MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kocaoğlu’nun başarısı!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
11 Nisan 2014 Cuma

Kocaoğlu’nun başarısı!

30 Mart’ın sonuçlarını günlerdir yorumlamaya çalışıyoruz. Kimin ne kadar başarılı ya da başarısız olduğu, nedenleri/niçinleri… Olası gelecek tahminleri…
Sonuç itibariyle MHP’nin 2 ilçeyi alıp pek çok noktada oylarını yükselterek sükse yaptığı, AK Parti’nin tüm olumsuz koşulları ters yüz ederek İzmir gibi hassas bir kentte yüzde 36 bandına demir attığı ve de CHP’nin ‘kalesinden’ 8 burca gedik açıldığı bir sandık sonucuyla karşı karşıyayız. Ve de DSP’lilerin ‘bir bölen’ olmanın ötesine geçemeyerek yaşadıkları, yaşattıkları hayal kırıklığı…
Tüm bunların ışığında CHP’de başlayan isyan ateşi, hesaplaşma mevsimi…
Hedefteki adam İl Başkanı Ali Engin ve de Aziz Kocaoğlu… Aportta bekleyen ‘muhalif vekiller’ disiplin kurulunu boylama ihtimali olan ve seçim sürecinde ‘adres şaşırarak rakip partinin adaylarına destek olan PM üyeleri, aday adayları…  
Tüm bu sıcak gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Lakin bugün yerel seçim sürecine farklı bir pencereden bakmaya çalışacağız. Ne diyorduk aylar öncesinden…
30 Mart Türkiye’de yeni bir dönemin miladı olacak. İktidarın kulağı çekilecek, muhalefete can verilecek. Hem Ağustos’taki Köşk seçimleri hem de 2015’teki Genel Seçimler bu sonuçların ışığında gerçekleşecek ve de çok farklı bir Türkiye’ye ‘Merhaba’ diyeceğiz.
Olmadı! Halk iktidarı uyardı ama 1989’da olduğu gibi bir ‘kulak çekme’ eylemi gerçekleşmedi.
Ama Türkiye için söyleyemediğimiz ‘Yeni dönemin miladı’ ibaresini İzmir için kullanabiliriz. Çünkü İzmir siyasetinde pek çok noktada bir dönemin bitişiydi aslında 30 Mart. Bir dönemin bitişi tabi ki ‘yeni dönemin başlangıcı’ kabul edilir. Hani tarih derslerindeki gibi: 1453 İstanbul’un fethi Ortaçağ’ın kapanışı Yeni Çağ’ın açılışıdır.
İzmir siyasetinde de ‘çağ açıp çağ kapatan’ bir seçim süreci yaşandı aslında 30 Mart’ta…
Çeşme’de mesela… 30 yıllık Faik Tütüncüoğlu dönemine nokta kondu. Büyük bölümü Tütüncüoğlu-Nuri Ertan çekişmesiyle geçen 30-35 yıllık dönemden söz ediyoruz.
Urla’da da benzer manzara vardı.
Kentin son 40 yılına damga vuran iki siyasetçiyi karşı karşıya getiren Urla’da ‘üçüncü yol’ tercihi yaparak Sibel Uyar’ı aday gösteren CHP, bilerek ya da bilmeyerek Karaosmanoğlu-Baratalı dönemine nokta koydu. Tabi ki Uyar’ın performansına bağlı ama her iki siyasetçinin de fiilen ayağa kalkması kolay görünmüyor.
Dikili’de Osman Özgüven, Aliağa’da Hakkı Ülkü…
Kiraz’da İsmet Korkmaz…
Hatta Selçuk’ta Vefa Ülgür…
Menderes’te Ergun Özgün!
Konak’ta Hakan Tartan…
Güzelbahçe’de Ertan Avkıran…
Buca’da Cemil Şeboy!
Hatta ısrar ve de inatla adaylık kovalayan Yüksel Çakmur’un başvuru yapmamasını bile bu çerçevede almak lazım. Saydığım isimlerden bazıları (Mesela Bülent Baratalı) yakın gelecekte yapılacak genel seçimde vekillik şansını da deneyebilir. Ama yerel yönetici olarak bir daha aday olma niyeti taşıyacağını sanmıyorum. Kentin uzun soluklu siyasetçileri arasında siyasi ömrünü uzatmayı başaran sadece iki isim kaldı.
Abdul Batur ile Tahir Şahin!
2019’a daha çok var. Ama saydığım isimlerin 5 yıl sonra siyaseten dirilme ihtimalini zayıf görüyorum. Ki bu ihtimal mevcut başkanların performansıyla ters orantılıdır.
Mevcutların başarısı eskilerin emekliliği demektir.
 
Yeni bir dönem dedik ama İzmir siyasetinde son süreçte oyun dışı kalan başkanlar arasında siyaset hakkını gelecek dönemlere taşıyanlar da yok değil.
Aday gösterilmediği tarihten itibaren yaptığı ‘giderayak atamalarını’ etik dışı bulduğum Kamil Sındır mesela… Önümüzdeki genel seçimlerde fırsat bulur mu yahut Ankara’dakı kadim dostlarından bu kez destek görür mü bilemem.
Ama en azından Kocaoğlu sonrası için siyaset hakkını kullanacağından kuşkum yok.
Ve de Cevat Durak… Karşıyaka’da siyasete devam edeceğini ilan eden Durak’ı önümüzdeki günlerde yakın takibe alacağız. Çalışkanlığı ve de üretkenliği ile görevdeyken tarafımdan takdir edilmiş isimlerden biri olan Durak, Ankara’dan vize alması halinde siyaset hakkını geleceğe taşımayı başaranlardan… En azından ‘bir bölen olmayı’ kabul etmedikleri için bile bu hakkın onlara tanınacağını düşünüyorum. Yeniden Karşıyaka yahut Bornova Belediye Başkanlığı olur mu? Durak’ın yeniden Karşıyaka’ya oynayacağına ihtimal vermiyorum. O’nun rotasının TBMM üzerinden Büyükşehir adaylığı olduğunu tahmin ediyorum. Benzer bir rota izlemesini umduğum Sındır’ın sonraki dönemde yani 2019’da Bornova için mücadele etme ihtimali bence var. Tabi ki onların da kaderi mevcut başkanların elinde… İlçelerinde rekor oylarla işbaşına getirilen başkanlar Olgun Atila ve Hüseyin Mutlu Akpınar performanslarıyla sadece kendi kaderlerini tayin etmeyecekler. Olası rakiplerinin de kaderleri onların atacağı adımlara bağlı…
Sonuç olarak 30 Mart İzmir’de özellikle ilçelerde radikal değişikliklerin olduğu bir anlamda yeni bir dönemin başladığı tarih aynı zamanda. Kocaoğlu’nun bir başarısı varsa öncelikle budur. Yani yeni dönemin kahramanlarını yazması, yazdırması, sahiplenmesidir.
Saydıklarımızın ötesinde Buca’da Levent Piriştina’nın, Konak’ta Sema Pekdaş’ın da ‘yeni bir dönem için’ uygun isimler olduğunu söyleyebiliriz.
Ve de kentin bazı kritik noktalarında yanlış isimler koltukları işgal etse de ekseriyette yeni, genç simalar iş başında… Enerjileri yüksek, idealleri var.
Yeni neslin dilini de beklentilerini de biliyorlar.
İzmir’deki durağanlıktan, kısırlıktan en az bizim kadar onlar da şikayetçi…
Ve genel olarak CHP’nin GDO’lu ekibinden uzaklar.
Siyaseten habis urları yok! Kirlenmezler yahut kirletilmezlerse kentin geleceğine damga vurma fırsatı yakalayabilirler.
Yanlış yollara saparlarsa bugün koltuklarına oturdukları haleflerinin kaderini yaşarlar. Çünkü özellikle CHP’liler için söylüyorum. Bu kent yorulmaya başladı. Ülke AK Parti iktidarından ne kadar yorulduysa İzmir de CHP iktidarından yorulmaya başladı. Yüzde 36’ya demir atan AK Parti’nin belki de en büyük başarısı kentin yorgunluğunu görmüş olmalarıdır. Eğer yeni bir dönemden söz ediyorsak, yönetim anlayışında da ‘beyaz bir sayfa’ açmak zorundadır İzmir’in iktidarı CHP. Kendi içindeki kısır çekişmelerden sıyrılarak, enerjisini birleştirerek, kenti değiştirerek yapabilir bunu da…
Peki, yapabilirler mi gerçekten diye soruyorsunuz muhtemelen?
Evet, umut vaat eden başkanlar var.
İsimleri mi? Belki başka bir yazıya?  
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 1974 BUCA LİSELİLER
 12 Nisan 2014 Cumartesi 11:01
SAYIN YALDIZ 4-5 YILDIR YAZILARINIZI VE EGETV DE SABAHLARI SİZİ KEYİFLE İZLİYORUM.SİZİ İZLEMEMİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİNİZİN GÜNCELLİĞİ YAKALAMANIZDANDIR.BU GÜNCELLİĞİNİZİ İZMİRİMİZİN DİĞER AKTİVİTELERİNE DE ZAMAN VE YAZI AYIRMANIZI DİLİYORUM.DİLİYORUM Kİ BU YIL İZMİRİMİZİN FUTBOLDA HAKLI GURURU ALTINORDUYU DA TV EKRANINDA VE YAZINIZDA GÜNCELLEMENİZDİR.BAŞARILAR DİLEĞİYLE..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz