Anayasa ve Siyaset

Siyaset ciddi bir uğraştır.

Espri yapılır ama asla ciddiyetten uzak bir tutum sergilenemez.

Çünkü siyaset bir hayat tarzıdır.

Bu sebeple sigara bırakır gibi “siyaset” bırakılamaz. Sorumluluk duygusu taşıyan herkes “siyasetle” ilgilenmek durumundadır. Ne yazık ki; dilimiz de çok kullanılan “sana ne veya bana ne” vurdumduymazlığı her konuda ve bilhassa “siyaset” için kesinlikle geçerli olmamalıdır.

Haftalar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığı açıklanan Bin Ali Yıldırım, dün sürdürdüğü TBMM Başkanlığı görevinden istifa etti.

Şöyle biraz geriye dönelim:

Adaylığı açıklandığında AKP Genel Başkanı Erdoğan, istifanın gerekmediğini söyledi.

Bin Ali Yıldırım ise “Bu iş kapanmıştır” tarzında bir açıklamada bulundu.

Devlet Bahçeli ise “İstifaya gerek yoktur” dedi.

AKP yöneticilerinin tamamı “istifanın gereksiz olduğu” doğrultusunda açıklamalarda bulundular.

Oysa Anayasa’nın 94. maddesi hiçbir yoruma mahal bırakmayacak kadar açıktı. “TBMM Başkanı ve Başkanvekilleri TBMM faaliyetlerinde veya dışında partileri ile ilgili siyasi faaliyette bulunamazlar” hükmünü taşıyordu.

Ve o günlerde istifa edilmesini gerektiğini gerekçeleri ile birlikte açıklamaya çalıştığım bir yazı kaleme almıştım.

Tabii, dinleyen olmadı.

Şimdi:

Belirtilen madde ne evvelce kaldırılmıştı ve ne de yeniden kaleme alınmıştı.

Madde yerinde duruyordu.

Ne oldu da şimdilerde Bin Ali Yıldırım görevinden istifa etti?

Oysa Anayasa’ya rağmen, adaylığı ilan edildiği tarihten itibaren siyasal faaliyette bulunuyordu ve bu tutum ve davranış açıkça Anayasa’ya aykırıydı… Bu arada “Seçim siyasal faaliyet değildir” gibi bir cümle ile de karşı karşıya kalmıştık…

Şimdi yapılan, gecikerek de olsa, elbette doğrudur.

Ancak:

Merhum Özal da, “Anayasa bir kere ihlal edilse ne olur?” demişti.

Yol olur.

Sonra ardı arkası kesilmez.

Düşünüyorum da “İstifa gerekmez” diyenlerin kamuoyuna yapacakları bir açıklama yok mudur?

Ve tekraren, altını çizerek vurguluyorum ki:

“Hukuk” yoksa,

Eğitim de yoktur.

Sağlık da yoktur.

Ekonomi de yoktur.

Seçim de yoktur.

Kısaca: Devlet yoktur…