MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
AK Parti’nin İzmir’deki rakipleri...
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
12 Mart 2015 Perşembe

AK Parti’nin İzmir’deki rakipleri...

Sanmayın ki CHP, MHP yahut HDP diye başlayacağım.
İktidar partisinin İzmir’deki birinci rakibi emniyet müdürüdür, polistir…
Alsancak sokaklarında eli sopalı polis dehşetini gördüğüm günden bu yana aynı şeyi söylüyorum.
Ve bunu ilk fark eden AK Parti’nin Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım oldu. Önce ‘eğitim eylemi’ için partisinin önündeki (Basmane) zulmü gördü Yıldırım. Öğrenciler, öğretmenler, veliler orantısızca gazlandı, coplandı, buz gibi tazyikli suyla ıslatıldı. Laik eğitim istiyorlardı sadece…
Bir gün sonra polis yine çıktı sahneye… Bu kez Şubat ayının ortasında, sıcaklığın neredeyse sıfırın altına indiği saatlerde, Göztepe-Altay derbisinin ardından harekete geçti polis.
Göztepelileri önce buz gibi tazyiki suyla ıslatıp ardından acımasızca copladılar, gaza boğdular. Kadın, çocuk demeden…
Hatta bir yandan yaşananları kameraya alıp bir yandan da dolmuştakilere polisi savunan bir vatandaşa, “Kitabını…” diye başlayan galiz küfür bir polisi açığa aldırdı. Ve sanıyorum bu bardağı taşıran son damlaydı.
AK Parti Konak İlçe Başkanı Yıldırım daha fazla dayanamadı.
Ve basına zehir zemberek yazılı bir açıklama geçti.
Gazeteci kökenli Yıldırım, ‘Polisin görevi can ve mal güvenliğini sağlamaktır’ diye başlayan açıklamasında şöyle diyordu: “Polis, bu görevi yaparken can ve mal güvenliğine yönelik bir tehdit unsuru haline gelmemeli. Burada yetkili olanları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Caydırıcılık, illa ki şiddete başvurmayla olmaz. Sabrı elden bırakmamak ve şiddete başvurmadan önce bütün diğer caydırıcılık yollarının tüketilmesi gerekiyor. Dün akşam özellikle Göztepe taraftarına, kadınların, çocukların, genç kızların olduğu kitleye tazyikli su ve biber gazlı müdahaleyi doğru bulmuyorum ve kınıyorum
Aslında bu ne ilkti, ne de son olacaktı.
Çünkü Gezi Parkı sürecinde Alsancak sokaklarında sahne alan eli sopalı polislerin sümenaltı edilen dehşetleri hatıralardaki yerini koruyordu. Kordon’da deniz kenarında öylesine oturan genç kızların saçlarından çeken polisler de öyle! Hatta Berkin Elvan’ın ardından yasa bürünen İzmir’de köşeye sıkıştırdığı vatandaşı kaskıyla darmadağın eden 3130 no’lu polis, günlerde kabusu oldu bu kentin.
Berkin için sadece yürüyen on binlere biber gazı, tazyikli suyla yapılan müdahale cabasıydı. Tüm bunlar son yıllarda kentin hafızasına kazınan ve bir süre önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın altını çizdiği ‘kin ve nefreti’ büyüten faktörlerdi.
Ve bugün için en büyük korku Türkiye’nin giderek ‘polis devleti’ olması… 
TBMM’deki iç güvenlik paketinin çıktığını düşünemiyorum bile…
Bu kadar yetkiyle bunları yapan polisin, yeni yetkilerle yaşatacağı dehşeti…
Ve AK Parti’nin ikinci büyük rakibi İzmir Valisi Mustafa Toprak…
Sayın Vali kusura bakmasın… Ama İzmir’e hep şaşı baktı zat-ı alileri. Hem de geldiği günden bu yana… Kimin valisi olduğunu bilemem ama kentin valisi olmayı beceremedi.
Onun için ‘AK Parti’nin il başkanı’ yakıştırması yapılıyor. Kesinlikle katılmıyorum. Çünkü bir partinin il başkanı, partisinin başarısı için çalışır, hezimeti için değil.
Vali Toprak, özel idare mallarından tutun da son çıkardığı ‘basın açıklamaları hakkındaki’ genelgesine kadar hemen her konuda AK Parti’ye darbe vurmuştur.
İzmir Özel İdaresi’nin 3,5 katrilyonluk malları pay edilirken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ‘toplu iğne bile’ vermeyerek tarihi bir partizanlığa imza attı.
Çünkü AK Partili kentleri yöneten valiler, benzer malların yüzde 95’ini belediyelere devrederken, İzmir Valisinin malların tamamını hazineye devretmesi CHP’ye müthiş bir mağduriyet malzemesi daha vermiştir. Dahası Vali Toprak'ın bu ayrımcı tutumu CHP'ye yerel seçim boyunca en sağlam siyasi malzeme olmuş, Kocaoğlu'nun 'ham yapacaklar' çıkışı kentin hafızasına kazınmıştır. Özetle Toprak'ın bu tutumu yıllarca kentte yer eden ‘AK Parti İzmir’i cezalandırıyor’ tezini ortadan kaldırmak için kafa yoran, mücadele eden teşkilatın çabasını da boşa çıkardı 2011’de kente bir çırpıda ‘35 proje’ açıklayan Binali Yıldırım’ın emeğini de…
Daha çok yanlışı var Sayın Vali’nin ama son hamlesi de en az ‘özel idare malları’ kadar manidar.

Her nedense, İzmir’in Sayın Valisi ‘basın açıklamaları’ hakkında bir düzenleme yapmaya karar veriyor. Ve de nereden estiyse 7 maddelik bir genelge yayımlıyor.
Gösteri, yürüyüş, nümayiş değil ha sözünü ettiğimiz.
Basın açıklamalarında uyulması gereken kuralları belirliyor Sayın Valimiz.

Ve şöyle buyuruyor.
*Siyasi partiler, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri başka bir siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum örgütüne ait bina önünde basın açıklaması yapamazlar. 
*Basın açıklaması yapmak amacıyla herhangi bir yer ve noktadan başka bir yere kamu düzenini bozacak şekilde gösteri amaçlı toplu yürüyüş yapılamaz.
*Basın açıklaması esnasında el il taşınabilir megafon vb. cihazlar haricinde ses yükselten cihazlar kullanılamaz, bu amaçla sabit platform kurulamaz.
*Valilik ve Kaymakamlık binaları, Adliye binaları, İl/İlçe Emniyet Müdürlüğü binaları, Polis Merkezi Amirlikleri, Askeri bina ve tesisleri ile Ceza İnfaz Kurumlarının içerisi, önü ve çevresinde,
Eğitim-öğretim kurumları, hastane ve sağlık kuruluşları ile ibadethanelerin içerisinde ve çevresinde eğitimi, sağlık hizmetlerini ve kişilerin ibadetlerini engelleyecek şekilde,
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının içerisinde,
Genel yollar, şehirlerarası karayolları ile cadde ve sokaklar üzerinde yaya ve araç trafiğini engelleyecek şekilde,
Halkın günlük yaşamını zorlaştıran ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamasını engelleyici nitelikte basın açıklamaları yapılamaz.


Sadece iki sorum var demokrasi ve özgürlükler kenti İzmir’in Valisi Toprak’a…

1-Basın açıklamalarına kadın ve erkeklerin hangi kıyafetle katılabileceğini yazmayı unutmuşsunuz sanırım. Onu da ekleyip güncellerseniz kararınızı hayırlara vesile olacağı kanaatindeyim. Sahi basın açıklamasına katılacak 18 yaşından büyük kadın ve erkekler hangi kıyafetleri giysinler, renk tercihiniz var mı?

2-Basın açıklamalarının kaç kişiyle, ne kadar zaman diliminde yapılabileceğini, açıklamadan sonra nasıl dağılması gerektiğini ve de nerede yapılamayacağını çok iyi anlatmışsınız da keşke nerede yapılabileceğini de yazmış olsaydınız.
Yasaklar listenizden sonra İzmir sınırlarında basın açıklaması yapılabilecek bir alan kaldı mı? Varsa neresidir? Bilmek isteriz. İşte böyle…
*
Özgürlük, demokrasi, hoşgörü kenti İzmir’in valisi, 80 ilin valisini sollayıp, onların kalem bile oynatmadığı bir alanda 7 maddelik yasaklar manzumesi kaleme aldı.
Yasaklarla mücadele için iktidara getirilen bir partinin valisi…
Sizce Sayın Vali’nin durduk yere çıkardığı bu yasak listesi hangi parti ya da partilerin işine yarar?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 HİKMET TEKCAN
 13 Mart 2015 Cuma 13:13
VALİ AKP YE ZARAR VERİYOR AZİZ KOCAOGLUDA CHP YE ZARAR VERİYOR ALLAHTAN İZMİR HALKI DUYARLI.DEMOKRASİ SAVUNUCULUGUNDAN VAZGEÇMİYOR
 yıldırım korkmaz
 13 Mart 2015 Cuma 10:49
kaleminize sağlık!gerçekten izmiri seven ve düşünen birinin tespitleri bunlar...Ak parti teşkilatı ne kadar çalışırsa çalışsın bu zihniyeti; zmire saygı duymadıkça, anlamaya çalışmadıkça,değişmedikçe izmirde işimiz çok zor
 utku karademir
 13 Mart 2015 Cuma 09:21
vali diyarbakırdan geldiğinden beri diyarbakırda sanıyor sanırım kendisini hala anlamamış izmirin laik hoşgörü özgürlük kenti olduğunu vali izmiri terk etsin
 Coach
 12 Mart 2015 Perşembe 23:49
Valiye, Emniyet müdürüne ek olarak İl Milli Eğitim müdürünü de unutmayalım. O da aynı diğerleri gibi hangi ilin müdürü olduğunun hala farkında değil.
 muhalif
 12 Mart 2015 Perşembe 19:16
sn.ümit yaldız gerçekleri yazmış, sanırın oda artık bir izmirli olmuş :)) AKP.nin en büyük yanlışı bu valiyi hala izmirde tutmasıdır.
 Mustafa Y
 12 Mart 2015 Perşembe 19:13
izmirin valiside emniyet müdürüde poliside AKP. MEMURUDUR.AKP. NİN izmirde bu seçimlerde kaybetmesinin en büyük sorumluluğu AKP. il teşkilatının değil, mevcut milletvekillerinin ve AKP. bürokrasisi olacaktır. AKP. İzmirde seçim hezimeti için il yönetimini değil vali ve emniyet müdürünü görevden almalı değiştirmelidir.
 Ak gençlik
 12 Mart 2015 Perşembe 18:42
Vali ve emniyet izmirde ki bu davranışları hazirandaki seçimde ak partiye 2 milletvekiline mal olacak.neden yaptıklarına gelince ak partide bazı unsurlar hala kripto olarak her yerde
 
 12 Mart 2015 Perşembe 18:38
özellikle bu vali yüzünden ak parti çok oy kaybetti
 Hüseyin Güleç
 12 Mart 2015 Perşembe 18:26
Ümit kardeşim kalemine sağlık, tüm İzmirlilerden bu cesur çıkışı görmek istiyorum. Bu vali gidici biz kalıcıyız. Vali efendi İzmir'e ayar çekmeye çalışıyor, ama unuttuğu bir şey var ki hangi ilin valisi olduğunun farkında değil !
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz