MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Pandoranın kutusu açıldı...
Oya DEMİR
YAZARLAR
23 Aralık 2013 Pazartesi

Pandoranın kutusu açıldı...

‘’Bazen bir şey olur; gerçeğe uyanırsın..  
Peki, gerçek ne zaman uyanır?’’ 

İnsanlar; ancak ve ancak; kendi kendilerine yarattıkları hapishanelerinin duvarları izin verdiği ölçüde ‘özgür’dür.

Aklımız erdiği andan itibaren kendimiz, var olduğumuz andan itibaren etrafımız yavaş yavaş duvarlar örmeye başlar... Önce başkaları, sonra kendimiz yavaş yavaş tuğla üstüne tuğla ekleriz... Kocaman ama kocaman bir dünya yaratırız taşlardan oluşmuş... Taş taş üstüne ekler, kendimize hayatın en muhteşem ya da en berbat hapishanesini yaratırız...

Zaman akar, duvar yükselir...Zaman akar, harç sağlamlaşır, zaman akar, kurur herşey... Taş duvar; olur demir duvar... Duvar nefes alır... Demir almaz... Duvar ses verir... Demir sağır...Dokunur, şaşırırız; taşlar ne zaman demir oldu? Dokunur şaşırırız, kırmızı taşımız ne zaman mavi oldu? Sarı taşımız ne zaman yeşil? Ne zaman maviler, kırmızılar siyah oldu? Ne zaman renkler değişti?

Zaman akar, duvar yükselir...Zaman akar, taş demir olur. Sesler yükselir... Başka sesler yükselir...Sesler yükseldikçe duvar kalınlaşır...Duymayız... Duysak da inanmayız...

Zaman akar, duvar yükselir...Görüntüler belirir... Önce silik, sonra belirgin, sonra tekrarlanan, tekrarlanan görüntüer... Görüntüler çoğaldıkça duvar kalınlaşır.... Görmeyiz... Görsek de inanmayız...

Zaman akar, duvar yükselir...Yazılar belirir...Önce bir tane, sonra on, sonra yüz, sonra bin...Birbirine benzeyen, birbirini andıran, birbirini doğrulayan yazılar...Okumayız... Okusak da inanmayız...

Zaman akar, duvar yükselir...Sesler çığlık, görüntüler kabus, yazılar destan olur... Çığlıklar, görüntüler, yazılar çoğaldıkça; duvar sallanmaya başlar. Sallandıkça sarsılır, sarsıldıkça çığlıklar yükselir, kabuslar artar... Duymamak, görmemek, okumamak imkansız olur...

Zaman akar, duvar yükselir... Duydukça, gördükçe, okudukça demir erimeye, renkler değişmeye başlar... Demir taş olur... Taş erimeye başlar, harç dökülmeye... Dökülür, dökülür ama yıkılmaz…

Zaman akar, duvar yükselir... Duymak, görmek, okumak yetmez...Uyanmak... Uyandığın gibi yatağından kalmak gerekir... Duyduğunu anlatmak, gördüğünü göstermek, okuduğunu anlamak gerekir...Sonra dönüp dokunmak... Dokunmak ve bir kapı aralamak...

Zaman akar, duvar yükselir... Korkularla, endişelerle, acabalarla, maddi beklentilerle, seyrettiğimiz yalancı dünyalarla, önümüze konulan suni haberlerle, o dedilerle, yasaklarla kendi kendimize yarattığımız, büyütülmesine izin verdiğimiz hapishanemizin duvarları yükselir...

Zaman akar, duvar yükselir... Duvarlarımız yükseldikçe, içinde yaşadığımız dünyanın temel taşları çökmeye başlar...Eğitim, sağlık, adalet, hak, inanç, dil, sınırlar... en önemlisi ellerimizle feda ettiğimiz özgürlük. Var olduğunu sandığımız her şeyin harçları dökülmeye başlar...

Zaman akar, kendi hapishanemiz güçlenir... büyür...taş duvar demir oldukça; dün kaybolur, bugün kaybolur, geçmiş kaybolur, gelecek hayal olur...

Zaman akar, duvar yükselir... Taş demir olur...Kırmızı siyah..Yeşil siyah...Sesler çığlık, görüntüler kabus, yazılar destan...Bir ağaç, bir park bir ses olur... fidanlar ölür...dünya yıkılır...El birliğiyle yaptığımız hapishanemizin duvarları sallanmaya başlar... Harçlar dökülmeye...

Zaman akar, duvar yükselir...Pandoranın 'kutu'su açılır...Bir şey olur; gerçeğe uyanırız… Peki; gerçek ne zaman uyanır?
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz