MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Evet ve Bahçeli gerçeği
Cumhur BULUT
YAZARLAR
2 Mart 2017 Perşembe

Evet ve Bahçeli gerçeği

Bu devirde siyaset ile iştigal etmek gerçekten zor zenaat. Zira çok seslilik sosyal medya marifetiyle adamı çileden çıkartacak seviyede…

Hani şu “ağzı olan konuşuyor” tespit-i harikası var ya işte o bu döneme çok yakışıyor!

Tabii ki herkes üstüne almamalı ama kahır ekserimiz alsa ve kendini yeniden gözden geçirse çok da güzel olur hani…

E sadece sosyal medya mı, elbette hayır. Gazete köşelerinde yer tutan ordinaryüsler, bilmem kaç yüz adet uydu kanalında siyasi tahlil-yorum yapan jeoloji mühendisleri, radyoların komiklik uzmanı sunucuları, magazinciler, işportacılar, kadınların acele bacı toplantılarında boy gösteren kanaat önderleri ve bilumum emekli taifesi de bu çok sesli koronun akordu bozuk haykırışlarını sergiliyor…

Eskiden böyle miydi canım… ‘Benim’ diyen herkes siyaset konuşamazdı… O iş ayrı bir uzmanlık, farklı bir umur, deve dişi gibi adamlık ve yüksek sosyal tahsil gerektirirdi…

Ahh ahh, nerede o eski günler!

Tabii şimdi karilerimden bazıları; “vaay işte gerçek yüzünü gösterdi, hiç demokrat değilmiş meğer” demişlerdir amma mesele öyle değil.

Elhamdülillah, Ragıp Vural Üstadımın tam da üzerine bastığı muhteşem ifadesi üzerine “Milliyetçi, Mukaddesatçı ve Demokrat” bir kimliğe sahibim. Bu hususta da akdem ve akdes olan ne varsa akifiyim… Yani demokratlığıma da, mukaddesatçılığıma da ve milliyetperverliğime de söz ettirmem. Bilenler de bilir gari…

Efendim, meramımı anladınız herhalde lakin ben yine de yüksünmeden yazacağım.

Hepimizin malumu, kesin kanaati ve şahitliği ile sabittir ki MHP’nin lideri Devlet Bahçeli Beyefendi “Devlet Adamlığı, her zaman haklı çıkması, siyasi ahlakı, ilkeleri ve özgül ağırlığıyla” Türk Siyasi Tarihine geçmiş, çok önemli bir siyasetçidir. Daha sayacağımız birçok özelliği de bulunmaktadır.

Evet, Sayın Bahçeli ismiyle müsemma Devlet Adamlığı ciddiyetini, celadetini, nezaketini ve dahi hassasiyetlerini en üst seviyede temsil eden politik şahsiyetlerin ilk sıralarında yer alır…

Evet, Sayın Bahçeli, her zaman haklı çıkmasıyla maruf ve meşhurdur. Bilen Adamdır, Bilge Adamdır…

Veciz ifadesiyle; “Önce ülkem ve milletim sonra partim ve şahsım” diyen ve tatbik eden tek adamdır.

MHP Genel Başkanı olarak Türk Siyasi Hayatında kendini gösterdiği 1997 yılından buyana o çok eleştirilen yazılı konuşmaları sayesinde ne dediği, kime dediği ve ne zaman dediği ortada olan tek siyasi liderdir. Bu konuda da kendisi çok nettir.

O sebeple hangi tarihte kimi nasıl uyardığı, muhalefet ederken de iktidar ortağı iken de ne söylediği sarihtir ve vazıhtır.

Hah, Şimdi yandın sayın yazar, önceden “Hayır”dı şimdi neden “EVET” diyenlere de cevabım hazırdır!

Sayın Bahçeli’nin de defa kez ifade ettikleri gibi 15 Temmuz gibi meşum bir taarruzdan sonra MHP’nin siyasi konsepti değişmiş, yeni bir dönem başlamıştır!

Çünkü 15 Temmuz, son yıllarda karşı karşıya kaldığımız en önemli ve en tehlikeli saldırıdır. Bu saldırı, ülke bütünlüğümüze, Devletin-Milletin ve Vatanın birliğine karşı yapılan; içeriden ve dışarıdan aynı anda uygulamaya konulan alçak bir girişimdir.

Sayın Bahçeli ve MHP ve dahi Ülkücüler bu alçaklığa karşı ilk andan itibaren karşı gelen iradenin sahipleridir.

Allah göstermesin, bırakın bu adiliğin başarıya ulaşmasını zaman içinde yayılması dahi atlatamayacağımız bir vartaya dönüşeceği hepimizce malumdur.

Yani ilk andan itibaren buna dur diyen Sayın Bahçeli ve MHP, tehlikenin farkında olan milli şuurun tek temsilcileridir.

Çünkü alçaklar tarafından taarruz edilen bizim top yekûn varlığımızdır!

İşte 15 Temmuz’dan sonra değişen MHP siyasi konseptinin de sebebi budur.  Önceliğinin Türkiye ve Türk Milleti olmasıdır. (Bu konuya daha sonra tekrar değineceğim).

Geri dönelim;

Düz Ovada Siyaset, Kürt Açılımı, Çözüm Süreci, Asılsız Çalıştaylar, Bebek Katili ile görüşmeler, Akiller Operasyonu, Habur, Oslo ve Dolmabahçe Rezaletleri de hep Sayın Bahçeli’nin devamlı olarak hükümetleri uyardığı ve şerh düştüğü büyük yanlışlardır.

Bahçeli Liderliğindeki MHP bu noktalarda sesini yeteri kadar yükseltmiş, yumruğunu masaya değil “Meselelerin üzerine vurmuştur” bunlar tartışmasız gerçeklerdir!

FETÖ ile ilgili olarak da, “Okyanus Ötesi ve Pensilvanya Şeytanı” olarak niteleyerek tehlikeyi çook çok önceden göstermiştir…

Fırat Kalkanı Operasyonu için de Suriye iç savaşı başladığı günlerden itibaren, “Tampon Bölge-Güvenli Bölge” oluşturmamız gerektiğini, hükümetlerin Kobani şarkıları söylediği günlerde de yine yüksek sesle söylemiş ve dikkatleri bu noktalara çekmiştir!

Hükümet Başkanlarının BOP naraları attığı günlerde de Lider Bahçeli, bunun tehlikesini her platformda anlatmış ve milli şuuru bu noktada hâkim kılmıştır!

Yani Sayın Bahçeli’nin geçmişte ve günümüzde Milli Meselelerin hepsinin altında imzası, ikazı ve şerhi vardır! Yok diyen duyarsız, yapmadı diyen müfteri ve yalancıdır. Konuştukları yazılı olarak kayıt altındadır!

Fakat, demokratik temsilin cilvesi olsa gerek, Onu dinlemeyenler tarafından devletimiz bir çok sarsıntı yaşamış ve BAHÇELİ’nin HAKLI ÇIKTIĞI HEP SONRADAN ANLAŞILMIŞTIR!

Ve yaşanan sarsıntılardan dolayı tabir-i caizse masanın üzerinden birkaç bardak düşmüş ve kırılmıştır…

Bahçeli şimdi ve her zamanki gibi YUMRUĞUNU MASANIN ÜZERİNE DEĞİL, MESELELERİN ÜZERİNE VURMAKTADIR!

Yeni sarsıntılar, yeni hatalar ve yeni bardaklar kırılmasın diye TÜRK DEVLETİNE ve TÜRK MİLLETİNE HİZMET ETMEKTEDİR!

Evet, daha çok yakın bir geçmişte HDP ve CHP ile yapılmaya çalışılan, Türklüğü ortadan kaldıran ve Federasyonu açık hale getiren Anayasa bugün Sayın Bahçeli sayesinde, Türklükten ve üniter yapıdan taviz vermeden MHP tarafından yapılmıştır!

Bu her türlü oyuna karşı Lider Bahçeli’nin ve Türk Milliyetçilerinin savurduğu “Türklük Tokadıdır!”

Bahçeli’nin en büyük özelliklerinden biri de Başbuğ Türkeş’ten ve geçmişten günümüze biriken “Doktriner Türk Milliyetçiliği” bakiyesine ve literatürüne hâkim olmasıdır.

Allah vergisi mevhibeleri ise bir başka zaman konuşalım.

Evet, Sayın Bahçeli Türk Devleti için büyük bir kazanımdır. İzini iyi takip etmek gerekir.

Asılan paçavraya cevap mı dediniz? Onunla ilgi cevabı da daha dün herkese karşı verdi… Siz hala bilmiyor musunuz?

Yoksa sosyal medyada eleştiri yapmak size çok mu kolay geliyor?...

Neyse…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yeter Özdemir
 17 Mayıs 2017 Çarşamba 19:52
Aslında bir aygıt olmalı insanların beyni olup olmadığını ölçen. O aygıtın sonucuna göre beyni var dedikleri konulabılmeli, ağzı olanlar değil. Süper bir yazı, elinize sağlık
 Abdullah
 7 Mart 2017 Salı 19:10
Bu saydıklarınız neden evet dememiz gerektiğini açıklamıyor. Liderin yaptığında bir hikmet vardır mesajı veriyorsunuz, o kadar. O kadar yazı bu kadarcık mesajı vermek içinse çok kelime israf etmişsiniz üstat. Biz ülkücülüğü Bahçeli'den değil kaynağından yani Başbuğ Alparslan Türkeş'ten öğrendik. Onun söylediklerine bile elbet bir hikmeti vardır demedik. Bahçeli kim oluyormuş?
 İzmirli
 7 Mart 2017 Salı 11:49
Yazınızın altına imzamı atarım. Teşekkürler
 Mahmut Murat
 6 Mart 2017 Pazartesi 18:33
15 temmuz belası tüm milletin ortak kararlılığı ile engellenmiştir. bir daha 15 temmuzlar olmaması için tek adam iradesi sistemi değil aksine parlamento güçlendirilmelidir. Bahçelinin 180 derece dönmesi 15 temmuz korkusu değildir. tarafsızca düşünen ve neden acaba diyen herkes bunun cevabını bulabilir.bu millet epyalizmin oyununu ikinci defa bozacaktır bahçeliye rağmen.
 Bilge lider(!)
 2 Mart 2017 Perşembe 17:02
Bahçeli' nin siyasi hayatı fiilen olmasa da 2001' de bitmiştir. Partisi MHP içinde yolun sonu gelmiştir. İlk seçimde yok olacaktır. Yıllardır uzatmaları oynuyor. 16 seçim kaybetmiş birisi halen daha partinin başında niye durur ki ! HDP' nin bile gerisinde kalmıştır.
 Hayati şahin
 2 Mart 2017 Perşembe 16:51
Can başkanım yüreğine sağlık
 Mantığa bak çay demle !
 2 Mart 2017 Perşembe 16:51
"Hah, Şimdi yandın sayın yazar, önceden “Hayır”dı şimdi neden “EVET” diyenlere de cevabım hazırdır! Sayın Bahçeli’nin de defa kez ifade ettikleri gibi 15 Temmuz gibi meşum bir taarruzdan sonra MHP’nin siyasi konsepti değişmiş, yeni bir dönem başlamıştır! Çünkü 15 Temmuz, son yıllarda karşı karşıya kaldığımız en önemli ve en tehlikeli saldırıdır. Bu saldırı, ülke bütünlüğümüze, Devletin-Milletin ve Vatanın birliğine karşı yapılan; içeriden ve dışarıdan aynı anda uygulamaya konulan alçak bir girişimdir." 15 Temmuz oldu, dur ben partili Cumhurbaşkanlığı' na destek vereyim mi demiş ? İyi de niye demiş? Darbeye karşı olup parlementer sistemin devamı için çalışma yapılamaz mı ? Darbe Girişimi oldu diye tek adam rejimine evet demek mi gerekiyor ? Bugün yine bir akpli 94 yıllık ayyaşların kurduğu rüya bitiyor diyor. Bu nasıl Atatürkçülük ? Lafta mı ? Kimlere destek oluyorsunuz ?
 ŞAHİN Merler
 2 Mart 2017 Perşembe 13:55
Bence bu yazıyı kaldırın. İzmir'in kanaatini değiştirir bu yaxı
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz