MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İzmir İktisat Kongresi 100 yaşında
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
17 Şubat 2023 Cuma

İzmir İktisat Kongresi 100 yaşında

Şuradan başlayalım: 1923 Şubatı’nda İzmir’de toplanmış olan Türkiye İktisat Kongresi üzerine yapılan yorumlar arasında çoğunlukla ön planda yer alan bir çizgi vardır.  Buna göre, İzmir Kongresi “eskiden başlamış bir çizgide bir ek kilometre taşı” gibidir.  Bir ‘devamlılığın’ yeni bir adımı olmuştur.

Şöyle: “Tanzimat’la başlayan ‘modernleşme’ arzusu Meşrutiyet’le ve onu izleyerek Cumhuriyet’le ‘devam’ etmiştir.”  Bu eskiden beri var olan, zaman zaman tazelenen bir yorumdur. Ve muhafazakâr bir çizgiye ait yorumdur. ‘Modernleşme’ tezi bunun muhafazakârlığını örten bir manto gibidir; ama dikkatli bir bakış bu mantoyu çıkarmakta zorlanmaz.

Çünkü, manto esas olarak “modernleşebilen, modernleşebilecek olan Osmanlılık” yorumuna ait olan çizgiyi farklı bir sahnede karşımıza çıkararak örtme çabası oluyor. Cumhuriyet’in getirdiği ‘büyük nitelik değişikliği’ni, işin ‘özü’nün değiştirilmesi hamlesini görmezden geliyor.  O günün (bugünün de !) emperyalizminin de tercihi ‘modernizasyon’ la servis edilebilecek bir “yeni Türkiye” imgesidir.  Herkesçe kabul görebilir.

Bu görüş sahiplerinden bir bölümü, iş bugüne gelince “Efendim, Cumhuriyet kendi başına bir toplum modeli kurmaya girişmişti.  Bu zaten olmazdı.  Ama gerçekçi olalım.  Dünya değişti.  Şimdi ‘bu dünyaya’ uyum sağlamak lazım !” diyorlar. Yani, ‘devamlılık’ kavramı iş Cumhuriyet’in devamlılığına gelince, yerini çabucak ‘değişme’ ye ve değişerek ‘bu dünya’ ya uyum sağlamaya bırakır!  Kısaca, Türkiye’nin kendi başına bir devrim yaparak, kendine bir toplum modeli kurma gücü kabul edilemez!  Bunu düşünebilmek söz konusu olmamalıdır.  Manto bunu sağlamalıdır.

Bu tablo bu yıl, Cumhuriyet’in 100. Yılında karşılaşabileceğimiz tablolar içinde de ortaya çıkacaktır. Açık ya da örtülü.  Mesele, Türkiye Cumhuriyet’in açtığı kapıdan ilerleyerek kendine olabildiği ölçüde bağımsız, uygar bir toplum modeli kurabilecek midir, meselesidir.  1923’ün İzmir’ine ve 1923’ün tümüne buradan bakabilmeliyiz.

Serdar Şahinkaya’nın bu yeni, ciddi ve titiz çalışması ufkumuzu açan belgeleri önümüze seriyor.  Eğer 2023’te 1923’le başlayan Cumhuriyet’i, bunun Türklere tarihin nasıl bir ikramı olduğunu düşünme sorumluluğuna sahip isek, bu kitabı belgelerle zenginleşmiş herhangi bir kitap gibi değil, düşünerek okuyalım. 100. Yıla layık bir bakışın özünü kitapta keşfetmeye girişelim. 

‘Türkiye İktisat Kongresi (İzmir, 17 Şubat - 4 Mart 1923)’ü didik didik edersek ve buna Mustafa Kemal’in gözleriyle bakmaya çalışırsak şunu göreceğiz:  ‘İzmir Kongresi’ (‘İzmir’ diyelim) Cumhuriyet devriminin kurgusu içinde yer almış olduğu için önemlidir.  Bir iktisat kongresi olduğu için değil.  Daha açık söylersek, 9 Eylül 1922’den 29 Ekim 1923’e kadar sürecek olan, ayrı bir tarihi değere sahip ‘Mustafa Kemal Yılı’, yani ‘Devrim Yılı’ içinde yer aldığı için!  Bu ‘İzmir’e bir ‘iktisat toplantısı’nın hayli ötesinde değer kazandırıyor.

Nasıl ‘Lozan’ da bir ‘dış işleri görüşmeleri’nin çok ötesinde, yaşamsal değere sahipse, ‘İzmir’ de bir devrimci adımlar zincirinin vazgeçilmez halkası olmuştur. Bu zincirden çıkarılıp ‘ayrı bir muamele’ ile ele alınırsa işin özü kaybolur. Görebiliriz. Çünkü Mustafa Kemal’in de vurguladığı gibi, 1923’ten sonra ekonomi ancak geçmişin yapılarından koparılarak, siyasal devrimle yeniden inşa edilebilecektir. Birdenbire değil, uygun zamanlama ile.

İşin esası devrim sürecidir. Burada öncelik siyasal boyuttadır. ‘İzmir’ bu boyutun içinde taşıdığı önem derecesinde önemlidir. 1923 Yılı için önemlidir.  Bir başka yıl için (daha sonra) önemli olmamıştır. 100. Yılda bunu bilmemiz gerekiyor. 1923’ün hemen her şeyi Cumhuriyet’i kuran siyasal süreçler içinde taşıdıkları ağırlıklarla önemli olmuştur.

‘İzmir’den hemen sonra, Mustafa Kemal’in 1922 sonlarında vurgulamaya başladığı şekilde, gelecek olan Cumhuriyet’in ‘Parti’sini kurma noktasına erişilecektir. Lozan’dan ve 29 Ekim’den sonra, 1920’lerde yeni devleti, yeni siyasal süreçlerle ‘Parti’ kuracaktır.  1920’lerle aşağı yukarı tamamlanan o aşamadan sonra, 1931’de (‘altı ok’ ile) devrim süreci toplum için pratik, siyasal düzlemine otururken, Cumhuriyet’in ekonomi boyutu, ilginçtir, kapitalizmin dünyadaki büyük çöküşü ile eşzamanlı olarak inşa edilmeye başlanacaktır. Ekonomi boyutu, yani, üretim süreçlerinin plan aklı ile örgütlenebilme aşaması.  Bunun ağırlık merkezi sanayi hareketidir.  1930’ların sanayi hareketinden geriye doğru dönüp bakılarak 1923’ün ‘İzmir’inin taşıdığı içerik tartılabilir mi?  Tartıda ne gelir?  Bunu değerlendirmek okura kalıyor.

***

Geçen hafta elime harika bir kitap geçti. Ama yazmak için bugünü bekledim.

Evet bugün 17 Şubat 2023… İzmir İktisat Kongresi tam 100 yaşında.

Kıymetli Hocamız Serdar Şahinkaya büyük emekle ortaya önemli bir kitap koymuş.

Giriş bölümünü aldığım Bilsay Kuruç Hocamızın 100 yıl sonra bu kongreye bakışında da çok önemli mesajlar görüyoruz. Bazı cümleleri defalarca okudum.

Yeni bir kongre ile kutlayacaktık 100. Yılı. Ama son felaket izin vermedi. Yine de kutlayacak ve tartışacağız tabii ki geleceği.

Mustafa Kemal ve arkadaşları geleceği kurmak ve korumak için yola çıkmışlardı. Bizim de derdimiz sadece bu olmalı: Geleceği korumak!

Serdar Hocam kalemine sağlık, ellerin dert görmesin!

Bilsay Hoca’nın dediği gibi, “Kılavuz Serdar Şahinkaya’nın büyük emeğinin ürünü olan bu kitaptır. Okuyucu, eminim kendisine şükran duyacaktır. Ve aydınlanacaktır.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Bülent Sever
 19 Şubat 2023 Pazar 17:03
Nedim Bey bu kitaptan haberdar oldum sayneize. Önemli bir eser. Kitapçılara geldimi
 Abdullah Sevinç.
 18 Şubat 2023 Cumartesi 08:44
Bilsay hocayı ve Şahinkaya’yı uzun zamandır yazıları ve kitapları ile takip ediyorum. Şahinkaya’nın yeni kitabının siparişini dün verdim. Kitabın varlığından dostum Ahmet Erdoğdu vasıtasıyla haberdardım. Düşünenin yazanın ellerine sağlık. Saygılar.
 Dr.Alpaslan Bilen
 17 Şubat 2023 Cuma 12:22
Dr.Serdar Şahinkaya ilk gençlik günlerinden beri zekası ve ışığıyla tanıdığım bir bilim insanıdır Bu eser bu Ülke için yararlı bir şeyler üretme çabasında olan her yurttaş için bir ışıldaktır!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz