MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Nobel’e yürüyen iki Türk
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
11 Kasım 2020 Çarşamba

Nobel’e yürüyen iki Türk

Pandemiden sonra deprem de morallerimizi bozmuş durumda ama 9 Kasım’da gelen haberle biraz olsun sakinleşebiliriz diye düşünüyorum.

Dünyanın hemen her yerinde Covit-19’a karşı aşı geliştirilmeye çalışılıyor. Türkiye’de de Çin ve Rusya kökenli aşı denemeleri yapılıyor. Aşı denemeleri kadar bu denemeler üzerine yapılan spekülasyonlar da kafaları karıştırıyor. İlaç şirketlerinin önemli sabıkaları olduğu için bu türden spekülasyonları da dikkatle izliyoruz elbette.

Ama bu kez gelen haber, dünyanın en ciddi medyası tarafından “Bahar’da her şey normale dönebilir” başlığıyla veriliyorsa ciddiye almak gerek. Haberlerde “Geniş denek grubu üzerinde yapılan deneylerde Pfizer ve BioNTech tarafından geliştirilen koronavirüs aşısının Covid-19 hastalığına karşı yüzde 90'dan fazla etkili olduğu” açıklanıyordu.

Pfizer ve BioNTech, söz konusu gelişmeyi "bilim ve insanlık için büyük bir gün" sözleriyle duyurdu.Söz konusu aşı adayı 6 ülkede 43 bin 500 kişi üzerinde test edilmiş, denemelerde ciddi bir güvenlik endişesi de ortaya çıkmamış. Aşı, üç hafta arayla iki doz halinde uygulanacak. Pfizer yıl sonuna kadar 50 milyon doz, 2021 sonuna kadar ise 1,3 milyar doz aşıyı piyasaya sürebilmeyi planlıyor.

Bizi iki kez sevindirmesi gereken mevzu ise Koronavirüs aşısında başarıya ulaştığını açıklayan ilk şirketin arkasında Türkiye kökenli iki bilim insanın oluşu.

ABD merkezli Pfizer ile birlikte geliştirdikleri koronavirüs aşısında yüzde 90 başarıya ulaştıklarını açıklayan Almanya merkezli BioNTech şirketi, aileleri Türkiye'den Almanya'ya göçmüş Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından 2008'de kuruldu.

55 yaşındaki Profesör Uğur Şahinimmünolog ve onkolog. Uğur Şahin, İskenderun'da doğduktan sonra dört yaşında annesiyle birlikte Köln’de Ford fabrikasında iş bulmuş olan babasının yanına göçmüştü. 1969’da İskenderun’da nasıl bir hayat vardı ve aile büyük bir sosyo ekonomik değişimi göze alarak Köln’e gitmişti? Çok zor veya çok kolay bu soruların cevabını vermek. Biliyorum oraya giden ilk aileler gittikleri şehrin adını bile söyleyemezlerdi, “kölün” derlerdi.

Burada saygı ile karşılanması gerekentabii ki oğlunun Tıp okumasını sağlayan ailesidir… Bir fabrika işçisinin çocuğu için ulaşması zor bu hayali gerçek kılan Şahin, bugün eşiyle birlikte Almanya'nın en zengin 100 kişisi arasında.

Ticari başarısına rağmen üniversitede ders vermeyi de bırakmayan Şahin, toplantılara elinde bisiklet kaskıyla giriyormuş ve akademisyen arkadaşları tarafından mütevazi biri olarak nitelendiriliyor...

Şirketin kurucularından Dr. Özlem Türeci, on yıl boyunca Klinik ve Bilimsel Danışma Kurulu'nda görev yaptıktan sonra 2018'de BioNTech Tıp Şefi oldu.

53 yaşındaki Türeci aynı zamanda Kanser İmmünoterapi Derneği Başkanı.Babası İstanbul'da bir doktor olan Türeci'nin ailesi, doğumundan önce Almanya'ya göçmüş.Türeci eşi Uğur Şahin ile Hamburg'da çalışırken tanışmış.Türeci "Düğün günümüzde bile laboratuvarda çalıştık" diyor.

12 Mart Türkiyesinden sadece vasıfsız işçiler göçmüyordu Avrupa’ya… Bilim insanları da göç ediyordu…

Türeci ve Şahin çiftinin bu başarısı, son yıllarda göç konusunun tartışıldığı Almanya'da, göçmenlerin ülkeye ne kadar faydalı olabileceğine dair bir örnek olarak da gösteriliyor.BBC’den öğreniyoruz ki; Avrupa Reform Merkezi baş ekonomisti ChristianOdandahl haberin ardından yaptığı Twitter paylaşımında “Almanya uzun süre göç konusunda ne kadar açık olması gerektiği konusuyla uğraştı ve savaş sonrasındaki 'misafir işçiler' programı hep sorgulandı” demiş ve eklemiş: “Uğur Şahin'in babası Köln'deki Ford fabrikasında çalışmaya gelen bu misafir işçilerden biriydi, şimdi oğlu dünyayı saran salgına son veren kişi olabilir.”

Euronews'a göre BioNTech, ocak ayından bu yana daha hızlı sonuç alabilmek için Şahin'in baskısıyla haftada yedi gün çalışan iki farklı araştırma grubu oluşturdu. Şahin, bu çalışmalara “Işık hızı Projesi” (Project Lightspeed) adını verdi.O dönemde ABD'ye seyahat yasağı olduğu için, laboratuvarlarda geliştirilen bazı genetik materyaller Pfizer yöneticilerine ait özel bir jetle ABD'ye taşındı.

***

Türkiye’de de birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi sokağa çıkma yasaklarının genişletilmesi, en azından hafta sonları kesin bir kapanma olması talepleri yükselirken, soğuk kış günlerine daha da kaygılı girmemizi engelleyecek haberler bunlar.

Biz şu uzun sonbahar günlerini tamamlayıp bahar aylarına umutla gireceğiz ve biliyorum k, Özlem Türeci ile Uğur Şahin Nobel Tıp Ödülü’ne aday olacaklar.

Onları da, bizleri de dünyanın en zengin kişilerinden olmalarından öte mutlu edecektir bu hayal.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 xxx
 11 Kasım 2020 Çarşamba 17:06
Türk asıllı Alman
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz