MENÜ
İzmir 16°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sosyal demokrasi, şimdi değilse ne zaman?
Tayfun MARO
YAZARLAR
29 Mayıs 2014 Perşembe

Sosyal demokrasi, şimdi değilse ne zaman?

“CHP’de ne oluyor?” Bu soruya, körün fil tarifi gibi, herkes sorunun bir yerinden tutarak yanıt veriyor. Yanıtlar muhtelif.
Ben de kendi yanıtımı bulmak için sorunu bir ucundan yakaladım; CHP’de olan bitene baktığımda gördüklerime gelince...
 
Sosyal demokrasiyi sindirememişken, okyanus ötesinden gelen telkinlerle solculuğa soyunan CHP’de, Kemalistler ve sosyal demokratlar sanki biraz geri planda kalıyor; eskinin keskin devrimcileri ve liberaller ise öne çıkıyor.
Öne çıkmakta olan 68’li, 78’li devrimcilerin indinde sosyal demokrasi, uzlaşmacı burjuva ideolojisidir. Ama Türk burjuvazisinin en köklü partisi CHP’de yer tutmak için köşe kapmaca oynamak nasılsa devrimcilik oluyor…
CHP’de bir değişim ve yenileşme süreci başlatıldı; Buna karşın, parti programı olduğu gibi duruyor, virgülüne dokunulmadı. Ve bunun izahını kimse yapmıyor. Galiba, sorgulayan da yok.
 
Günümüz CHP’sinde kendisine yer açmak isteyenler, 68 veya 78 referansını kullanarak devrimciliğini tescil ettiriyor; Yanına da devrimci yol, devrimci sol, dev-genç gibi bir yafta iliştirince kariyer tamamlanıyor. Liberal değilseniz yol bu. Liberallerin referansına gelince… Sözü uzatmayayım, hepsi de ABD mahreçlidir.
68’i veya 78’i referans alan solcuların talep görmesi, ne tuhaf bir rastlantıdır ki ABD düşünce kuruluşlarının ve Kemal Derviş’in bu doğrultuda temennileriyle eşzamanlı... Daha da tuhafı, bu adamlar, günahları kadar sevmedikleri devrimcileri birden bire sevmeye başladılar. Bunlar Erdoğan’ı da çok sevmişlerdi. Gülen’i hala çok seviyorlar.
 
Sosyal demokratlar ve Kemalistler partinin her kademesinde geri plana düşerken, ‘kenarda kalma’ kaygıları su yüzüne çıkmaya başladı. Tam da neo liberal politikalarla hayli uyumlu bir değişim ve yenileşme hareketi sürerken…
Bu ahvalde, ulusalcı hareket ile yenileşme hareketi arasında diyalog koşullarının hızla tükenmekte olduğunu söylemek mümkün.
Özellikle 78 kuşağı, Atatürkçü düşünceyi, devleti ve Cumhuriyet devrimini sert bir dille eleştirmiş, halklara özgürlük isteyen bir kuşaktır. Cumhuriyet’in dönüştürülmesine karşı çıkmamaları olağandır. Zaten devrim yaparak yıkmak istedikleri bu Cumhuriyet’i ve devleti neden korumak isteyeceklerdi…
Sonuç itibarıyla, üniter devleti ve Cumhuriyet Aydınlanmasını bitirecek cevher, bu devrimci kuşağın zihin haritasında mevcuttur. Liberaller zaten neo liberal politikaları başında beri savunuyorlar. Aynı görüşleri, AKP’den sonra CHP’de de savunacaklar. Yani bu iki grup, neo liberal politikalarda buluşuyor; biri savunarak, diğeri karşı çıkarak…
 
Bugünün Türkiye’sinde en çok ihtiyaç duyulması gereken sosyal demokrat düşünce kenara itilirken, toplumsal uzlaşma ihtimal olarak adeta yok ediliyor.
Uzlaşma kültürüne aşina sosyal demokrat düşüncenin böyle bir zamanda yok sayılması, sizce de manidar değil mi?
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz