MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Önseçimden kim/ne çıkar?
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
1 Aralık 2014 Pazartesi

Önseçimden kim/ne çıkar?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kısa İzmir ziyaretinden önemli mesajlar çıktı. Ki en önemlisi adayların ön seçimle belirleneceği sözüydü.
‘Adaylarımızı İzmir’de de ön seçimle belirleyeceğiz. Önseçimi üyelerle yapacağız’ dedi CHP lideri…
Diyeceksiniz ki;
12 Haziran 2011 sürecinde de benzer sözler verilmişti. Hatta aynı Kılıçdaroğlu kapalı toplantıda ‘Üye yapımız hastalıklı’ demiş olsa da basına açık toplantıda, ‘İzmir’de de önseçim yapacağız’ demişti.

Haklı olabilirsiniz. Lakin bu kez CHP’nin tüzüğü de değişti. Ve Kılıçdaroğlu bu kez sözünde duracakmış gibi konuştu. Çıplak gözle baktım. Vücut dilinde en küçük bir ‘kıvırma’ emaresi yoktu. Kaldı ki yaklaşık 5 yıllık genel başkan olarak ‘üye yapımız hastalıklı’ bahanesine sığınma şansı kalmadı.
Ve dahası...
Önseçime Kılıçdaroğlu’nun da ihtiyacı var.
Neden?
Çünkü olası bir mağlubiyeti tek başına taşıyamaz.
Seçimin sabahına o koltuğu boşaltmak zorunda kalır. Seçimin sorumluluğunu örgütle paylaşmak için Kılıçdaroğlu önseçim yapmak zorunda...
Kaldı ki genel başkan olarak ‘referandumları saymazsak’ bir genel bir de yerel seçim yaşayan Kılıçdaroğlu, her iki süreçlerde yapılan/yaptığı liste hatalarından ders almış görünüyor. 2011’de İzmir halkının karşısına çıkan liste örneğin...
Aynı hatayı tekrarlaması siyasi intihar olur.
Kılıçdaroğlu da çok iyi biliyor ki; bu seçim onun için de dönüm noktası...
Ya kazanacak ya kazanacak...
Üyeyi işin içine çekmek, olası kırgınlıkları engellemek için önseçim şart... Uzağa gitmeye gerek yok! Adayın ‘anketlerle’ belirlendiği(!) 2014 seçimlerinde yaşananlara bakmak yeterli... 8-9 ay öncesinden sahaya indirilen, birbirine kırdırılan aday adayları... Bir kısmı başka partiye geçip çoğu rakibe çalışan aday adayları... Ve kötü hem de çok kötü yönetilmiş bir sürecin ağır faturası...

Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkan ‘Adaylarımızın yüzde 85’ini önseçimle belirleyeceğiz’ sözü bir anlamda da son süreçten alınan derstir.
2014 seçimlerinden sonra pek çok değerlendirme yapıldı.
Gerek biz gazeteciler gerekse de siyasetçiler tarafından...
Ama en doğrusunu bir parti danışma kurulunda Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya yapmıştı… 
‘Biz 8 ay birbirimizle 1 ayda rakibimizle yarıştık’ diyerek...

Önseçimde de bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Üyenin homojen olmaması en büyük sorun... Bazı alt kimlikler listelerde öne çıkabilir mesela... Çünkü CHP’yi bilhassa da İzmir’deki CHP’yi konuşurken bazıları şöyle bir tanımlama yapıyor.
-Seçmen yapısı Birgül Ayman Güler’e üye/örgüt yapısı Sezgin Tanrıkulu/Hüseyin Aygün’e benzeyen parti... Yani ‘ulusalcı/kemalist/endişeli modernlerin’ oy verdiği ama bölgesel/etnik özellikleri öne çıkan bir örgüt yapısı...
Bu tanım doğrudur ya da değildir.
Belki bir parça haksızlık da vardır bu tanımın içinde...
Ama tamamen gerçek dışı da diyemeyiz.

Diyeceksiniz ki bugün böyle de dün farklı mıydı?
Haklısınız. Dün de aynıydı.
Dün Mardinliler vardı örgütlerde bugün Dersimliler...
Seçmen ve üye arasındaki bariz farka rağmen an itibariyle üyelik aidatını ödemiş 100 binden fazla kişinin oy kullanacağı bir yarıştan yanlış sonuç çıkma ihtimalini ben kendi adıma zayıf görüyorum.

Önseçimin delege değil de üye bazında yapılması İzmir’deki pek çok hesabı da alt üst etmiştir hatta... Delegeye hükmetmeyi planlayan kimi belediye başkanları için ‘üye ile önseçim’ ciddi bir handikaptır...

Peki, nasıl bir sonuç çıkar?
Mesela Birgül Ayman Güler çıkar mı?
Bence çıkar... Kılıçdaroğlu’na muhalif olmanın artısını Rumeli Göçmeni tabanlı oylarla destekleyebilir Güler... Ulusalcı/Kemalist ve endişeli modernler cephesinde ‘yedirmeyiz rüzgarı’ estirebilir. Kılıçdaroğlu üzerini ne kadar çizmiş olursa olsun... Kendisini belirli bir kesimin siyasi namusuna dönüştürmeyi bence şimdiden başaran Güler üye ile gidilecek önseçimin en büyük favorisidir.

Önseçim kararı alındığına göre herkes üye ile özel bağ kuracak hamleler planlayacaktır. Son yıllarda ne yazık ki ülkemizde siyaset alt kimlikler üzerinden yapılıyor.
Sahip olduğunuz etnik köken, mezhep... Nereli olduğunuz, annenizin, babanızın hatta babaannenizin nereden geldiği...
Uzun özgeçmişler bekliyor bizleri...
Büyük büyük babalardan hısım akrabaların ayrıntılarından her üyeye bir mavi boncuk olacak tanımlamalara hazır olun...
Kişinin temsil kabiliyeti, bilgi/birikimi, hitabeti, liderlik kabiliyeti, oturduğu koltuğu doldurup doldurmayacağı ikincil hatta üçüncü planda kalacaktır.
Ne yazık ki!
Ama ne olursa olsun... En azından adaylar siyaset yaptıkları seçim bölgesinden gösterilecekler... Ne şekilde sağlanmış olursa olsun ‘genel başkanın’ değil İzmir’in vekili sıfatını daha çok hak edecekler... Seçimden seçime değil her an bağrından çıktığı kesimle ilişki kuracak, yönetecek...
Ve her şey bugünden çok daha güzel olacak...
Sözde değil özde demokrasi yolunda önemli bir mesafe kat edilecek...
Darısı öteki partilerin başına...
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 esin izmir
 2 Aralık 2014 Salı 20:19
Tabikide ulusalcı duruşu ve Atatürkçü olması ibrenin izmirde birgül hocadan gösteriyor
 AT
 2 Aralık 2014 Salı 14:33
Millet vekili listelerinin,yüzde 85şi ön seçimle belirleneceği söyleniyor.İzmiri ele alırsak toplam 26 milletvekilinin yüzde 15şi 4 millet vekili yapar.Son genel seçimde,İzmirden toplamda 13 millet vekili çıkarmışız.2015 seçimlerinde yine 13 millet vekili çıkartırsak,bunun 4 tanesini genel merkez belirlerse,Seçilecek millet vekili sayısının,yüzde 31 ini genel merkez belirlemiş olacak.Yukarıdaki oranlama az millet vekili çıkardığımız illerde dahada düşecek.Yuvarlak bir hesap yaparsak,seçilecek milletvekillerinin yüzde ellisini genel merkez belirleyecek.Bunada parti içi demokrasi işliyor denilecek,ben dahil kimseyi inandıramazsınız.
 selim
 2 Aralık 2014 Salı 14:08
İsteyen herkes partiye üye olabilir, bu köken vurgulu yazınızı beğenmiyorum, Dersim'li olmak yada Mardinli olmak suçmu. Ayrıştırıcı yazılar yazarak taraflı davranıyorsunuz.
 objektif yorum
 2 Aralık 2014 Salı 13:55
Yıllardır CHP'ye oy veren bir vatandaş olarak bu seçimlerde oy vermeyeceğim. Sayın Kılıçdaroğlu'nu samimi bulmuyorum.Doğuda farklı batıda farklı,bazı İzmir'li vekillerde aynı, onlar kendilerini bilirler. Sokağı iyi dinleselerdi bunu görürlerdi
 bergamalı
 2 Aralık 2014 Salı 13:30
Birgül hoca vekil olmazsa chp oy yok
 TC misafir
 2 Aralık 2014 Salı 12:38
Siyasi partiler kanunu değişmedikçe, partiler çıkar gruplarının panayırı olmaktan çıkmadıkça,meclise giden vekiller kendi özlük haklarını iyileştirecek konuları 2 dakikada meclisten geçirdikçe, seçmen denetmen değil de takım taraftarı olduğu müddetçe A partisi veya B partisi önemli değil değişen hiçbir şey olmaz.
 ibrahim Yüncü
 2 Aralık 2014 Salı 12:02
Demokratik olan da bu... Ön seçim kararı ile Parti üyeleri de partili olduğunu anlasın. Partiye yeni üye alırken de dikkatli olma zamanı geldi demektir.
 KARŞIYAKALI
 2 Aralık 2014 Salı 12:01
BİRGÜL AYMAN GÜLER TABİKİ ÇIKMALI VEDE ÇOK RAHAT ÇIKACAK. O BİR İZMİR'Lİ İTHAL DEĞİL.
 sinansinano
 2 Aralık 2014 Salı 10:52
Kutlarım,doğru noktalara değinmişsiniz.Ancak,İzmirli artık ne yaparsa yapsın sayın Kılıçdaroğluna güvenini yitirmiştir.Sempatik gelmiyor artık bize sayın Kılıçdaroğlu,Dıyarbakırda farklı İzmirde farklı söylem bizim zekamızla alay etmektir.Koca partiyi aleviliğe,Dersimliliğe hapsettiler,yazık değil mi ? Birgül hanımı İzmirli gerçekten yedirmez! İzleyip göreceğiz.Yönetimde değişiklik olmazsa seçimde chp yi hüsran bekliyor !
 FOÇA
 2 Aralık 2014 Salı 10:35
Bu yazıda Aziz Kocaoğlu baskı,kapris ve istifa restlerinden hiç bahsedilmemiş.En önemli sorun bu bence!!!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz