MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Demokrasi, hangi bahara!
Tayfun MARO
YAZARLAR
31 Mart 2014 Pazartesi

Demokrasi, hangi bahara!

AKP’nin yeni entelijansiyasının kullandığı dile bakılırsa, önümüzdeki günlerde ilginç bir kamplaşma başlayacak gibi; Vatanseverler ve vatan hainleri…
Zuhur etmesi beklenen bu cepheleşmede vatanseverlerin AKP’liler olacağı aşikâr… Gerisi vatan haini…
Suçüstü yapılan iktidar grubu, suçlarını örtbas etmek için devleti bütün organlarıyla ele geçirmek üzere kuralsız bir mücadele başlattı. Öyle bir mücadele ki, kendilerine oy vermeyen herkes potansiyel vatan haini…
 
Türkiye’yi dünyadan koparıp kendi içine kapatarak o bilinen diktatörlük yönetimini kurmak üzere hareketlenen Erdoğan ve arkadaşları, gemileri yakmış bulunuyor. Herkes bize düşman moduna girdiler.
Bundan sonra olacakların önüne geçmenin tek yolu; demokrasi güçlerinin bir araya gelmesidir. Ya Türkiye’nin geri kalan %55’i demokraside birleşerek diktatörlüğe geçit vermeyecek, ya da ülke bir diktatöre boyun eğecek.
Uluslararası topluma sırt çeviren Türkiye hızla yalnızlaşıyor. Irak’ın, Libya’nın, Mısır’ın yuvarlandığı o uçuruma doğru sürüklenen Türkiye için zaman daralıyor. Ve o ülke liderlerinin hepsinin arkasındaki destek %50’den az değildi.
 
Özgürlükler, insan hakları ve demokrasi için mücadele koşulları ve söylemi, yatay toplum düzleminde oluştu. Bu, gezi eylemlerinde somut olarak görüldü.
Gezi eylemleriyle ortaya çıkan yatay toplum taleplerinin ve direnişin, baharda toplumun bütün katmanlarında karşılık bulmaya başlaması yakın ihtimaldir.
Böyle bir ihtimali yakın kılan, Erdoğan yönetiminin getirdiği sivil vesayetin ve ceberut devletin baskıcı karakterinin, hayatın bütün alanlarında kuvvetle hissediliyor olmasıdır.
 
Erdoğan’ın tek adam yönetimine karşı oluşacak geniş cephenin ortak paydası demokrasi, insan hakları ve özgürlükler olacaktır.
Soyut demokrasi kavramı etrafında muğlâk bir mücadele biçimi değil, bir yönetim biçimi olarak demokrasidir, bu defa talep edilen.
İnsan haklarına dayalı devleti inşa ederek demokratik yönetim biçimini oluşturmak; kamusal alanda yeni mutabakatın koşullarını yaratmak için, kapitalist dünya sistemi dâhilinde, elimizdeki biricik çıkış yoludur.
Daha yaşanılır bir hayat için, temsilin boyunduruğundan kurtarılmış demokrasi…
 
Gezi eylemlerinde oluşmaya başlayan yeni dil, hayatı yeniden söylemek için kullanacağımız dil olmalı.
Erdoğan’ın %45’lik faşizme teşne kitle desteğine karşı, %55’in demokrasi talebi bu yeni dilde ifadesini bulduğunda ülkenin ufku açılacaktır.
 
Bu seçimlerin kazananı Erdoğan, kaybedeni Türkiye olmuştur.
Hepimizi çok zor günler bekliyor; Fakat umut, Kaf dağının ardında değil.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz