MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Cem Yılmaz ve ahlaksızlık; edep ya hu!
Cumhur BULUT
YAZARLAR
21 Ocak 2013 Pazartesi

Cem Yılmaz ve ahlaksızlık; edep ya hu!

Gülmek büyük ihtiyaç. Hele hele zamanımızda… Maddi dünyanın insan ruhuna yüklediği ağırlık, gülmeyi ekmek gibi, su gibi zaruri bir ihtiyaç kılıyor.
 
Günlük sohbetlerimiz arasında, “yahu bir yere gitsek de biraz gülsek, eğlensek, rahatlasak” diyor, bu ihtiyacımızı ifade ediyoruz. Zira dedim ya maddi dünya bizi son derece yoruyor ve yıpratıyor. Gülmeye, biri veya birilerinin bizi güldürmesine ihtiyaç duyuyoruz.
 
Bu sebepten dolayı “güldürücüler, onların gösterileri, dizileri ve filmleri” son yıllarda epey rağbet görüyor. Kazandıkları akçenin derdinde değiliz elbette, lakin sanat yapıyoruz kisvesi altında “ahlaksızlık” sergilemelerini de mazur ve makul görecek değiliz.
 
Cem Yılmaz da aynen öyle. Kazandığı şöhrete baktığınızda izleyiciye/halka karşı sorumlu olabileceğini düşündüğünüz bu adam hiç de öyle davranmıyor.
 
Hele hele yeni gösterime giren ve ticari kaygıdan başka bir “hesabı” olmadığı anlaşılan “CM101MMXI FUNDAMENTALS” yok mu? İşte o temaşa sanatları örneklerinin yüz karasıdır diye bilirim.
 
Gittim efendim. İzledim. Gülelim, eğlenelim, ufkumuz genişlesin ve de düşünelim diye… Yanılıp, hayal kırıklığına uğradım tabii ki… Bu kadar pespaye, bu kadar rezil ve bu kadar kötü kelimeyi, yüzlerce hatta milyonlarca insanın karşısında rahatça konuşan bir adam görmedim doğrusu!
 
Artık adına şaka mı, nükte mi, hiciv mi ne diyeceğiz bilmiyorum ama konuştuklarının yüzde doksan sekizi belden aşağı olan bu adam dakikalarca kendimi sorgulattı bana. Burada ne arıyorum ben? Her hangi bir ahlaksız -ki piyasada bol ve rahatça bulunur- bu lafların kralını eder, üstelik para da almaz! Film yaptım, sinemaya koşun falan diye de gündemi işgal etmez. Bu ne rezalet diye düşündüm durdum…
 
Bir de tekrar tekrar söylediği şu “Anladıııın” lafı yok mu? Hani şu zorlama esprilerinin ardından seyirciyi sorgulayan sözü?... İşte o laf bile bu adamın karşısındakileri tanımadığının ve mizah seviyesini bilmediğinin göstergesidir. Anlarız tabii, anlamaz mıyız senin seviyeni, belden aşağı konuşmalarının aslında çaresizliğini ortaya koyduğunu…
 
Ama ne yapalım çağımız bu tip adamların sırtını sıvazlıyor. Takdir ve taltif ediyor. Ahlaksızlıklarını ispat ve ifade ettikçe rağbet görüyor, nam sahibi oluyorlar!...
 
Oysa biz çok komedyen gördük. Mizah geleneğimiz de diğer sanatlar gibi çok eski ve köklüdür… İsmail Dümbüllü rahmetliden bu yana tuluat ve Orta Oyununda çok mesafe kat ettik. Fazla eskilere gitmeden Kemal Sunal, Zeki Alaysa ve Metin Akpınar’dan; Şener Şen ve Halit Akçatepe’den, Erol Günaydın, Münir Özkul ve Adile Naşit’den; Levent Kırca ve Müjdat Gezen’den bahsedelim isterseniz…
 
Bizi hala güldüren bu güzel adamlar, filmlerini ve sahnelerini izlerken bizleri hiç utandırmadı, yüzümüzü kızartmadı, başımızı yere eğdirmedi! Ailemizle, kız kardeşimizle, teyze kızlarımızla hatta komşu kızlarımızla bile rahatça izledik onları… Güldürdüler de, eğlendirdiler de, düşündürdüler de…
 
Ahlaklıydılar çünkü… Bizim adımıza, çocukları adına, gelecekleri adına ve sanatları adına sorumlulukları vardı, yaptıkları iş ile ilgili kaygılar taşıyorlardı. “Ar damarları” sağlamdı, yüzlerinde, gönüllerinde ve vicdanlarında taşıdıkları yeni yetmelerde olmayan cevherleri vardı…
 
Bir de tarikat yakıştırması yapıyorlar ya bu adama, şaşkınlığım bir kat daha artıyor doğrusu! Neymiş efendim Cerrahi Tarikatı’na müntesipmiş! Yesinler. Sen kim ehl-i tarik olmak kim? Tarikat ve tasavvuf her şeyden ama her şeyden önce bir ahlak disiplini, bir ahlak nizamıdır. Edeptir ya hu, edep!
 
Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (S.A.V) ahlakına, dolayısıyla Allah’ın (C.C.) ahlakına ulaşmaktır. Çünkü esas itibariyle İslam bir ahlak dinidir. Ve Kur’an-ı Kerim’de  "Sen yüce bir ahlak üzeresin" (el-Kalem, 68/4) buyurmaktadır. Efendimiz de (S.A.V)  “Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurmuşlardır.
 
Şimdi söyle bakalım Cem Yılmaz! Cihan şümul ahlak nerde, meslek ahlakı nerede; edep nerede, saygı nerede ve sen neredesin?
 
Esasen sadece seninle kalmıyor bu iş, emsallerin çoğu aynı durumda. Basit, pespaye ve ahlaksız. Filmleriniz de öyle, gösterileriniz de, dizileriniz de… Maymunla ilişkiye giren, livata ve homoseksüelliği normalmiş gibi gösteren, her filminde sapık temayüllere yer veren sizler değil misiniz?
 
Yazık doğrusu.
 
Son olarak seni tebrik de ediyorum. Zira bulduğun taktikle hiç sahneye çıkmadan sinema salonlarından kırdın yine parayı! İyi icad, sağlam taktik…
 
Neyse her şey için; Edep yahu!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fatih Küçükköy
 23 Ocak 2013 Çarşamba 09:43
bende öyle düşünüyorum. enes bey. ilkönce cem yılmaz okumalı. facesinde paylaşamadım. nasıol paylaşırız bilemedim
 ENES YALÇIN
 23 Ocak 2013 Çarşamba 08:53
Sayın yazar öncelikle sizi kutlarım. Keşke elimde bir sihirli değnek olsaydı da bu yazınızı cümle alemin okumasını sağlasaydım.
 Osman Özeker.
 21 Ocak 2013 Pazartesi 17:44
Halkın güldürü ustaları mutlaka "mizahi değerleri" yakalamak ve 1"hiciv sanatını" konuşturmak zorundadır. Edebiyatımız tarihinde de bir çok mizah ustaları vardır. Nef'iFuzuli, Neyzen Tevfik gibi. Mizah ustalarının en önemli özelliği de hicvedilecek konuları toplumu ve toplumun değerlerini gözeterek sanat yapmalarıdır. Son dönemlerde ise "belden aşağı vurmak ve cinsellik" maalesef geçer akçe olmuştur.İcra ettikleri sanata sanat dense de ne "Kavukluya", nede "Pişekara" benzememektedir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz