MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de ne işi var?
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
21 Mart 2015 Cumartesi

Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de ne işi var?

Genel Başkan Kılıçdaroğlu İzmir 2. Bölgeden önseçime katılmaya karar vermiş.
Şimdi soralım. Ne için? Neyi amaçladınız da böyle bir karar verdiniz.
Mesela İzmir’i AKP’ye kaptırmayalım düşüncesi mi var? Yok böyle bir durum. İzmirlinin gidebileceği bir yer yok. Siz iyi olduğunuz için değil, diğerleri kötü olduğu için size oy veriyorlar.
Bakın bende önseçime girdim sizde girin diyerek baskılardan kurtulmak mı amaçlandı? Bu da zaafiyet gösterisidir. Adaylarını belirleyemiyorsan o makamda oturmanın bir anlamı yok zaten. Senin ön seçime girmen sonucu belli bir seçime evet demek manasını taşır ki bu da diğer adaylara haksızlıktır.
Ve nihayet en az ihtimal olan amaç kendini seçilmesi garanti yerden aday göstermektir ki, zararı en fazla olan ihtimal bu olacaktır.
Bunu AKP kullanacaktır. Korktu diyeceklerdir. Kendini düşündü diyeceklerdir. Buda partiye zarar verir.
Bence yanlış yaptı. Daha kritik yerlerden aday olarak o yerde partinin üstünlüğünü sağlamaya çalışsa daha iyi olurdu.
Bence yani…

CHP KALİTENİN YÜKSELMESİNE İZİN VERMİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi kısmen önseçim, kısmen kontenjan uygulayarak adaylarını belirleyecek.
Ne yazık ki bu iki yöntemde kalitenin yükselmesine izin vermiyor.
Şu önseçimin bir incelemesini yapalım.
Önseçimin başarılı ve hakkaniyete uygun olması için öncelikle yöneticilerin atamayla gelmemiş olması lazım.

Siz il başkanını, ilçe başkanını atamayla göreve getirmişseniz, bu yöneticilerde kendi yakınlarını, hemşerilerini, sosyal veya inançsal yakınlarını üye kaydederek belirli bir grubun, belirli bir zümrenin egemen olduğu antidemokratik bir yapı oluşturursunuz.

Bu antidemokratik yapıdan demokratik sonuç çıkmaz.
Nitekim geçen mahalli seçimde çıkmadığını ve konjonktüre rağmen kaybedilmemesi gereken bazı belediyelerin kaybedildiğini gördük. Üstelik büyük bir oy potansiyeli olan Aziz Kocaoğlu’na rağmen.

Basından görüyoruz adayları. Bunların içerisinde yakın arkadaşlarımızda var. Ancak gördüğüm kadarıyla çoğunun şansı yok. Ancak il başkanıyla ilçe başkanıyla kolkola olanlar, diğer bir değişle onların işaret ettikleri seçilecek. O zamanda partiyle gönül bağı olmakla birlikte görevi veya konumu gereği parti çalışmalarına katılamamış bürokratlar, akademisyenler, yargı mensupları gibi temsile katkı sağlayacak insanlar hiçbir zaman seçilemeyecekler.

Bizlerde ekranda gördüğümüz kişilerin aynı kişiler olduğunu görüp kahrolacağız.
Ön seçimin hakkaniyete uygun olması için öncelikle kayıtlar gözden geçirilmeli.
Yeni üyelerin kaydına izin verilmeli, teşvik edilmeli ve hatta kampanyalar yapılmalı, sonra bu kayıtlı üyeler vasıtasıyla yeniden yöneticiler seçilmeli ve ön seçimlerde bu yeni yöneticilerin gözetimi altında ancak bütün adayların kendisini tanıtacağı bir ortamın sağlanması ile kalitenin yüksek olduğu adaylar belirlenmeli ve seçime öyle girilmelidir.

Eğer demokratik bir önseçim sağlanırsa Kontenjan adaylarının belirlenmesine ihtiyaç kalmaz. Belki gerçekten temsil yeteneği yüksek, memleket için gerekli üç beş kişi için kullanılabilir.

Yoksa iplerin elde tutulması için Genel Merkezin belirlediği ve seçilebilecek yerlere konulan çok sayıda adayın kontenjan adıyla ortaya sürülmesi başka saiklerle hareketleri doğurur ki, bu da hakkaniyete uygun değildir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Özer Yılmaz
 12 Nisan 2015 Pazar 16:40
Bir parti için yazılmış ama bütün partilerin örnek alması gereken bir yazı.Demokrasi diyoruz,demokrasinin d sini uygulamıyoruz.Her partinin işine geldiği şekilde uygulanıyor.Hangi millet vekili kendi kanaatini yürütebilir.hepsi liderin gözüne bakıyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz