MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ramazanın bereketi
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
28 Mayıs 2018 Pazartesi

Ramazanın bereketi

Ramazan ayındayız.

Önemli kararların arifesinde kendimizi ve ülkemizi hesaba ve kitaba vurmanın çok özel günlerindeyiz.

Birilerinin çıkıp anlatması gerekir:

Zekât vergidir; vergisini ödeyenlerin, ayrıca zekât ödemesine gerek yoktur. Çünkü devletimiz zekât gelirlerinin harcandığı kalemlere zaten fazlasını harcıyor.

Vergisini ödemeyenler, yoksulun önüne bir miktar zekât atarak Tanrı katında arındıklarını sanıyorlarsa, yanılıyorlar.

Artık halkı, Cumhurbaşkanı ve hükümeti ile Müslüman olan bir devlette yaşadığımızın farkında olalım.

Devlete vergilerimizi tam ödeyelim.

Ama ödediğiniz her kuruşun da hesabını soralım.

Devleti ve milleti soyan ve vergi vermeyenlere gelince..

Bilmeliler ki, onların ne dinleri ne de imanları kalmıştır. Din adına yaptıkları parlak konuşmalar, onları her iki dünyada da cezadan kurtarmayacaktır.

Hem bu dünyada hem de öbür dünyada rezil olacaklardır. O günler yakındır.

Bilinmelidir ki ahlâka ve uygulamaya geçmeyen parlak sözler, boğazlara düğümlenip öğlece kalacaktır.  

Yine bilinmelidir ki, vergi kaçırmak günahların en büyüğüdür.

Vergilerimizi ödeyelim hem kendimizi hem garip gurebayı, dul ve yetimi, aç ve açıktakini hem de düşmana muhtaç devletimizi kurtaralım!...  

Bunu yapalım artık!

Her yıl vergi affı çıkararak hakka ve hakikata hizmet edemeyiz. Adaletten  ne kadar koptuğumuzu görelim!

Bir yanlışlık varsa vergi kanunlarını zekât hassasiyetiyle düzeltelim.

Ama vergi vermemezlik yapmayalım.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hüseyin Kayahan
 30 Mayıs 2018 Çarşamba 09:44
Sevgili hocam Bu vergi ve zekat meselesi sadece Müslümanların değil, tüm toplulukların kadim sorunudur. Birey, "ben kazandım, niye başkasına vereyim" şeklinde bir mütalaa ile kazandığını paylaşmak istemez. Topluluğa verilen payın ne şekilde harcanacağı ayrı bir konudur ama topluluğa vermenin bir zorunluluk (farz) olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Teist veya laik tüm topluluklarda bu edim zorunludur, keyfi değildir. Ama insanlar mutlaka kaçırmanın bir yolunu bulurlar yine de. Ebu Bekir'in, zekatını (vergisini) vermek istemeyen sürü sahibinin üzerine kolluk kuvvetlerini gönderdiğini biliyoruz. Kanaatimce, "vergi verenin zekat vermesine gerek yoktur" demeyelim de şöyle bir yol izleyelim: Malum fıkıhta; Ticaret mallarından 1/40 (kırkta bir), Ziraat mahsüllerinden 1/10 (onda bir), İmalat (sanayi) ürünlerinden de 1/20 (yirmide bir) payın kamu payı olarak verilmesi esastır. Devletimize kendi usullerince(!) münasip gördükleri kadar bir vergiyi ödeyen imanlı mü'minler, yaptıkları işe göre fıkıhta vermeleri gereken zekat(vergi) miktarını hesaplasınlar; bu meblağdan devlete ödedikleri vergiyi mahsup etsinler, kalan kısmı mutlaka ama mutlaka, zekat fasıllarına harcasınlar. Göreceksiniz ki, bunu yapan çok az kişi bulacaksınız. Vermek nefse her zaman zor gelir.
 Enes YALÇIN
 29 Mayıs 2018 Salı 00:22
Harun Hocam , "zekat vergidir. Vergisini ödeyenlerin ayrıca zekat ödemesine gerek yoktur " cümlesi maalesef zannımca bize soylenilmemesi gereken bir ifade. Size katılıyorum fakat bizler bu cümleleri işitirsek istismar ederiz ve zekat vermeye ya da zekatı aşan sadaka vermeye yanaşmayız. Aramızda zekat verenler de '' ya hu vergi kesiyor devlet bize zaten o halde bir de fazladan zekat vermenin alemi yokmuş'' derler. Bazı hakikatlerin avamla paylaşılması belki de bizlerin hayra yönelimimize ket vurabilir kanaatindeyim.
 Şevki nalçacıoğlu
 28 Mayıs 2018 Pazartesi 23:14
Harun bey zekatın kime verileceği ayetlerde belirtilmiş , devlet vergiyi her yere harcıyor ,bu düzende Verginin zekat yerine geçeceği aklıma yatmıyor malesef
 Fikret Aslan
 28 Mayıs 2018 Pazartesi 15:39
Paranın ve şöhretin sefasını sürenler bu zevkü sefa düzenleri bozulursa Belgrad ormanlarına gömdükleri şeyleri çıkartıp 25 Haziranda katliam yapacağız diyor. Asgari ücretle çalışanlar vergilerini tam ve eksiksiz peşin yatırdıkları için çok mutlu ve çok huzurlu. 1400 TL emekli maaşı alan Hacı babam bu düzen ilelebet sürsün diyor. Bir tek Ege sahillerinde mutlu ve huzurlu yaşayanlar bu düzenden şikayetçi. Vallahi egeli olsam, zengin olsam, katı bir laik olsam Tayyipten başka hiç kimseye oy vermem. Ama nedense Egede Tayyip sevilmiyor. Ben bu ülkeden hiç bir şey anlamadım. Anlayan varsa bana da anlatsın.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz