Siyasette özellikle seçim zamanlarında arkadaşlar arasında, iddiaya girmeler olur. Böylece giderek zıtlaşmaya dönüşme eğiliminin de önü kesilmiş olur. Hem şakalı, bazan hem kazançlı… ortamlar da oluşur!
İlk örneğimiz Faruk Yıldırım içindir. Faruk ön seçim olsa, ön sıralarda yer alırdı zaten…
Oysa, 2014 seçimlerinde 5.dönemi için, 26. gibi oldukça geri sıraya konulmuştu… Bu sıradan seçilme endişesi taşırdı. Sık sık yanımıza uğrar konuyu tartışırdık… Hep seçileceğini söylerdim.
Yine böyle bir anda, seçileceksin diye üsteledim, inanmak istemedi… Onun üzerine, ‘seçilmezsen sana bir takım elbise alacağım, ya seçilirsen sen bana alacak mısın?’ diye üstüne üstüne gittim. Bir kere ağzım yanmıştı da! Oda “Peki alacağım” dedi…“Unutma ve sakın almayacağımı da sanma!” deyip… bu uyarı ile konuyu kapattık!
Seçimler bitti, Faruk kazandı… Hatta 27. sıradaki bile Belediye Meclisine girdi!
Birgün ‘hadi kalk gidiyoruz’ dedi. Ünlüce bir giyim mağazasına götürdü... Kendi içinde düz siyah çizgili, siyah bir takım elbise aldık. Bereket ki, firma sahibi iyi bir arkadaşım çıktı. Faruk da ucuz kurtuldu. Evimize de artık “Faruk’un elbisesi’ diye yeni bir tarif girdi!
Herkes bir Faruk Yıldırım değildi ki!
YAVUZ ULUSU…
1960 daki Üniversite yıllarımda Ankara’da akrabalarımıza ait bir “İlhan Han” vardı. Buradaki şirketlerinde hem çalışır ve hem de üniversitede okurdum.
O dönemlerin Türkiye Milli Talebe Fedarasyonu (TMTF) ile, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB), biri sol, diğeri sağ ideolojiyi temsil eden zıt ve rekabet içindeki iki öğrenci kuruluşuydu. 1963’lerde MTTB’nin Ankara İl Teşkilatı da bu handaydı.
Uzun boylu, yakışıklı şık giyimli, briyantin saçlı, heykel gibi dimdik bir adamı, sıkça asansör beklerken görür gıpta ile bakardım… MTTB’nin 2.Başkanı olduğunu da, tabii ki bilmezdim.
Elbette onun ileride ünlü bir Avukat olacağını, adının Yavuz Ulusu olduğunu da bilemezdim!
Yavuz Ulusu, 1940 yılında Erzurum’da doğdu. 1959 yılında Demokrat Parti Gençlik Kollarında siyasete başladı. 1970 yılında Adalet Partisi Erzurum milletvekili adayı oldu. 2005 yılından itibarende, 3-4 yıl Doğruyol Partisi Yüksek Haysiyet Divanı Üyeliği yaptı…
Eğer, rahmetli Demirel’i üzme pahasına da olsa… Belediye meclisi üyesi olduğum için sağda solda ‘Zabıta Müdürüm’ de dediği, bu garibin sözünü dinleyip ANAP’a girseydi, birkaç kere bakan da olurdu… Yaşça da makamca da bizim büyüğümüz ve üstelik deneyimli de bir siyasetçiydi. Ama her zaman sadeliği ile de, mert ve asil bir kişiliktir bizim Yavuz’umuz…
Yavuz Ulusu, 1971’de İzmir’de Avukatlığa başladı… Adaletli dik duruşuyla, dürüst ve güvenilirliği ile, İzmir’in ünlü bir avukatı oldu. Hele de Kaynanalar dizisinin Nöri Gantar’ı (Tekin Akmansoy) ile bacanak da olursa, değme artık… bizim Yavuz Beyin keyfine!
Nasıl olduysa; sağ siyasi gelenekten gelen Avukatlar Yavuz Ulusu, Lütfi Güralp, ve sol gelenekten de biz, troyka oluşturmuştuk ki bu,
bir araya gelince, şaka ve esprileriyle bizlere, gamı kederi unutturmasındandı… Yavuz’un!
1973 yerel seçimleri vardı… CHP’den İhsan Alyanak, Adalet Partisinden de Başkan Osman Kibar yine Belediye Başkanlığına aday gösterilmişlerdi. Zaten ikili arasında Belediye Meclisindeki tartışmalar da ilgiyle izlenirdi…
Bir gün adliyede karşılaştık, adayları tartıştık…Ben Alyanak kazanacak dedim, o Osman Kibar dedi… Önerisiyle bir takım elbisesine iddiaya girdik. Hemen bir anlaşma yazdı imzaladık…
Kağıdı bir güzel katlayıp, iç cebine koydu!
Seçimleri İhsan Alyanak kazandı… Yavuz’dan elbisemi almasını istedim. Güldü! Hani anlaşma imzalamıştık ya dedim. “Çıkar şu anlaşmayı da bir göreyim” dedi. Tabii… oyununa gelmiştik!
Yavuz, yine de iddiaya girmek isterse eğer…
‘Lider olmaya zaman bulamamış liderlere’ karşın da ; “Dr. Cemil Tugay ; partisi CHP ile İzmirlilerin yapacağı büyük ittifakın gücüyle, açık ara seçimi kazanıp Büyükşehir Belediye Başkanı olacak… bu kesin” derim.
Ama saflık yapmaz, anlaşmanın bir örneğini alıp özenle katlar… kendi cebime de koyarım!
İyi Pazarlar…
Sayfa başına git