MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Devlet, vergi ve kız çocuklarımız
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
20 Kasım 2016 Pazar

Devlet, vergi ve kız çocuklarımız

Devlet neden vardır? Neden vergi öderiz? Karşılıklı sorumluluklarımız nedir? Bizim sorumluluğumuz devletimize vergi ödemek, oy vermek, iyi yurttaş olmaktır. Devletin sorumluluğu ise bizi yani halkını korumaktır. Bir toplulukta korunmaya en muhtaç, büyüklere, kendinden güçlülere karşı en kendini koruyamayan grup çocuklardır. İkinci grup kadınlardır. Devlet yasa yapan ve uygulayandır. Bu yasaları yapan milletvekilinin maaşı bizim vergilerimizle ödenir, keza, her devlet tarafından çoluğumuzu, çocuğumuzu korumak için oluşturulmuş polis gücü de dünyanın her yerinde maaşını halkın ödediği vergilerden alır.

Bugün bir yandan göstermelik 12 yıllık zorunlu eğitim var derken, Avrupa birliğine girmeye, vize kaldırmayı konuşurken, bir yandan da yasa yapıcı devletin kız çocuklarına karşı yapılan cinsel istismar ve tecavüzü bir de evlendirmeyle sonuçlandırmasını ve üstüne ” imam nikahlı gençler için” bahanesini tartışıyorsak, bu Hüseyin Üzmez’leri unutmuş olan devletimiz tarafından utanılacak bir konudur.

O zaman 12 yıllık zorunlu eğitim bir yalandır. Okuldan alınıp devletin görevlendirdiği devletin sorumlusu, bizim ödediğimiz vergilerle maaşını alan imam tarafından evlendirilen çocuk gelinler demek ki zorunlu eğitime devlet tarafından zorunlu tutulmuyorlar! İmam bu olayı demek ki devlete, savcıya haber vermiyor, haber vermek doğumdaki doktora kalıyor! Yani devlet bunu onaylıyor!

Ben günümüzde 12-14-15-17 yaşında olup da kendi isteğiyle evlenmiş bir tek kız çocuğuna rastlamadım. Annelerimizin devri başkaydı. Eğitim yaygın değildi. Erkekler de erken evleniyordu. Denge vardı. Ben günümüzde o yaşlarda olan bütün kız çocuklarının ya oyun oynamak, ya da okumak istediklerini gördüm. Evlenenlerin ailelerin zoruyla, para karşılığı ve çoğu yaşça kendilerinden hayli büyük erkeklerle evlendiklerini gördüm. Hiçbir genç kız günümüzde kendinden 10-15-25-40 yaş büyük bir erkekle evlenmek istemez. Her genç kız yaşıtıyla, kendinden 2-3-4-5 yaş büyük biriyle evlenmek hayali kurar. Kendinden 13-15 yaş büyük biriyle yapılan evliliğin arkasında hemen her zaman para vardır. Erkek bir anlamda parasıyla kızı satın alır.

Yoksul çevrelerde bu para başlık parası adı altında kızın babasına gider. Daha serbest çevrelerde kız daha varsıl bir hayat yaşama karşılığında gençliğini yaşça daha büyük erkeğe hediye eder. Aşk değildir. Tecavüz ve cinsel istismar bunun çok çok daha vahim bir durumudur. Para ile zorlama, yerini fiziksel zorlamaya bırakmıştır. Bırakın küçücük kız çocuklarını, sadece kız çocukları değil, erkek çocukları (Ensar Vakfı), yetişkin kadınlar da tehdit altındadır.

BBC haberden aldığım istatistiklere göre kadınlara karşı şiddet Türkiye’de son on yılda, yani AKP hükümeti esnasında %40 artmış durumda. 2003-2010 yılları arasında kadın cinayetleri %1400 artmış durumda. Daha söylenecek ne kaldı? Tüm bu olayların ışığında dün paylaşılması dileğiyle bir ileti aldım. Kısaca paylaşıyorum:

Yurttaştan yurttaşa bir çağrımız var

Bu toplumun büyük çoğunluğu huzursuzuz, güvensiziz, geleceği göremiyoruz, böyle yaşamak istemiyoruz. Milyonlarca yurttaşın olup bitenlere rızası değil itirazı var ama tek tek sesimiz duyulmuyor.

Bu toprakların ortak sahibi olan bizler; AKP, CHP, HDP, MHP ya da başka partilere oy veren Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Yahudi, Laz, Süryani, Müslüman, Hristiyan, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız bütün yurttaşlar,  barış ve huzur içinde yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz. İşimizde gücümüzde, huzur içinde, özgür yaşamak istiyoruz. Kadın olduğumuz için hırpalanmak, tecavüze uğramak, öldürülmek, örtülüyüz diye aşağılanmak, şort giydik diye saldırıya hedef olmak, korku ve baskı içinde yaşamak istemiyoruz.

Kadın erkek hepimiz; inançlarımızı, dinimizi, kültürümüzü özgürce, eşitçe yaşamak istiyoruz. Biz halkız, vicdanlı, iyi insanlarız; bizi ayrıştırmayın. Bilin ki bu gidişe rızamız değil itirazımız var. Bizi duyun!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz