MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hayvan hikayeleri de nereden çıktı?
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
12 Ekim 2018 Cuma

Hayvan hikayeleri de nereden çıktı?

Öyle demeyin!

Her gelişme, beraberinde bir dizi olaylar zincir yaratır. Her bir olay da çoğunlukla yeni yeni olayları doğurur.

Özellikle büyük kalabalıklar üzerinde etki bırakan olaylar, bazen yeni başlangıçları tetikler ama bazen de bitimlere eklemlenir!

Etkileyici ve sarsıcı gelişmeler, yeni olayların başlangıcı oluyorsa, “Şükürler olsun” ki toplumda bir dinamizm var, denir!

Yok; öyle değil!

Yeni sonuçlar doğurmadan olayların sonuna eklemleniyorsa “Eyvah!” denir ki bu da toplumsal çöküşü gösterir!

***

Doğu edebiyatında sıkça başvurulan bir hayvan üzerinden sunulan anlatılara Batı’da da rastlanır!

Meramını hayvanlar üzerinden anlatmanın amacı nedir? 

Uzun hayvan destanlarına ve kısa fabllara başvuranlar acaba insan onuruna çok mu değer veriyorlar da kahramanlarını hayvanlardan seçtiler?

Yoksa güçlülerin şerrinden korunmak için mi dolaylı bir anlatımı seçtiler?

İnsan dururken hayvanı hicvetmek, alaya almak çok mu doğru ve güvenli?

Acaba Doğulu dediğimiz Hint, Çin, Japon, Müslüman düşünürler insan onuruna düşkünlüklerinden dolayı mı hayvan örnekleri üzerinden eleştirilerini, uyarılarını, bazen de istihzalarını dile getirdiler?

Ortaçağ’da Batılı yazarlar eleştirilerinde hayvanları aracı yaptılar. Bununla beraber Hıristiyanlığın ahlak ve erdemi de hayvanlar üzerinden anlatıldı ki çok da etkili oldu.

***

Hayvan masallarının ve fablların çok ilgi gördüğü toplumlarda insanlar neden hayvan olur?!

Neden doğrudan insanlar anlatılmaz?

Anlatılarda aslan hep kral, tilki kurnaz, eşek ise aptal olur!  

Kurt acımasız kuralları olan bir yırtıcı, koyunlar uysal ve savunmasızdır.

Aslan korkulası bir hayvandır ama masallarda ona hayvan denmezdi. O, ormanların tartışmasız kralıdır.

Birçok yırtıcı arasından kimler neden aslanı kral seçmiştir, o da bilinmezdi!

Ama şu kesindir!

Aslan; Kurt gibi değildi! Acıktı mı birini parçalar yer. Doyunca da kenara çekilir uyur!

Kurt öyle midir?! Kurt yiyebileceğinden fazlasını öldürür!

Bazen bir tanesini yemeye dahi zaman bulamaz! Ama öldürebildiği kadarını öldürür!

Koca sürüyü telef edebilir!

Kurtlukta kanun buydur!

Aslanlıkta ise israf yoktur; olmaz da!

Sadece bu özelliği ile bile aslan, ormanların kralı olabilir!  

***

Bilinen en eski Batı ve Doğu edebiyatında kral övülecekse hikâye “Bir gün bir kral…” diye başlar.

Eleştiri veya uyarı yapılacaksa bu da ancak orman hayvanlar üzerinden yapılabilir.

Bu tespitlerimden daha fazlasını merak edenler Kelile ve Dimne, Harname, Mesnevi… Farklı bir örnek için Tutiname ve menkıbe kitaplarına bakabilir.

Bütün hikâyelerin krala yönelik birer eleştiri veya akıl verme olmadığını da belirtelim.

Zenginler, cimriler, tembeller, çalışkanlar, kurnazlar, akıllılar, küçücük aklı ve yeteneğiyle büyük işler yapmaya kalkışanlar, hırsına ve duygularına esir düşenler, şehvet düşkünleri… Ve daha niceleri metaforlarda paylarına düşeni alırlar!

İslam dünyasında çok sevilen ve sıklıkla başvurulan hayvan hikâyelerinin ilgi gördüğü dönemler, siyasetin açık konuşmaya ve yazmaya elverişli olmadığı zamanlardır.

Benzer durum Batı edebiyatı tarihinde de görülür.

Konu ahlak ve erdem olunca, ortaya çıkan derslerde bir incelik ve insanı rencide etmeden eğitme amacı da fark edilir.

***

Her dönemde öne çıkan edebiyat türleri incelenebilir.

Dünya edebiyatı bu tür araştırmalar için bitimsiz hazinelerdir.

Türkiye’de son 25 yılda yeni edebiyat türü doğmuyorsa…

Eski edebiyatın bazı konularında bir canlanma da olmuyorsa…

Para verilmediğinden yazarlığa veda edilmişse…

Hayvan destanlarına ve fabllara başvurulmuyorsa…

Korkarım bir çöküşteyiz!

Kolay zamanlarda kolayından yazanlar zor zamanlarda susuyorsa bu durum korkaklıkla açıklanamaz.

Demek, ilk sarsıntılar hissedilmemiş olsa da çöküş erken başlamış!

Kandillinin web sayfasında her sarsıntı yazılmış olsa da demek ki kimse merak edip bakmamış!

Bakmış olan da ciddiye almamışsa yaşadıklarımız ancak bir çöküş olabilir!

Hem de kendi üstüne bir çöküş!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fikret Aslan
 12 Ekim 2018 Cuma 14:25
Diktatörlükle yönetilen ülkelerde genelde hayvanların yufka yürekli veya canavar hisleri öne çıkartılarak yazılan masallar ve hikayeler çoğaldıkça çoğalmıştır. Bu tür hikayeler millet dinlesin diye değil g.t korkusundan yazılır genelde.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz