MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Adaylar ve beklentiler
Cemil DİRİM
YAZARLAR
2 Eylül 2013 Pazartesi

Adaylar ve beklentiler

Yerel seçim tarihi yaklaşırken gönlünden adaylık geçenler birer ikişer meydana çıkmaya başladı. CHP, örgütlerde boşluk yaratmamak için açıkladığı istifa tarihini 2 Eylül’e ertelemişti. Son günlerde adaylık açıklaması yapacak isimlerin davet mailleri bir hayli çoğaldı. CHP de bir grup adaylık başvuru süresinin uzatılacağını söylerken bir diğer grup ise sürenin uzatılmamasını istiyor. Adaylık sürecinin bu kadar öne alınması CHP’ye zarar mı verir yoksa yararlı mı olur bekleyip göreceğiz. Çoğu belediyenin CHP’de olduğu İzmir’de bu kadar erken sahaya çıkan aday adayları örgüte heyecan getirse de aralarından çıkacak ve mevcut belediye başkanına eleştirecek olanlar partide sıkıntı yaratacaklardır. Özellikle başkanların zayıf olduğu bazı ilçelerde 20-30 arasında ismin aday adaylığını açıkladığını görüyoruz. Bu ilçelerde sıkıntı çıkmaması imkansız gibi gözüküyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, gazeteci arkadaşımız Fatih Yapar’a, aday adaylarını uyaran açıklamalar yapmış. Tekin, CHP’nin adaylık için belli kriterleri olduğunu, bu kriterlere uyan isimlerin adaylık şansı olduğunu diğer adaylara çelme takmak isteyenlerin ise üzerinin çizileceğini söylemiş. Adaylığını açıklayanların dışında süreç içerisinde üye olmayanlar ve memurlar da bu rakamlara eklenirse CHP Genel Merkezi aday belirlerken bir hayli zorlanacak gibi gözüküyor.

CHP’de aday adaylığına bu kadar çok talebin olması İzmir’de kazanma şansının yüksek olduğunu da gösteriyor. CHP’de Aziz Kocaoğlu’na rakip olan İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler dosyasını il başkanlığına verdi. Geçtiğimiz günlerde röportaj için bir araya geldiğimiz Güler, yerel yönetimler konusundaki birikimi ve iletişimdeki başarısı nedeniyle şanslı adaylardan birisi. Yine Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’da siyasetteki deneyimini Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda kullanmak istiyor. Ben aday değilim dese de esnaf teşkilatındaki gücüyle Mehmet Ali Susam da her zaman potansiyel büyükşehir adaylarından birisi. Bizi takip edenler bilir 2009 seçimlerinden önce de Aziz Kocaoğlu’nu destekleyen yazılar yazdım. O dönemde mevcut adaylar içinde bence en uygunu oydu ve bu düşüncemi dile getirdim. Ancak son günlerde tanık olduğum bazı olaylar nedeniyle Kocaoğlu’nun “ buraya kadar” demesi kendisi ve İzmir için daha iyi olur diye düşünüyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi İzmir için karar verirken zorlanacaktır. Çünkü yapılacak seçim, yerelden çok referanduma benzer sonuçlar doğuracak ve arkasından yapılacak iki seçimi de etkileyecek nitelikte. 

Bakışlarımızı AK Parti’ye çevirdiğimizde ise büyük bir bekleyiş görüyoruz. Çok sayıda isim adaylıklarını açıklamak yerine teşkilat ve genel merkezde gücünü artırmak için çalışma yürütüyor. Bekleyişin en büyük nedeni Ulaştırma Bakanı Bin Ali Yıldırım’ın İzmir adaylığını kabul etmemesi. Yıldırım, 10 yıldır başarıyla sürdürdüğü bakanlıktan sonra haklı olarak riskli bulduğu İzmir adaylığını kabul etmek istemiyor. Olası bir mağlubiyetin kariyerine zarar vereceğini düşünen Yıldırım haksız da değil. İsmi Başbakan Erdoğan sonrası Başbakan adayları arasında geçen Yıldırım’ın İzmir’den aday olacağına ihtimal vermiyorum. Ancak Başbakan Erdoğan “ İzmir adayı olacaksın” derse o zaman aday olur. AK Parti kulislerinde konuşulan diğer isimler ise Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, İzmir Milletvekilleri İlknur Denizli ve Aydın Şengül, İl Başkanı Cihat Akay. Bir de Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını istediğini her fırsatta dile getiren İzmir Milletvekili Rıfat Sait var. Üç  yıl önce AK Parti İl Teşkilatı’nda basın danışmanlığı yapmaya razıyken birazda şansının ve göçmen büyüklerinin desteğiyle milletvekili seçilen Rıfat Sait için bir gün ayrı bir yazı yazmayı düşünüyorum. Temayül yoklamasında aldığı oydan başlayarak bugüne kadar yaptığı hatalar herhalde bir köşe yazısına sığmaz ama ileride, siyasi tecrübesi ve birikimi olmadan, kolay yoldan bir yerlere gelen siyasiler için iyi örnek olur. AK Parti Genel Merkezi ve Başbakan Erdoğan’ın her an patlamaya hazır bir mayın görüntüsü çizen Rıfat Sait’i aday göstererek riske gireceğini sanmıyorum.

AK Parti de herkes Büyükşehir Belediye Başkan Adayının belirlenmesini ve ona göre vaziyet almayı bekliyor. Adayın kimliği ve şansı, hangi ilçelerde kontenjan kullanacağı, partiye ve teşkilata sağlayacağı motivasyon gibi etkenler belli olmadan kimse ortaya çıkmak istemiyor. AK Parti adaylarını geç açıklarsa zaten geride başlayacağı yarışta işini iyice zorlaştırır ve alabileceği ilçeleri de kaybedebilir. Özellikle geçtiğimiz seçimde adayları belirlerken yaptığı hataları tekrarlarsa sıkıntılı bir süreç yaşar. Ancak aday belirlemede doğru tercihler yapar ve performansı düşük profil çizen CHP’li başkanları hedef alarak iyi bir kampanya yürütürse çok sayıda ilçe de başkanlığı kazanabilir.

AK Parti’nin katıldığı seçimlerdeki oy oranları incelendiğinde yerel seçimlerde genel seçimlere göre daha az oy aldığı görülüyor. Seçmen genel seçimlerde iktidar partisi olduğu için AK Partiye oy verse de yerel seçimlerde asıl partisine veya adaya göre oy kullanıyor.

Tüm partilerin aday belirlerken gerekli özeni göstermeleri ve layıkıyla belediye başkanlığı görevini yapabilecek isimleri seçmeleri ayrıca aynı özeni belediye meclis üyelerinde de göstermeleri hepimizin yararına olur diye düşünüyorum.

GERGİNLİKLER ZARAR VERİYOR
Fuar açılışında AK Partililer ile CHP’liler arasında yaşanan kavga görüntüleri İzmir gibi hoşgörünün hakim olması gereken bir kente yakışmadı. Daha demokrat bir anlayışa sahip olduğunu düşündüğüm bir kentte, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Ulaştırma Bakanı Bin Ali Yıldırım’ın yuhalanması daha da ötesi yüzlerce yabancı konuğun önünde partililerin birbirine girmesi hiç te hoş görüntüler değildi. Bu olayda, tarafların nasıl bilendiğini ve karşı tarafa saldırmak için bahane aradığını bize göstermiş oldu. Önümüzdeki yerel seçim sürecinde tansiyonun yüksek olacağını öngörüp taraflar arasında bir uzlaşma sağlansa iyi olur. Burada her iki partinin il başkanlarına büyük görev düşüyor. Tansiyonu düşürüp, siyasi rekabetin sınırlarını aşmamaları için örgütlerini uyarırlarsa, seçim sürecini sükunetle atlatabiliriz. Tersi olursa yabancı misafirlerin önünde birbirinin boğazına sarılan bu tiplerin başka ortamlarda da kaba kuvvet kullanmaya devam edecekleri aşikar. Bu konuda herkes sorumlu davranmalı ve siyasi nezaketin sınırlarını aşmamalı. Yoksa bu görüntüler sürer ve demokrasi dersinden sınıfta kaldığımızı herkese ilan etmeye devam ederiz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ENES YALÇIN
 4 Eylül 2013 Çarşamba 16:36
İzmirli kardeşim sen siyaseti değil kulis koridorlarını takip ediyorsun anlaşılan.O koridorlar kimlerin kulisine çıkıyor bilmem ama siyaseti de siyasetçiliğe soyunanları da kalpazanları da samimiyetsizleri de iyi bilirim ben!Boş tavsiyemsi sözlerini de kendine sakla.Bizi bilen iyi bilir!Okuduklarını anlayabilmeye çalış önce!
 izmirli
 4 Eylül 2013 Çarşamba 09:24
gerginliklerin izmir e zarar verdiği çok doğru. ortak hareket edemediğimiz için izmir bir yere gelmiyor. enes yalçın ın aksine binali beyin başbakanlık için ismi geçtiği doğru. binali bey başbakanlıkta da başarılı olacak bir hizmet adamı. 10 yıldır kabinede değişmeyen tek bakan o. enes beye tavsiyem siyaseti biraz daha yakından takip edip hariçten gazel okumaması.
 ENES YALÇIN
 3 Eylül 2013 Salı 13:26
Binali YILDIRIM ın adı ne zaman Başbakan sonrası Başbakanlık için geçti ALLAH AŞKINA.Bunu nereden uyduruyorsunuz çok merak ediyorum.Böyle yanlış SÖYLENTİLERLE insanları oyalamayın.YILDIRIM başarılı bakanlığına rağmen siyasetçi olamayacak bir insan.Hitabı olmayan Başbakanlık dönemleri YILMAZ Mesut döneminde kaldı.Boş konuşmayın!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz