MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Adaylar ve basın danışmanları
Cemil DİRİM
YAZARLAR
7 Kasım 2013 Perşembe

Adaylar ve basın danışmanları

Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte aday adaylarından gelen maillerin sayısı da giderek artıyor. Bazıları yapılacak etkinliğin ya da basın toplantısının davet metnini içerirken birçoğu adayın yaptığı faaliyetlere ait basın bültenleri. Aday adaylarının çoğunu partideki görevleri, sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmaları ve medya aracılığıyla tanıyoruz. Ancak daha önce hiç tanımadığımız isimler de var aralarında.
Adayların bir bölümü daha önce seçim kampanyalarında görev almış deneyimli basın danışmanı ve siyasi danışmanlarla çalışırken, bir bölümü ise daha önce gazeteci olarak hiç ismini duymadığımız basın danışmanları ile çalışıyor. Basın camiasının en büyük yarası olan ipini koparanın ben gazeteciyim diye ortada dolaşması bu mesleğin gerçek sahiplerini nasıl üzüyorsa, seçim dönemlerinde ortaya çıkan bu (basın danışmanı- gazeteciler) de yıllardır geçimini gazetecilik ve basın danışmanlığı yaparak kazanmış meslektaşlarımızı mağdur ediyor. Basın bülteninin nasıl hazırlanacağı ve neleri içereceği konusunda bilgisi olmayan, gazetelerde kullanılacak fotoğrafların hangi özellikleri içermesi gerektiği konusunda fikri olmayan kişiler, hazırladıkları sözde basın bültenleri ile adayların tanıtımını yapmaya çalışırken, kendilerini ve çalıştıkları adayın alay konusu olmasına neden oluyorlar.

Basın bültenlerinde kullanılacak hatalı bir metnin siyasi hayatlarını bitirebileceğinin, kişisel itibarlarını zedeleyeceğinin farkında olmayan adaylar ise tehlikenin farkında bile değil. Bazı düğün salonlarının fotoğraf ve video çekim işini yapan bir fotoğrafçı dostumdan duyduklarım ise “ bu kadar da olmaz dedirtti.” Fotoğrafçı dostumun anlattığına göre İzmir de bir siyasi partiye danışmanlık hizmeti veren ajans sahibi bir tanıdığı, kendisinden düğün salonlarında fotoğraf ve video çeken birkaç kişi bulmasını istemiş. Dostum işin ne olduğunu sorduğunda ise bu elemanları aday adaylarının yanına basın danışmanı olarak yerleştireceğini söylemiş. İlk başta tereddüt ettim ama sonra gelen bazı basın bültenlerindeki kullanılan dili ve akıcı(!) Türkçeyi hatırlayınca, doğru olduğuna inandım. İçlerinden bazılarını yakından tanıdığım adaylarında, siyasi geleceklerini ve itibarlarını doğrudan etkileyecek böylesi bir konuda yaptıkları tercihi yadırgamamak mümkün değil.

Neden bu konuya değindiğime gelince Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünü bitireli 24 yıl, tanıtım ve danışmanlık alanında faaliyet gösteren şirketimi kurmamın üzerinden de 14 yıl geçmiş. Bu konularda söz söylemeye hakkım olduğunu düşünüyorum. Üstelik bu işe yıllarını vermiş pek çok meslektaşım kenarda dururken, bazı şarlatanların seçim döneminde adayların zaaflarını kullanıp hak etmedikleri görevlere gelmesi de sinir bozucu. İşini hakkıyla yapanlara sözümüz yok, ancak fotoğraf çekmeyi bir şekilde öğrenmiş, kıytırık bir haber sitesinde köşe yazmış, biraz da ağzı laf yapıyor diye önüne gelenin bu işlere soyunması gerçek gazetecilere zarar veriyor.

Bir sonraki yazımda siyasal iletişim uygulamalarından, gündemi yakalamaktan, beklentileri karşılayan bir söylem geliştirmekten, çoğunluğun algısını yönlendirmekten, propaganda tekniklerinden, kişisel imaj ve kriz yönetiminden bahsedeceğiz.

Notlar: 1- Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan ile ilgili yazdığımız iddialara cevap gelmedi. Anladığımız kadarıyla geleceği de yok. Bu iddiaları cevaplayamayan Serhat Orhan’ın Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığına başvurması da ilginç. Bu arada çok sayıda yeni iddia var Turgutlu da konuşulan. Önümüzdeki günlerde yeni sorular soracağız. Belki bunlara cevap alabiliriz.

2- Turgutlu da meydana gelen olayları araştırırken karşımıza tanıdık bir isim Hamza Dağ çıktı. İzmir Milletvekili olan Hamza Dağ, Manisa Koordinatörü olarak görev yapıyor. Manisa da son günlerde Hamza Dağ’ın Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’a açık desek verdiği ve aralarının çok iyi olduğu konuşuluyor. Acaba Hamza Dağ, sorularımızı Serhat Orhan’a sorup cevaplandırılmasını sağlayabilir mi? Bir de ona soralım bakalım.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 gazeteci
 10 Kasım 2013 Pazar 10:38
gerçek basın emekçilerinin duygularını dile getirmişsiniz. teşekkür ediyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz