MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP kongre sürecinin öne çıkan iki noktası!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
28 Haziran 2015 Pazar

CHP kongre sürecinin öne çıkan iki noktası!

CHP’deki kongre takvimi resmen başladı. Kimileri (Yücel Özen mesela) bu süreç bir tür ‘kaptı kaçtı’ süreci olabilir. Çünkü Kılıçdaroğlu ve çevresi baskın bir kurultayla koltuğunu korumanın derdindeymiş gibi bir görüntü veriyorlar şu sıralar.
Yerel ve genel seçimlere delik-deşik bir örgüt yapısıyla girdikten sonra en yakın seçimin 4 yıl varken apar-topar kongre süreci başlatmayı başka türlü okumak mümkün değil.
CHP Genel Başkanı’nın aklında iki şey var şu sıralar…

Ne yapıp edip bir koalisyonun parçası olmak…
O mümkün değilse bir an önce kongreleri tamamlayıp parti içi iktidarını korumak…
Seçim öncesi kamuoyuna ilan edilen ‘Kayda değer bir artış olmazsa görevi bırakırım’ sözü üzerinden konuşacak değilim. Zaten koalisyon konusuna nokta konulduğu andan itibaren Kemal Bey’in yanıtlamak zorunda kalacağı ilk soru bu.
Yani ‘AK Parti’yi tek başına iktidardan indirdik’ cümlesi Kılıçdaroğlu ve kurmaylarını kurtarmaya yetmeyecek gibi görünüyor.

Şahsi görüşüme göre Kılıçdaroğlu ve CHP seçim sürecinde başarılı olmuştur.
Yani sürecin eleştirilmesi en zor partisi CHP’dir, lideri Kılıçdaroğlu’dur.
Seçim beyannamesiyle CHP’ye farklı bir seçmen kitlesinin kapısını aralamış, 60’a yakın kentte ön seçim yaparak, kendisi de ön seçime girerek, demokrasi konusunda önemli bir sınav vermiştir.
Lakin yoksul kesimin dikkatini çektiği beyanname ve örgütünü mobilize ettiği ön seçime rağmen CHP, sürecin yıldız partisi olmayı başaramamış, bu rolü HDP’ye kaptırmış hatta bir parça HDP’ye yol vermiştir.
Ama CHP yıllar sonra ‘değerler siyasetine sığınmadan’ da oy alabileceğini kanıtlamıştır.

Peki, CHP bu denli başarılıysa kurultay tamtamları neden çalıyor?
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’na verilen kredi, tanınan süre bitmediyse bile azaldı.  
Koalisyon ancak ve ancak siyasi ömrünü bir parça uzatabilir CHP Genel Başkanı’nın…

O yüzden 60’a yakın il başkanının Ankara’ya çıkarma yapmaya hazırlandığı konuşuluyor şu sıralar. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu destekleyecekleri söylenen il başkanlarının ‘koalisyon görüşmelerini’ beklediği konuşuluyor.
Feyzioğlu sürecin görünen ilk fotoğrafı…
Başka isimler de çıkacaktır.
Tuncay Özkan’ın boş duracağını hiç sanmıyorum mesela…
Hatta Mustafa Balbay’ın… Hatta ve hatta Muharrem İnce’nin…
Bu üç isim ülkeyi her an karış karış gezmeye devam ediyor.
Kah oradalar kah burada… Satır arası mesajları gayet açık… Haklı olarak hükümet senaryolarını bekliyorlar.  Pişmiş aşa su katan olmamak için.

Gelelim İzmir’e… Seçim sürecini yönetmesi için atanan İl Başkanı Bedri Serter’e dair ilk bombardıman PM Üyesi, Eski Vekil Alaattin Yüksel’den gelmişti. 7 Haziran’ın hemen sonrasında daha oy pusulalarındaki mühür bile kurumamışken Yüksel’in bu çıkışına anlam vermekte zorlanmıştım.
Yoksa Alaattin Bey çizmeleri yeniden giymeye mi hazırlanıyor demiştim kendi kendime… Ama öyle olmadığını yaptığım küçük araştırmadan sonra öğrendim. Alaattin Bey süreç içinde yaşadıklarından öyle sıkılmış öyle daralmış ki 7 Haziran’ı zor etmiş konuşmak için!
Tabi ki son süreçte İzmir’deki siyasal iktidarını kaybedenler arasında yer alan Alaattin Yüksel il sürecinde yeniden sahne almak mümkünse de kentin siyasal patronluğunda yeniden söz sahibi olmak isteyecektir. Bu açıdan Yüksel’in eli hala güçlü…
Yani Ali Engin sonrasında olduğu elinde sadece Salih Özçiftçi yok.
Vekillik sürecindeki yakın siyasal arkadaşı Mustafa Moroğlu’dan başlayarak Kazım Umdular, Sevda Erdan Kılıç, Barış Erel gibi genç isimler de var Yüksel’in elinde…
Tabi ki bu ekibin en büyük gücü hala İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu…

Yüksel’in hışmına uğrayan İl Başkanı Berdi Serter’in Bayraklı cephesinde de elinin zayıfladığı konuşuluyor son haftalarda…
Hatta Serter’in gelişinde söz sahibi olduğunu yaptığı yazılı açıklamalarla deklare eden Karabağ’ın yakın çevresine kongre sürecinde yeni isimler üzerinde durulması gerektiğini söylediği belirtiliyor. Hatta Karabağ’ın vekil adayı olan bir isim üzerinde uzlaşı sağladığı bile konuşuluyor.
Bu ismin Dr. Ülkümen Rodoplu olma ihtimali var bana göre.
Ve Yücel Özen…
Partisinin alel acele aldığı kurultay kararına karşı ilk açıklamayı yapan ve de süreçte rengini ilk belli eden isim… Önceki dönem kent siyasetine yön veren bazıları tarafından kapısı il başkan adaylığı için çalınan Özen’in o gün reddettiği öneriye bu kez daha istekli baktığı ve de daha hazırlıklı olduğu konuşuluyor. Hatta bu kez daha geniş bir uzlaşı cephesinin adayı olmaya hazırlandığı…
Kent siyasetindeki duruşu son olarak Tire’den başlayan ‘köy mallarını satmaya çalışan CHP’li başkanlara karşı’ çıkışıyla kamuoyundan destek bulan Özen, bu kez adaylığı zorlayacak gibi görünüyor.
Ve tabi ki Bedri Serter… Atanmış başkan olmanın ötesine geçmek isteyecektir.
Kılıçdaroğlu’nun ‘İzmir milletvekili’ sıfatı taşıdığı süreçte kimden ne kadar destek bulacağını kestirmek şu aşamada güç Serter’in…
Peki, bu süreçte rol oynayacak faktörler, isimler kim ya da kimler?
En başta Kılıçdaroğlu… İzmir milletvekili sıfatı taşıdığına göre İzmir’in kongre süreciyle yakından ilgilenecektir. Tabi ki Kocaoğlu… Son seçimde önerileri göz ardı edilmiş olsa da genel seçimdeki siyasal mücadelesiyle göz dolduran Kocaoğlu, ekibiyle birlikte yeniden kentin siyasal patronluğunu almak isteyebilir.
Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay gibi isimlerin ortak hareket etmeseler de ayrı ayrı taban tutma çabaları göz ardı edilemez. Özkan’ın Çeşme-Çiğli aksındaki gücünü başka ilçelere de taşıma gayreti, Balbay’ın seçim sürecinde yoğunlaşan Rıfat Nalbantoğlu-Mustafa Özuslu başta olmak üzere TKP tabanlı desteği dikkat çekiyor. Ergenekon sürecinden baki mağduriyetin de kongre sürecinde bu iki ismin yelkenini şişirme ihtimali unutulmamalı…
Yerli vekilllere dönersek;
İl başkanlığından gelen Tacettin Bayır’ın geçmişin rövanşını getirecek kimi oluşumlarda rol oynama ihtimali her zaman var. Ali Engin ve Levent Eyipişiren’le girdiği il başkanlığı mücadelesinden sonuncu çıkmış olsa da genel seçimdeki önseçim zaferiyle arayı fazlasıyla kapatan Bayır, başta Konak-Karabağlar olmak üzere Yarımada aksındaki kongrelerde söz sahibi olabilir.
Musa Çam’ın kongre sürecinde rol olacağını sanmıyorum. O böyle netameli meselelerden hep uzak durur. Ama Bornova Belediyesi Eski Başkanı Prof. Kamil Sındır’ın boş duracağını hiç sanmıyorum. Hem yerel seçimin siyasal mağduriyeti hem de vekillik gücüyle Sındır, hem İzmir’e hem Ankara’ya hesap sormak için yola çıkabilir. Görünen o ki Sındır bu mücadelesinde ciddi taban desteği de bulabilir. Tarih tekerrür ederse 2010’daki ‘adam-şalgam kongresinin’ benzerlerini izleyebiliriz.
Vekillerden Ali Yılmaz’ın lokal bazı noktalarda etkili olmak isteyeceğini Dr. Aytun Çıray’ın da düne kadar perde gerisinden yürüttüğü CHP siyasetini birkaç adım daha ön plana çıkararak, alenileştireceğini düşünüyorum.
Tabi ki Mehmet Ali Susam da boş durmayacaktır. Başta ilçesi Buca olmak üzere bir çok ilçede sahaya çıkmasını beklediğim isimlerden biri Susam…
Ve de Çalkaya… Genel seçimde kartlarını açık oynayan Balçova’nın başkanı 2019 yolculuğunda başta ilçesi olmak üzere bir çok noktada ama açıktan ama gizliden rol oynayabilir.
Siyaseten tecrübeli başkanlar Abdul Batur ve Tahir Şahin’in de kongre sürecinin içinde aktif rol alacaklarını düşünüyorum.  Batur’dan öyle çok elektrik almasam da Tahir Şahin’in ön seçim sürecinde tüm üyelere gönderdiği mektup bazı şeylerin habercisiydi.
Tabi ki Hasan Karabağ’ı eklememe hacet yok.
İzmir’in siyasal patronluğunda şu an için önemli bir mevzi edinen Karabağ bu üstünlüğünü kaptırmak istemeyecektir.
Atilla Sertel ve Cevat Durak’ı da bir kenara not etmek de fayda var.
Uzun lafın kısası bu kongre sürecinde iki şeyin öne çıktığını göreceğiz.
Geçmişin (2014+2015’in) intikamı ve geleceğin kurgusu…
Şu anda kartlar karılıyor. Kimin kiminle hangi zeminde ittifak yapacağını zaman gösterecek. Ama Ağustos ortasında başlayacak olan delege seçimleri CHP için İzmir yazını biraz daha sıcak yapmaya yetecek gibi görünüyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 gazi arslan
 30 Haziran 2015 Salı 15:24
bu seçimde başarısız olan il yönetiminin ve vekil adaylarının bence dinlenmesi gereklidir. Eski il yönetimi yerel seçimlerde 8 ilçeyi kaybetmesine karşın ali engin ve bonzai uzmanı dr. ülkümen rodoplu aday listelerinde yer aldılar 7 vekillikten 6 ya düştük artık bu ikisinin dinlenmesi lazım
 oktaygökdemir
 29 Haziran 2015 Pazartesi 17:43
benim oğlum bina okur , döner dolaşır yine okur...belediye başkanları artık örgüt dizayn etmesin...geçen dönemde dizayn ettiler de ne oldu...alattin yüksel'de artık bir son vermeli...bana göre barış Erel'e de, kazım umdulara da, sevda erdan kılıç a da haksızlık oluyor...ekip falan yok artık...eğer öyle bir şey varsa örgüt sandığın dibini gösterir...feodaliteyi uzmanlar şöyle tanımlar...bir adamın adamı olmak...21.yüzyıldayız unuttunuz galiba?
 İzmirli
 29 Haziran 2015 Pazartesi 13:01
Kılıçdaroğlu ve CHP seçim sürecinde başarılı oldular diyorsunuz. Oyunu yüzde 26'dan yüzde 24.9'a düşürenleri nasıl başarılı buluyorsunuz?Diğer muhalefet partileri MHP ve HDP oylarını önemli oranda artırırken CHP oy kaybetmiş ve siz bunu başarı olarak değerlendiriyorsunuz.Pes doğrusu.
 gazi arslan
 29 Haziran 2015 Pazartesi 12:13
karşıyaka sol kanat ile kastettiğiniz cihan türsen ise hemen geçiniz derim. sol aday ve karsıyakalı aday diye kimleri ön seçimde desteklediklerini gördük. Yücel iyi bir il genel sekreteri olur. favori il başkanı a yüksel dir
 chp li
 29 Haziran 2015 Pazartesi 00:46
muharrem ince bu partiyi en az 5 puan kazandırır
 gokhan topçuoğlu
 28 Haziran 2015 Pazar 22:00
Burada izmirde her ilçede örgütlenen sol kanatı dikkate almanızı öneririm.Özellikle Karşıyakada çok güçlü olan bu geup ilçeler bazında sesssiz ve derinden örgütlenmesini tamamladı.Mutlaka onlarda il başkanlığına ciddi adayla gidecekelrdir.Ve şansları herkesten fazladır. Karşıyaka sol kanat izmir sol kanat Facebook sayfakarında yazanların verdiği mesaj parti sola çekilmelidir.Buda tabanda çok ilgi görmektedir
 izmirli
 28 Haziran 2015 Pazar 21:06
Kılıçdaroğlu'nun artık gitmesi gerektiğinden bütün partililer hemfikir.Başarısızlığı ortada.Muharrem İnce bu koltuğu hak ediyor.
 muhalif
 28 Haziran 2015 Pazar 16:53
bu neyin kongresi anlamıyorum..her seçim sonrası kongreye giden CHP. de bu kongrede de genel başkanın değişmesini bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak.feyzioğlunun partiye ne gibi hizmeti olmuş? tuncay özkan ve balbay genel başkanlık koltuğunu dolduramaz.saçma ssapan hesaplar peşinde koşup kongre istemekle bir yere varamazlar. hele CHP..nin bir koalisyon ortağı olabileceği zaman arifesinde.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz