“Şeytan Ayrıntıda Gizlidir” derken; günlük hayatın hemen her alanında olup biten, hayatın hızlı temposu içinde baktığımız halde görmediğimiz, yaşanan ve yaşanması muhtemel cinayet öyküleri olarak anlatılan Ahmet Ümit’in 2002 yılında yayınladığı öykü kitabından ya da 2004 yılında uyarlanan diziden söz etmeyeceğim.
“Şeytan Ayrıntıda Gizlidir” derken; hemen hemen her sektörün ortak hedefi, anlatımı, kendini konumlandırmaya çalıştığı bir söylemden söz edeceğim “kurumsallaşma”.
Kurumsallaşma, kısaca; bir şirketin varlığını “kişilere” bağımlı olmadan sistemli şekilde yürütebilmesi, sürekliliğinin sağlanması, gelişime ve değişime açık olması, dinamik olması vb. olarak anlatılabilir.
Benim için kurumsallaşma ayrıntıların bütünlüğü demektir. Bazılarınız bilir, bazılarınız ise bilmez… Ben -çok yeni sayılır- internette bir blogda okudum ve tanıştım. Bilmiyordum çünkü futbol ile ilgilim toplasanız 5 takımın ismini bilmekten fazla değil… Sir Alexander Chapman “Alex” Ferguson. İskoçyalı eski futbolcu ve teknik direktör. Futbol dünyası için Sir Alex ya da Fergie . Bir meslektaşı David Moyes (İskoç eski teknik direktörü) anlatmış… Okuduğum şekli ile aynen paylaşıyorum…
“1998 – 2002 seneleri arasında Preston North End takımında teknik direktörlük yapıyordum. Günün birinde telefonum çaldı. Arayan oydu. Kalın İskoç aksanı ile bana Preston akademisinde 14 yaşında genç bir futbolcunun olduğunu, onu United’ın akademisinde görmek istediklerini söyledi. Ne yalan söyleyeyim, ben kendi akademimde yer alan bu çocuğun varlığından bile haberdar değildim. Ama “o” çocuk hakkında her şeyi biliyordu. Babasının mesleğini, okul ve aile durumunu, hatta tuttuğu takımı… Koskocaman Manchester United’ın teknik direktörünün 14 yaşındaki bir çocuk hakkında detaylı bilgi sahibi olması beni çok şaşırtmıştı. Hani “şeytan ayrıntıda gizlidir” derler ya; Ferguson en küçük ayrıntıya bile önem verir ve en küçük detayı bile kaçırmaz!”….
Evet! Kurumsallaşma aynı sonuca gelen pek çok farklı kelimeler ya da aynı cümleler ile anlatılabilir. Bence kurumsallaşma kesinlikle “en en en küçük ayrıntılara önem verilmesi ve bütünlüğün sağlanmasıdır”…
Sürekli gündem dışına çıkılan “süresiz” toplantılardaysanız,
Sürekli telefondaysanız,
Arayanları kimse not almıyorsa ya da size iletmeyi unutuyorsa,
Yönetici asistanınız / sekreteriniz vb. sizin ofiste olup olmadığınızı bilmiyorsa,
Sizi arayanlara “kesinlikle” geri dönmüyorsanız,
Gelen maillere cevap vermiyorsanız,
Zamanlama ve planlama yapamıyorsanız,
Randevularınıza geç kalıyorsanız,
Her yerde logonuz farklıysa,
Antetli kağıtlarınız ile kurum adresiniz farklıysa,
Web sitenizde kelime / cümle / güncellenmeme hataları varsa,
Aldığınız bütün teklifler emsalini bilmeseniz bile “çok pahalıysa”,
Arşiviniz yoksa,
Bugün karar verip yarın yapıyorsanız,
Raporlama sisteminiz yoksa ya da çok zaman alacak şekilde varsa,
Aynı işi birkaç kişiye birden veriyorsanız,
Ekibiniz / departmanlarınız arasında iletişimsizlik, koordinasyonsuzluk varsa,
Yetki ve sorumluluk alınmıyorsa,
Çok değerli projenizi emanet ettiğiniz satış müdürünüz potansiyel bir satış sırasında “sakız” çiğniyorsa,
En üst düzey yöneticiniz fotokopi bile çekemiyorsa,
Her şeyi siz biliyor ve siz yapıyorsanız ve kimse bir şey bilmiyorsa,
Organizasyon şemanız yoksa,
İş yükünden fazla personel istihdam ediyorsanız,
İçinde bulunduğunuz kurumun ne durumda olduğunu “tam” olarak bilmiyorsanız,
Karar mekanizmanız çalışmıyorsa,
Kurumsal kimlik çalışmalarınızı profesyoneller yapmıyorsa,
Kullandığınız programlar lisanslı değilse,
Markanızın patenti yoksa,
Şirket kurumsal mail sisteminiz çalışmıyorsa,
Kurum içi ve dışı yazışmalarda bir bütünlük / kurum kimliği yoksa,
Kurum içi eğitime önem vermiyorsanız,
Kurum içi ve dışı iletişime önem vermiyorsanız,
Stratejik yönetim planınız yoksa,
Hedefiniz yoksa ya da anlık hedefleriniz varsa,
Bütün bunları sayfalarca çoğaltabilirim. Bunlar ya da benzerleri “yoksa” kesinlikle bir polisiye öyküde, sanal bir dünyada var olduğunuza inanabilirsiniz. Evet “şeytan ayrıntıda gizlidir” ve “sizin şeytanınız”ın “hangi ayrıntı”da gizli olduğunu bilmiyorsanız kesinlikle ve kesinlikle “kurumsallaş-MA” yolunda ilerliyorsunuz demektir.
Kısacası futbol maçı 90 dakikadır. Bu doksan dakika içinde hangi sistem uygulanırsa uygulansın savunmadan hücuma ve kalecisine kadar herkes hem sahada olacak, hem gol atacak, hem de gol yemeyecek… Her şeyden önemlisi tribünlere oynayacak… Şeytanın dans ettiği zor ve yorucu bir süreç…
Ve en önemlisi… Bu zorlu ve yorucu “kurumsallaş-MA” oyununda sizin şeytanınız hangi ayrıntıda gizli?
Sayfa başına git