MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Muhalefetin ağzındaki bakla: Partisiz başkan
Cumhur BULUT
YAZARLAR
26 Ekim 2021 Salı

Muhalefetin ağzındaki bakla: Partisiz başkan

Meral Hanım, "iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem" önerisi ile ilgili küçük detayları nihayet açıkladı.

Teklif dosyası da anlı şanlı bir törenle CHP’ye teslim edildi.

Ben küçük detay diyorum ama partinin deve dişi gibi adamları, (bizim matbuatın diliyle: kurmayları) aylardır bu önerinin üzerinde çalıştı…

Dağ ne doğurdu hadi ben söylemeyeyim ama siz de lütfen bilin.

Meral Hanım’ın "iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem" inin en önemli konusu “Partili Cumhurbaşkanlığı”

Partisiz Cumhurbaşkanı istiyor hazret… Çünkü bundan önceki dönemlerde öyleymiş. Eski Cumhurbaşkanlarının hiçbirinin partisi yokmuş. Partisiz pırtısız adamlarmış.

Özal mesela siyasetle hiç ilgisi yokmuş… Sivilde kayısı reçeli imalatçısıymış… Malatya’nın Mısır Çarşısı’nda küçük bir dükkânı ve Şire Pazarı’nda da bir satış tezgâhı varmış… Pazara Semra Hanım ve kerimeleri Zeynep çıkar, dükkânda da babasıyla birlikte Küçük Ahmet dururmuş.  Sonra devlet kuşu gelmiş aniden Turgut Beyin omzuna konmuş, O da hiç beklemeden gidip hop Cumhurreis’i olmuş…

Süleyman Demirel de öyle… Çobanmış eskiden, hatta Çoban Sülü lakabıyla dağlara ve meralara nam salıp dururmuş… Bir gün ak saçlı aksakallı bir dede rüyasına girmiş Çoban Sülü’nun. Giriş o giriş… Çoban Sülo birdenbire he mi de hiçbir siyasi partiye üye olmadan Reis-i Cumhur olmuş çıkmış…

Tövbe estağfirullah!

İsmet Paşamız da hiçbir partiye kayıtlı değildi zaten.

Celal Bayar da… Diğer Paşalarımız da CHP’li sayılmazdı ki… CHP Polit Bürosu onları etki altına almamıştı. Çok sivil adamlardı rahmetliler… Resmi üniformalı bir tek fotoğrafları dahi yoktu. Öyle sivillerdi yani…

Hatta Kenan Evren’in bırakın Horoz Partisi’yle bir alakasını, askeri vesayetle bile bir alakası yoktu...

Hem Cumhurbaşkanı dediğin sembolik olmalıdır efendim. Etliye sütlüye fazla karışmamalı… Sabah 08.00 itibariyle sefer tasıyla devlet dairesine gelmeli, verirlerse kendisine bir köşk günü APK memuru gibi orada geçirmeli, sonra da evine dönmelidir.

Hatta bir sanatçı olursa çok daha iyi olur. Rahmetli Barış Manço çok yakışırdı hani…

Ferdi Tayfur, Akil Orhan…  Merhum Müslüm Baba da fena olmazdı… (Ben Ferdici olduğum için safım belli olurdu hemen…)

Hakket gerçekten güzel olurdu.

Onlar sanat yaparken, “Hökömatın Başı”* da ülkede dilediğini yapar, eskisi gibi gül gibi geçinir giderdik…

Sahi, başkanlık sistemi de ne demek? Amerika mıyız biz! Ne o öyle “başganım” falan…

Hem bizim siyaset geleneğimiz buna çok uyuyor, ne olur eskiye dönelim yahu…

**

Ama olmuyor işte beyler, olmuyor! Çünkü düzen değişti. Çünkü artık Türkiye’de bambaşka bir sistem var.

Şimdi tüm vesayetçiler yandım Allah narasıyla sisteme saldırıyor…

“Millet oy vererek bu sistemi kabul etti ama millet bu işi bilmiyor kardeşim.” Dediklerini de okuyoruz satır aralarında…

“Türk milletine demokratik hak ve özgürlükler fazla geliyor” diyen faşistler de var, vesayet aşıkları da…

Onlara göre vesayet şart! CHP vesayeti… ABD, AB vesayeti veya Ordu vesayeti olmadan millet kendi yolunu nasıl bulacak?

Yok yok derhal değişmesi lazım bu sistemin… Eskiye dönülmeli Başbakan ve kabinesi devleti yönetmeliymiş…

Niye?

Muhalefet öyle istiyor da ondan.

Muhalefet öyle diyorsa öyle olmak zorundadır. Koskoca muhalefet boşa mı konuşuyor yani…

Muhalefet kim? CHP, İP HDP, SP ve bilimum muarız… hepsi de altın gibi çocuklar maşallah!

Dipnotlar:

Hökömetin Başı: Bir Demirel tabiri… Ecevit’e gıyabında böyle seslenirmiş Demirel… Başbuğ Türkeş de “Bay Ecevit” derdi… Rahmete gark olasıcalar

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Kendini iktidar zannetmek
 27 Ekim 2021 Çarşamba 14:35
MHP ne zaman iktidar partisi oldu da "muhalefet" deniyor? Bu durumun dünyada başka örneği var mıdır bilmiyorum ama ortada absürt bir durum var. Birde diğer ittifak ortağı mı belli olmayan bir arkadas var; aldığı oy belli olup da sabah akşam basın toplantısı yapıyor, ABD'ye gidiyor.
 Oğuz Kaan
 27 Ekim 2021 Çarşamba 12:43
Özal’da Demirel’de cumhurbaşkanı olduktan sonra istifa ettikleri partilerine söz geçirememişlerdi. Parlementonun bir haysiyeti vardı.
 Oğuz Kaan
 27 Ekim 2021 Çarşamba 12:40
Başbuğ Türkeş’in “Bay Ecevit” dediği şahsın önünde ceketinin düğmelerini ilikleyip hazır ol da duran bir siyasetçi vardı. Bu bilge lider Rahşan Ecevit’in ülkücülere hakaret eden laflarını yalayıp yutmasıyla hatırlanıyor.
 Fikret ASLAN
 27 Ekim 2021 Çarşamba 10:50
Düne kadar Başkanlık isteyenleri ağır bir şekilde eleştiren MHP lideri Bahçeliye ne oldu da bugün Başkan Tayyibin sözcülüğünü ve yedek lastikliğini yapıyor. Yoksa Deniz Baykala yapılan kaset kumpası hikayesinin bir örneğini yaşıyoruz da sümen altımı yapılıyor bu kaset.
 Ttt
 26 Ekim 2021 Salı 17:17
Bravo.Bir önce yazının üslubuna bakınca Sayın Vali'ye yazılan yazıda hörmetler sunmalar, ceket iliklemeler; muhalefete yazılan yazıda sokak ağzı, argolar. Tam da fikre yakışır durum
 Video ne kadar güzel bir alet değil mi?
 26 Ekim 2021 Salı 15:07
https://www.cumhuriyet.com.tr/video/arsiv-unutmaz-bahcelinin-baskanlik-sistemine-iliskin-sozleri-yeniden-gundem-oldu-682857 Bahçeli: "Bizim başkanlık sistemine, hatta partili cumhurbaşkanlığına sıcak baktığımız, yeni anayasaya boyun eğdiğimiz namertçe, soysuzca, alçakça iddia edildi. Bizim Saray'la anlaştığımız namerte söylendi. İlk aşamada partili cumhurbaşkanlığına evet dediğimiz, başkanlık sistemine sıcak baktığımız soysuzca iddia edildi. Yeni anayasaya boyun eğdiğim fısıltıdan öte yüksek sesle ifade edildi. Bu alçak sözleri dolaştıranlarda yüz olmadığı için özür dilemediler" Dün başka, bugün başka. Ne dediğiniz, ne yaptığınız belli değil.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz