MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Küresel ısınma ve fark yaratmak
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
4 Temmuz 2017 Salı

Küresel ısınma ve fark yaratmak

Dünyanın en güçlü sivil toplum örgütü olan Rotary’de her 1 Temmuz’da olduğu gibi bu yıl da yeni bir dönem başladı. Uluslararası Rotary 2440 Bölge Federasyon başkanlığını İsmail Rodoplu’dan 30 Haziran akşamı İsmail Rodoplu’dan devralan Lütfi Demir bir boyunca sürdürecek… Evet sadece 1 yıl... Rotary’deki en üst görevin süresi sadece 1 yıl… Bu hizmet nöbetinde başkanlığın, guvernörlüğün bir yıl sürmesi müthiş bir dinamizmi de peşi sıra getiriyor.

Kuruluşun bütün dünyadaki 2017-18 Teması, “Rotary: Fark Yaratır” … Bu yıl da dünyadaki tüm rotaryenler, Barış ve Anlaşmazlıkların Çözümü, Hastalıkların Önlenmesi ve Tedavisi, Su ve Hijyen, Anne – Çocuk Sağlığı, Temel Eğitim – Okur Yazarlık ve Ekonomik – Toplumsal Gelişim alanlarında hizmetlerini sürdürecekler… Tabii ki Cumhuriyet kazanımlarına dikkat çekecekler, kültür ve sanat alanında önemli işlere imza atacaklar…

Bu dönemin bir farkı da Uluslararası Rotary Başkanı Riseley’in “Küresel Isınma”yı çok önemsemiş olması… Ülkemiz ve bölgemiz için de küresel ısınma çok önemli… Riseley, küresel ısınmanın bir sonucu olarak her yılın ortalama sıcaklığının daha fazla olduğuna dikkat çekiyor. Ama uyarıyor; “Bir yıl, öncekine göre daha serin geçebilir. Ama bu ısınmanın artmadığı anlamına gelmez. Bu 10 sene geçtiğimiz 10 seneden daha sıcaktı ve sonraki 10 sene, ortalamaya baktığımızda daha da sıcak olacak…”

Küresel ısınmanın artması nedeniyle atmosfer daha sıcak, bu nedenle daha fazla enerjisi var. Bunun normal olmayan doğa olaylarının olma ihtimalinin artması anlamına geldiğini unutmayalım. Hortumlar, seller, uzun süren kuraklıklarsa bunun bir sonucu… Guvernör Lütfi Demir Bursa ve İzmir’deki basın toplantısında herkesi çevreye sahip çıkmaya ve bu tür projelere destek vermeye çağırdı.

Bir kez de ben burada yineleyeyim: İklim değişimleri, bilinçsiz kullanım ve çeşitli etkenlerin neden olduğu erozyon ve çölleşme tehlikesi dünyamızı ve ülkemizi tehdit eden boyuta ulaşmıştır. Ama bizim gerçeğimiz farklıdır… Dünya çölleşmeyle mücadele ediyor ama burnumuzun dibindeki Akhisar Çölü daha da büyüyor…

UR 2440’ıncı bölge yani Çanakkale, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla illeri ülkemize tarım alanlarının en yoğun olduğu bölgedir ve küresel ısınma bölgemiz tarımını da tehdit etmektedir. Toprağın, planlı ve sürdürülebilir nitelikte kullanımını sağlayacak önlemler, verimli toprakların azalmasını önleyecektir. Yaşadığı çevreye sahip çıkmayan, çevre bilinci oluşmamış toplumların gelişmesi ve geleceğe güvenle bakabilmesi mümkündeğil. İnsanın sağlıklı ve temiz bir çevreyi yaşamı kadar önemli görmesi, yitirilince yerine konulamayacak değerde olduğunun bilincine vararak onu koruması, çevre sorunlarının çözümü konusunda ilk ve en etkili adımdır. 

Dünyanın bu ortak sorununa çözüm bulmak amacıyla birçok ülke tarafından imzalanan "Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi" ülkemiz tarafından da kabul edilmiştir. 

Eşsiz ülkemizin doğal güzelliklerinin korunması hepimize düşen yaşamsal anlamda bir görev... Devletimizin ve sivil toplum örgütlerimizin bu amaçlar doğrultusunda yaptıkları örnek çalışmalar gelecekle ilgili umutlarımızı da artırıyor. Sorunların çözümü konusunda merkezî ve yerel yönetimlerin çabalarının yanı sıra, sivil toplum örgütlerinin ve yurttaşların katkılarının önemi büyük…Bireylerde çevre bilincinin oluşturulması, çölleşme ve erozyon tehlikesinin boyutlarının topluma en iyi biçimde anlatılması ve konunun sürekli gündemde tutulması konuya duyarlı bir kamuoyu oluşturacaktır. Bilinçli bir kamuoyunun varlığı da sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır.

Kalkınma ile çevre arasındaki dengeyi gözeten, sınırlı kaynakları tüketmeden gelecek nesillerin gereksinimlerini göz önünde bulunduran "sürdürülebilir kalkınma" anlayışı, çevreye duyarlı politikalar üretilmesini gerekli kılıyor. …

Sivil toplum örgütlerimizin etkinliklerle çevre sorunlarına dikkat çekmeleri ve çözüm aramaları, ülkemizde çevre konusundaki duyarlılığın geliştiğinin önemli bir göstergesi... Bu duyarlılık ve sorumluluğun toplumun tüm kesimlerine yayılmasını umut ediyorum.. Bu toprakları, dokusunu ve doğal dengesini bozmadan gelecek kuşaklara bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur. 

Umarız ve dileriz ki rotaryenler de bu konuda kendilerine düşen görevi yerine layıkiyle getireceklerdir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz