MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mare Nostrum; Hektor-Akhilleus ikilemi
Tayfun MARO
YAZARLAR
17 Şubat 2020 Pazartesi

Mare Nostrum; Hektor-Akhilleus ikilemi

De te fabula narratur. “Anlatılan senin hikâyendir.” Horatius

 

Hektor; Truva kralı Priamos’un en büyük oğlu. Akhalar’a karşı Truva ordusunun başında savaşan bir kahraman.

Akhilleus; Akhalar’ın büyük mitolojik kahramanı. Hektor’u öldürdü. Paris de Akhilleus’u (Aşil) topuğundan vurarak öldürdü.

İki kahraman, iki ordu, Truva Savaşı ve büyük bir destan…

 

Homeros’tan aktarılan bu büyük destan bize ne ifade ediyor olabilir?

Homeros, İyonyalı bir ozan. İÖ. 8. yy’da yaşamış. İlyada ve Odysseia destanlarını yaratan şair olarak kabul ediliyor. Sözlü şiir geleneği ürünü sayılan destanlarında İyonya lehçesi egemendir. Destanların yazıya aktarılması ise yüzyıl kadar sonra gerçekleşmiştir.

 

Homeros’un Anadolu’da geçen bu destansı hikâyesinde, Hektor/Akhilleus mücadelesinde, ikilem dediğim nedir?

Bana göre; Hektor, Anadolu’da kalanları temsil eder. Akhilleus ise, geldikleri gibi gidenleri… Ne ki bu tespit ne Avrupa’yı ne Anadolu’daki islamcı şarklıyı mutlu ediyor.

 

Avrupa, Batı kültürünü Roma-Helen çağının getirdikleriyle temellendirmiştir. Roma ve Helen dönemlerinden itibaren inşa edilen Batı kültürü, öncesini yadsıyor. Eski Yunan’da İyon etkisini, dahası Luviler’i görmezden gelmek gibi bir defosu var Batı’nın.

 

Hemen belirteyim; Anadolu’da yaşamış bütün kültürlerin etkileşimi üzerine yazmıyorum. Sadece, Eski Yunan kültüründe İyon etkisinin ve öncesinde Luviler’in etkisinin görmezden gelinmesine itirazla sınırlı bir yazı…

 

Avrupa, kendi kültür ve düşünce tarihini her ne kadar Roma-Helen’den başlatıyorsa da, Antik Yunan’ın gerisinde İyonya var, Luviler var, Doğu Akdeniz var…

Böyle olduğu için, Batı, Doğu Akdeniz’den başlar. Yani bu topraklarda batılı olmak için Avrupa’nın icazetine ihtiyaç yoktur.

Fakat Anadolu halklarının bu gerçeğin ayırdında olmasına ihtiyaç olduğu da bir vakıa.

 

Yaşadığımız toprakların kültür mirasına yabancı kalmak hem kendimize hem insanlığa yapılmış bir haksızlık olacaktır.

İlk doğa filozoflarının ders verdikleri okullarıyla, Levant’ın 3 büyük liman şehrinden biri olarak kozmopolit kültürüyle, zeytin ve üzümden süzülen çağların kültür zenginliğiyle, bu büyük ortak miras hepimize sorumluluk yüklüyor.

Tabii ki Homeros’a marka muamelesi yaparak bu sorumluluğun gereğini yerine gelmeyecek.

Bizler, Hektor ile Anadolu’da kalanlarız. Buradan itibaren yeniden konuşmak lazım.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz