkinlikte Atatürk ve Karizmatik liderliğin yanı sıra, “Donuk Cumhuriyet” ve “Dinamik Cumhuriyet” kavramlarını açıklamaya çalıştım.

Bunu Cumhuriyetin bir radikal modernleşme projesi olarak içerdiği sıkıntıları ve bu sayede kazanımlarını da örneklendirmeye çalıştım.

Gelenekçi ve İslamcılar hem Atatürk hem de Cumhuriyeti, bir tehdit olarak algıladıkları için, onları şeytanlaştırıcı bir şekilde anlamaktadırlar. Öte yandan bir süredir yükselen etnik ve dini akımlar yüzünden Cumhuriyet’i tehdit altında görenler de tam tersine diğer cephenin baskı ve zulüm olarak gösterdiği dönemi yücelten ve daha da ötesi kutsayan bir anlayışa yönelmişlerdir.

Gelenekçi ve İslamcılar güzel günler olarak Osmanlı dönemini öne çıkarırken Kemalistler veya endişeli modernler ise, Cumhuriyetin ilk dönemlerini altın çağ olarak yad etmektedirler. Her iki kesimin de ortak noktası, geçmiş gibi bir gelecek özlemidir.

Kılık kıyafet devriminden, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına, medeni kanundan harf devrimine kadar bir dizi düzenlemeye bir kesim tarihten, gelenekten, dinden kopmak olarak bakarken, diğer kesim bunların günümüzde de etkili olmamasını büyük eksiklik olarak algılamaktadır.

Oysa ki, Cumhuriyet, bir yurttaşlar topluluğu ideali olarak, toplumsal değişmeye, çağa ve beşeri ihtiyaçlara göre kendini yenileyebilen bir modeldir.

Bugün başörtüsünü kılık kıyafet kanuna aykırı diye veya Cemevlerinin yayılmasını Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanuna aykırı görerek Cumhuriyet’in tehdit altında olduğunu düşünmek gerçekçi değildir.

Cumhuriyet bünyesinde cemaatleri ve farklı kültürleri barındırabilir, bu eşitlik idealine aykırı olmaz ama cemaatçilik (etnik, mezhepsel, bölgesel ayrımcılık veya ayrıcalık talepleri) Cumhuriyet idealini zayıflatan sosyal ve siyasal gelişmelerdir.

Konu uzun, belki örneklerle devam ederiz.

NOT: Etkinliği düzenleyen arkadaşların bizi akşam yemeğinde ağırladıkları Manisa Organize Sanayi Bölgesi beni çok şaşırttı doğrusu. Ben hem küçük sanayi sitelerini hem de organize sanayi sitelerini sevmem. Neyini sevmem biliyor musunuz? Çok kötü bir mekan dağılımı olur. Hiçbir mimari, insani ve doğal değeri orada göremezsiniz. Kutu kutu veya kat kat binalar iç içe. Ama Manisa Organize Sanayi Bölgesi, en azından gördüğüm bölüm müthiş bir alandı. Parklar, geniş bahçeler, ağaçlar, havuzlar, iki üç katlı ama alanı boğmayan estetik binalar.

Doğrusu çok şaşırdım ve çok mutlu oldum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz