MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mathematikos: Öğrenmekten Hoşlanan…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
6 Ağustos 2018 Pazartesi

Mathematikos: Öğrenmekten Hoşlanan…

İnsanlık tarihi 24 saat ise bunun 23 saat 45 dakikasını yaşayan dönemin insanları, sayılar için kil tabletler üzerine çizikler kazmaya, veya kesilmiş ağaç dalına çentikler yapmaya başlamakla, ilk defa, sayıları yazılı olarak ifade etmiş oluyorlardı. İlkçağ insanının kullandığı bu işaretler, rakam ve sayıların ilk yazılı sembolleridir.

Bugünkü aritmetiğin temel bilgilerinin, ilkel anlamda da olsa, Mezopotamya’da var olduğu görülüyor.  Mezopotamya’da bulunan tabletler ve bazı papirüslerde M.Ö. 3 binlerde Pisagor kuramlarının ilkel halleri var. Alan hesaplarının, çarpma işlemlerinin yapıldığını görmek mümkün. Fakat Mezopotamya’daki matematik bilgileri adeta sezgiye dayanmaktadır, bir sistematiği olduğu söylenemez.

Mısır uygarlığı bilindiği gibi Nil nehrinin hediyesidir, Mısırlılar Nil nehrinden yararlanıp su bentleri, kanal ve yollar yapmışlardır. Hayat insanlar, Tanrılar ve ölüler arasında geçmektedir, bu sebeple de görkemli anıt ve tapınaklar hatta piramitler bu görüşün ürünüdür, bu yapılarda ölümden sonraki yaşam inancı yer alır. Mısır’da matematik, alan ve hacim hesaplarını açıklayan pratik yöntem tipinde gelişmiştir. Mısır geometrisinin de sistematiği yoktur. 

Mısır ve Mezopotamya’dan gelen bilgilerin derlenmesi, M.Ö. 6-7. Yüzyıllarda Batı Anadolu’da şekillenmiştir.  Miletos, Priene, Magnesia ve Efes’te  matematiğin günümüze kadar aldığı yön belirlenmiş ve bir sıçrama yaşanmıştır. Matematiği geliştirenler aynı zamanda dönemin Thales, Herakletios gibi filozoflarıdır.

Mezopotamya’nın sayı bilgisini, sayı düşüncesini ve bunun önemini Ege ve Akdeniz’in kuzey kıyılarına Sisamlı hemşehrimiz Pisagor getirmiştir. Pisagor’u matematiğe, sayı bilimi ve felsefesine, geometrinin değer ve felsefesine önemli katkıları olan bir dahi olarak değil de… Kuramları çok zor anlaşılan bir problem diye tanıtırlar bize…

Matematik ve Felsefe, birçok kavramı ortaklaşa konu edinmiştir. Geçmişten günümüze kadar, filozoflar matematiğin temel kavramlarını, neye ilişkin olduğunu soruşturmuşlar, onu felsefe sistemlerinde belli bir yere oturtmaya çalışmışlardır. Aynı şekilde matematikçiler de, nesne edindikleri şeylerin anlamını ve bütününde ne olduğunu aydınlatma ihtiyacını duymuşlardır. Bu bakımdan matematik ve felsefe tarihinde, birçok matematikçinin aynı zamanda filozof, birçok filozofun da aynı zamanda matematikçi olduğunu görüyoruz.

Bu matematikçi filozoflar ya da filozof matematikçiler, örneğin sayıların yasalarını keşfederken, “doğruluk”, “var olma ve var olma tarzları” gibi konuları irdelemişler ya da matematikteki kesinlik duygusundan esinlenerek, felsefede “kesinlik ya da kesin bir bilim” arayışına gitmişlerdir.

M.Ö. 570’de Samos (Sisam) adasında doğan Pisagor, matematik ve geometriyi Thales’in etkisinde kalarak önce Mısır’a giderek öğrenmiş, Babil’de uzun süre kalıp kendi adı ile anılan teoreminin pek çok bölümünü buradaki bilginlerden öğrenmiş, ve daha sonra Thales’in eşitlik ve ispat kavramlarıyla birleştirerek bilinen şekline dönüştürmüştür.

***

Matematik, tarih gibi değildir, herkesin işidir” diyerek kaleme aldığımız Egede Sonsöz’deki makalemize gelen; aslında bize değil de Ali Nesin’e övgüler taşıyan son yazımızdan sonra İonia ile matematik arasındaki ilişkiyi yeniden yazmak gerekiyordu. Bugün onu yazmaya çalıştım. Thales’ten Pisagor’a Söke’den Sisam adasına taşınan bilgiler çağdaş matematiğin de temellerini oluşturmuştur. Ve ne güzeldir ki Ali Nesin’e ödül getiren Matematik Köyü de antik İonia sınırları içinde Miletos ve Sisam Adasına kuş uçuşu mesafededir. Ne güzel.

Ve Sisam’a gidenler adını Pisagor’dan alan Pithagorion’a gittiklerinde adını merak etmemişler, Pisagor meydanına uğramamışlar, Pisagor’un “insan her şeyin ölçüsüdür” dediği anıtını ziyaret etmemişler… Ne gam…

Antik çağ Yunancası matesis kelimesi matematik kelimesinin köküdür ve “ben bilirim” anlamına gelmektedir. Daha sonradan sırasıyla bilim, bilgi ve öğrenme gibi anlamlara gelen máthema sözcüğünden türemiştir. Mathematikós “öğrenmekten hoşlanan” anlamına gelir.

****

Matematik, mantık, sezgi, çözümleme, yapı kurma, genellik, bireysellik ve estetikten oluşur.

Matematik, yeni bilgilerin elde edilmesi, elde edilen bilgilerin açıklanması, denetlenmesi ve sonraki kuşaklara aktarılmasında yer ve zamana bağlı olmayan güvenilir bir araç…

Matematik insanlık tarihinin en eski bilimlerinden biri, bazılarına göre bilimlerin prensi;, çünkü matematik düşünmenin kapılarını açan bir araçtır.

Galileo Galilei “Tabiat matematik dilinde yazılmıştır” der.

Hayatımızın her anında matematikle içiçeyiz, Matematik, insan zekasının dış dünyayı denetleyip yorumlama ve de düşünme aracı unutmayalım. Matematiksiz ne fizik, ne ekonomi, ne astronomi, ne mühendislik ne de sosyal yaşam olamaz.

Büyük Atatürk’e kulak verelim şimdi: “Bilim deyince, onda hakikat diye öne sürdüğü önermelerin üzerinde kuşkuya yer olmayan şekilde (pekin) olmasını ister; pekinlik ise en mükemmel şekliyle matematikte bulunur. O halde bilim o disiplindir ki; önermeleri matematikle ifade edilir. O zaman matematiği kullanmayan disiplinler bilimin dışında kalacaklardır.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 9 Ağustos 2018 Perşembe 09:19
Akıl ve bilim olmalı insanın klavuzu. Çok güzel bir yazı, ülkece içinde bulunduğumuz durumun tek nedeni gittikçe akıl ve bilimden uzaklaşmamızdır. Çok üzücü, çok acı !!
 Figen Ayas
 7 Ağustos 2018 Salı 10:10
Matematiğin “ben bilirim” anlamına gelmesi müthiş bir bilgi. Matematiği bilen, dünyanın matematiğini , evrenin sırlarını çözer. Teşekkürler...
 Selda Ayşe Güleç
 7 Ağustos 2018 Salı 08:59
Sevgili Nedim Atilla ne güzel yazmışsınız. Kaleminize sağlık.. Veee “insan her şeyin ölçüsüdür” anıtını mutlaka ziyaret edelim.
 Gürkan
 6 Ağustos 2018 Pazartesi 16:21
Türkiye hızla Orta Doğu ülkesi olma yolunda emin adımlarla gidiyor. Matematik, bilim ... kimin umurunda. Dolar olmuş 5,19 adam ben Dolar kullanmıyorum diyor :) kime neyi anlatacaksın :)
 enver olgunsoy
 6 Ağustos 2018 Pazartesi 12:53
emeğinize sağlık.milet li tales m.ö. 585 yılı 28 mayısında güneş tutulması olacağını öngörmüştür.bu tarih modern dünyada poztıf bilımlerın başlangici olarak kabul edilmektedir.bu coğrafya bilimin yuvası ıdı bir zamanlar..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz