MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dolu gel, bizim tarlayı döv!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
9 Mart 2015 Pazartesi

Dolu gel, bizim tarlayı döv!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hafta sonu gerçekleştirdiği İzmir turundan iki şey kalacak akıllarda. Karşılama komitesindeki isimler…
Ve de VIP’teki Kocaoğlu-Başak-Serter atışmasına…
Günlerdir önseçimin demokrasi için ne denli faydalı olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Üye ne kadar sağlıksız olursa olsun… Alan ne kadar geniş zaman ne kadar dar olursa olsun…
Önseçim politikacıyı özgür kılıyor arkadaş.
Bunu Kılıçdaroğlu’nun son ziyaretinde bir kez daha gördük, anladık. Normal şartlar altında, adayların YSK’ya bildirilmesine bugün itibariyle 29 gün var.
Böyle bir zamanda yapılan ‘genel başkan’ ziyaretlerini daha önce de izledik. Hem de defalarca… Adnan Menderes’te izdiham olurdu. Aday adayları, onların yakınları, taraftarları derken tıklım tıkış bir fotoğraf çıkardı ortaya. 
Genel başkanın VİP’ten otobüse kadar gelişi en az yarım saat-45 dakika sürer, aday adayları bir kare fotoğraf için adeta birbirlerini ezerlerdi.
Pankartlar, sloganlar, göze girme, göz teması kurma çabaları…
Oysa hafta sonu son derece rahat bir tablo vardı havalimanında... İl, ilçe başkanları, 3-5 belediye başkanı ve tam kadro kontenjan adayları… Güldal Mumcu, Aytun Çıray, Erdal Aksünger, Elfin Tataroğlu gibi isimler fotoğraflarda görülüyor. Önseçime girecek adaylar Kılıçdaroğlu’nu karşılayıp-uğurlamaktansa 3-5 üyenin elini sıkıp, hatırını sormayı yeğlemişler. Ki doğru da yapmışlar. Ne de olsa Kılıçdaroğlu’nun oyu bile yok onlar için…
Kontenjan adayı olmayıp da havalimanındaki toplantıya katılan Milletvekili Mustafa Balbay’ın durumu farklı... Kılıçdaroğlu’nun ‘burs yemeğinin’ ev sahibi olan Aydınlılar Derneği’nin üyesi Balbay... Bir nevi ev sahibi yani... Onun da kürsüden diye getirdiği , “Egeliler yalnızca zeybek oynarken diz çöker” ifadesi manidar.
Sivil toplum örgütleriyle yaptığı zirvede Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yüzde 50’ye varan kontenjan uygulamasını, ‘Milletvekili Ankara’da çalışacak. Belediye Başkanı gibi asfalt, kaldırım işi yapmayacak’ sözleriyle savunmasını talihsizlik olarak kayda geçtim.
Ve de ne demek istediğini anlamadım.
Ne yani önseçimden gelenler kaldırım mı döşeyecek?
Hani internet arama motorlarında yanlış bir arama yaptığınız zaman; “Şunu mu demek istediniz…” diye düzeltme vardır ya! Kılıçdaroğlu’nun kontenjan için yaptığı savunmanın böyle bir açıklamaya muhtaç olduğunu söylemeliyim.
Kim ne derse desin, nasıl savunursa savunsun.
İzmir’de seçilecek sıralardan konulan yüzde 50 kontenjan fazladır. Ve Kılıçdaroğlu’ndan beklenen topu taca atmak değil, en azından göze batan 3. kontenjan meselesine makul bir çözüm bulmaktır. Artık tamamen mi kaldırır geri sıralara mı atar bilemem…
-Efendim! Buldunuz, bunuyorsunuz. Başka önseçim yapan mı var canım çıkışı CHP’ye ve Genel Başkanı’na yakışmaz.
Kaldı ki kontenjanı makul oranda kullanmak CHP’ye belki de fazladan 1-2 vekil bile getirebilir.
Bugün için 152 aday adayı 29 Mart’ta sandığa gidecek. Üyenin, örgütün kantarına çıkacak. Köy, kasaba demeden kenti hallaç pamuğu gibi atıyorlar. Ciddi para, emek ve de zaman harcıyorlar. 
Kontenjan için müracaat eden 22 aday adayı da ‘genel başkanlarının iki dudağından dökülecek’ ‘oluru’ bekliyor.
Kontenjan adaylar 1,3 ve 5’e yazılırken önseçimden çıkanlar 2.4.6’ya yerleşecek. Yani kontenjandan gelenler uçağın önündeki geniş koltuklarda, “Fist Class” uçmanın ayrıcalığını yaşarken önseçimciler arka sıralarda tıklım tıkış bir ‘ekonomi uçuşuna’ razı olacaklar. Kimse kusura bakmasın! Durum tam olarak budur. Ve bu tabloda olmayan şey adalettir.
*
Gelelim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak’ın atışmasına… Konu malum… Kılıçdaroğlu’nun bir önceki İzmir ziyaretinde Başkan Kocaoğlu, kürsüden liderini İzmir’den aday olmaya davet etmiş ama ‘ön seçime girin’ vurgusu yapmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun tebessümle karşılık verdiği bu manidar davet her nedense CHP’nin Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak’ı çok fena kızdırmış ve İlçe Başkanı Başak, Kocaoğlu’nu ‘hadsizlikle’ suçlamıştı. Ve de Kılıçdaroğlu’nu karşılamak üzere havalimanına giden Kocaoğlu ve Başak’ın VIP’te karşılaştı.
Gerisini tahmin etmek zor değil.
Kocaoğlu Başak’a: “Sen kimsin? Nasıl böyle bir açıklama yaparsın. Bu işleri çok mu iyi biliyorsun!” diye çıkışırken Başak’tan “Evet biliyorum, senden daha iyi biliyorum” yanıtı geldi. Cevaba çok sinirlenen Kocaoğlu “Terbiyesizlik yapma” diye Başak’ın yanında ayrıldı.
Bir süre sonra Başak’la tartıştığı yere dönen Kocaoğlu bu kez CHP İl Başkanı Bedri Serter’e sert çıktı. Yaşananları anlamlandırmaya çalışan Serter, ne olduğunu sorunca Kocaoğlu’ndan “Senin haberin yok mu?” diye sordu. İl Başkan Serter açıklamadan haberi olmadığını söyleyince Kocaoğlu adeta patladı!
Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP İl Başkanı’na, “Nasıl haberin yok! Sen nasıl il başkanısın? Sen görevini nasıl yapmazsın! İlçe başkanın açıklama yapalı bir hafta oldu, senin haberin yok! Hiç kimse açıklama ve değerlendirmeleri senin önüne getirmiyor mu?” sözleriyle yüklendi.
*
Güler misin, ağlar mısın?
Diyelim ki Kocaoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nu ‘önseçime’ davet etmesi hadsizlik.
Peki, Konak İlçe Başkanı’nın Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ‘hadsizlikle suçlaması’ onun haddi midir?
Kaldı ki yakın tanıdığım Başak bu açıklamayı kontrolsüz, ayaküstü yahut rakı masasında da yapmıyor. Daha önceden çerçevesini hazırladığı bu kritik ifadeleri Ege’de Sonsöz’ün genç muhabiri Mehmet İşler’le paylaşıyor. Hem de Konak İlçe Başkanlığı’nda…
Amacı ne olursa olsun… Seçim arifesinde boyundan büyük bir işe kalkıştığı açık.
Kocaoğlu’nun siyasi sicilinde benzer çok sayıda kavga, ağız dalaşı var. İl Başkanı Kemal Karataş’tan Milletvekili Mehmet Ali Susam’a kadar… Ama burada kavgaya açıkça davet ediliyor Kocaoğlu… Anadolu’da bir söz vardır. ‘Dolu gel, bizim tarlayı döv’ derler… Başak’ın durumu biraz öyle…
Neden/niçin?
Önseçim sürecinde Kocaoğlu’nu sahaya/mindere çekme gayreti olabilir mi?
Geçmişte (2005 kongresi) aynı safta yer alsalar da Ali Engin’in seçildiği son il kongresinde Başak’la Kocaoğlu ayrı cephelerde yer aldı. Konak’ın olağanüstü kongresinde Kocaoğlu’nun taraf olup olmadığını bilemem. Ama Kocaoğlu’nun kontenjanından belediye başkanı seçilen Sema Pekdaş ile Şakir Başak’ın çok iyi anlaştığı da söylenemez. Aynı zamanda Bedri Serter’in yönetiminde Başak’ın da desteklediği listeden gelen 12 isim var. 7’si il başkan yardımcısı bunların…
Hatta Başak’ın ‘Karabağlar’daki Kocaoğlu’nun da katıldığı örgüt toplantısında’ da Büyükşehir’e yönelik bir saltosunun olduğunu kayıtlara geçmiştik aylar önce. Başta ulaşım olmak üzere bazı konularda Büyükşehir’i topa tutan Başak, o gün Kocaoğlu tarafından ‘teğet’ geçilmişti.
Hadsizlik suçlaması sanıyorum bardağı taşıran son damla oldu. Ve İzmir siyasetinde kendisine 2019’a giden süreçte ‘yeni bir kanal’ açmaya çalıştığı gözlenen Şakir Başak, sanıyorum safını/rotasını Kocaoğlu karşıtlığı üzerine çizdi.
  
Birkaç gündür tartışmanın yansımalarını perde gerisinden izliyorum.
Kimileri Konak İlçe Başkanlığı’nın Şakir Başak’a birkaç beden büyük/bol geldiğini söylüyor.
Kimileri ise Başak’ın gözünün yüksekte olduğunu ve Konak’ın ona dar geldiğini iddia ediyor.
Konak İlçe Başkanlığı Şakir Başak’a dar mı gelmiştir yoksa bol mu bilemem. Ama bugünden itibaren İzmir siyasetinde işinin çok da kolay olmadığını söyleyebilirim.
Amaç Kocaoğlu’nu önseçim sandığına çekmekse eğer… Bence başarılmıştır.
İkinci bölgede ‘yerel seçim sürecinden ‘yaralı bıraktıkları’ için sahaya inmesi beklenen’ Kocaoğlu’nun birinci bölgeye de niyetlenmesi işten bile değildir artık.
Şöyle bir yanılgıya düşülüyor.
-Efendim Kocaoğlu’na ve arkadaşlarına örgütte çok tepki var. Dolayısıyla onun taraf olduğu liste kaybeder. Dolayısıyla onu sahaya çekersek işi bitiririz.
Arkadaşlarını bilemem… Ama Kocaoğlu sahaya tam olarak inerse gereğini yapar. Gelinen noktada siyasi manevra ustası olan Aziz Başkan, ‘çizilecekler’ üzerinden sağlam bir liste yapıp doğru ittifaklara imza atarsa birinci bölgede de blok oyu en yüksek listeyi sandıktan çıkarabilir.
Ve bence cin şişeden çıkmıştır.
Ve yaşananlar beni 2010’a götürüyor. Hani Savcı Sayan’ın Bornova’da racon kestiği meşhur ‘adam-şalgam’ kongresine… Tahrik edildiğinde Kocaoğlu’nun çok sevdiği siyaset sahnesinde nasıl oynadığını birkaç kez izleme fırsatı bulduk. Sanıyorum hem 29 Mart’ta hem de 7 Haziran sonrasında yine bulacağız.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ERCÜMENT ŞAHİN
 10 Mart 2015 Salı 21:57
aziz kocaoglu gine yaptı yapacagını,bakalım chp nin oy oranı bu seçimde ne olacak
 Lombak
 10 Mart 2015 Salı 15:00
Ben bu işleri bilmem de Cüneyt Ülsever gazeteciliği beni CHP'den gitgide uzaklaştırıyor. Adam resmen bölünmenin CHP temsilcisi.
 TÜRKİYENİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ
 10 Mart 2015 Salı 14:12
CHP'NİN SLOGANI "TÜRKİYENİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ" FAKAT 11 İLDE ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSU DAHİ YOK..YANİ KİMSE GİDİP BEN ADAY OLMAK İSTİYORUM DEMEMİŞ. NASIL BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ... PÖHHH.
 ertan
 10 Mart 2015 Salı 12:50
Değil kendisi tüm büyükşehir'i indirse (garanti gözüktüğü için Musa Çam'ı dahil etmiyorum.) birinci bölgeden ilk dörde kendinden kimse giremez. Ayrıca Aziz Bey'de bir Genel Başkanlık hayali görüyorum. Bu da mümkün değil..
 Bahri
 10 Mart 2015 Salı 09:11
Siyaset kazanı kaynıyor,ancak;Kılıçdaroğlu'nun her İzmir'e gelişinde yanından ayırmadığı Güldal Mumcu'yu gördükçe 7 Haziran'da CHP'ye oy vermenin anlamsız olacağını düşünmeye başladım.Bu hanımefendi 2 dönemdir İzmir'de kontenjandan meclise girdi.Kendine güveniyorsa neden ön seçim istemedi.Ön seçime giren diğer adaylara yazık günah değil mi? Onu bunu bilmem,bu hanımefendi yine İzmir'de kontenjandan aday gösterilirse CHP'ye oy moy vermem.
 NAZAR BONCUĞU
 9 Mart 2015 Pazartesi 19:06
SN..; YALDIZ...BABAANNEM **ORTASYA TANRIDAĞLARINA YAKIN BİR YERDEN GELEN 'OĞUZ KARAPAĞ' BİR OSMANLI KADINI,,DOĞU ANADOLUNUN YÜKSEKLİĞİNDEN YAZIN **DOLU**COK YAĞAR VE TARLALARIMIZI DÖVERDİ.BABANNEM BİZİM HER TARLANIN ORTASINA EL BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR MAVI NAZAR BONCUĞU GİZLERDİ VE TARLALARIMIZI **DOLU DÖVMEZDİ**BAŞAK DA CEBİNDE **NAZAR BONCUĞU TAŞISIN** AMA SİYASETTE BÖYLE TATLI İŞLER OLMASA **TADI**OLMAZ. BARIŞTIRMAK İSTEYENLERİN KARİYERLERİ SARSILIR..SEVGİLER..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz