MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Eğitimde eşitlikten daha önemli ne var?
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
28 Mart 2018 Çarşamba

Eğitimde eşitlikten daha önemli ne var?

Haberi CNN International’de gördüm gecenin bir vakti… ABD’de okullarda ırk ayrımını sonlandıran Linda Brown, 76 yaşında hayata veda ettiğini duyuruyordu… Öleli birkaç gün olmuş. Kansas Topeka’da hayatını kaybettiği açıklandı Brown’un.

Kansas Valisi Jeff Colyer, “64 yıl önce Topeka’dan bir kız çocuğu, ABD’de devlet okullarında ırk ayrımını sonlandıran bir dava açtı. Linda Brown’ın hayatı, bize hiç umulmadık insanların inanılmaz bir etki yaratabileceğini ve toplumumuza hizmet ederek dünyayı da değiştirebileceğimizi gösterdi” diyordu.

Arkadaşlarından Carolyn Campbell, CNN’e verdiği demeçte, Linda Brown’un isminin her daim Amerikan sivil haklar mücadelesi tarihinin bir parçası olacağını söylüyordu. Campbell, Linda Brown’ın St. Mark Arfikan Metodist Kilisesi’nde çocuklara piyano çalmayı öğrettiğini anlattı.

***

1951’de, Linda Brown 9 yaşındayken, Topeka’da öğrencilerin tamamen beyazlardan oluştuğu Sumner İlkokulu’na kaydı engellendi. Sumner İlkokulu, Brown’ların evinden birkaç sokak ötedeydi, Linda Brown’a kayıt yaptırması söylenen siyah öğrencilerin okuduğu okul ise 3 km uzaklıktaydı ve Linda Brown’ın okula gitmek için tren raylarını aşması gerekiyordu.

Babası Oliver Brown, Topeka Eğitim Kurulu’na dava açtı. Brown ailesinin şikayeti, 20 öğrenciyi kapsayan 12 diğer ailenin de benzer şikayetleri ile birleştirildi ve Kansas’ta Yüksek Mahkeme’de “Brown – Topeka Eğitim Kurulu’na karşı” davası böylece başladı. Okullarda ırk ayrımı, 1896’da “Plessy – Ferguson’a karşı” davasında çıkan kararla gelmişti.

Yüksek Mahkeme 1954’te verdiği kararda, “Kamusal eğitim alanında, ‘eşit ama ayrı’ doktrininin yeri olmadı sonucuna vardık. Ayrı eğitim tesisleri, doğası gereği eşitsizdir” dedi. Ancak kararın uygulanmaya başlaması da zaman aldı. Arkansas, Little Rock gibi kentlerde, yerel otoriteler karara uymayı reddetti.

1954’te Topeka’da siyahlar için dört, beyazlar için 18 ilkokul bulunuyordu. Bu davada ailelerin avukatlığını yapan Thurgood Marshall da ABD Yüksek Mahkemesi'ne seçilen ilk siyah hakim oldu. Sumner İlkokulu, Topeka’daki Monroe İlkokulu ile birlikte 4 Mayıs 1987’de ulusal simge ilan edildi.

***

Bu türden haberleri okuyunca ister istemez Cumhuriyetin ilk yıllarını; hepsi de İzmir Milletvekili olan ilk üç Milli Eğitim Bakanımızı düşünüyorum. Vasıf Çınar’ı, Mustafa Necati’yi ve Hasan Ali Yücel’i…

Eğitim ve öğretim, çağdaş dünyayla bütünleşmeyi hedef seçen Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne en öncelikli konusu olmuştur. İzmir milletvekili olan bakanlara bakınca anlıyorsunuz bunu zaten.

Yeni kuşakların eğitiminin Cumhuriyet'in başarısının en önemli noktasını oluşturduğunu düşünen Büyük Atatürk, insancıl, akılcı, bilimsel ve çağdaş eğitim ilkelerini yaşama geçirmiş, çocuklarımızın ve gençlerimizin çözümlemeci düşünmesini ve evrensel değerler sistemiyle buluşmasını sağlayacak ulusal ve lâik eğitim politikası üzerinde durmuştu.

Öğretim Birliği Yasası'nın çıkarılması bu hedefler için başlangıç ve ortam oluşturmuştur.
Cumhuriyet'in özümsenmesi, köklü reformlar ve atılımlarla eğitim alanında sevindirici bir düzeye gelinmesi, kuşkusuz Öğretim Birliği ilkesi doğrultusunda oluşturulan ve kararlılıkla uygulanan eğitim politikaları ve öğretmenlerimizin özverili çabalarıyla başarılmıştır.

Benim ilkokuldaki sınıfımda iki siyahi çocuk vardı. Hepimiz eşittik. En çok diğer Mehmet Eminlerden ayrılsın diye “Arap Mehmet Emin” diye seslenilirdi. Siyahi aileler yoksuldular ama eşittiler bu coğrafyada… Yılmaz Özdil zaman zaman Afro-Türkleri yazar: “Mahalle maçı yapıyorduk mesela, takımın yarısı kırık dökük Türkçe konuşuyordu, yarısı siyahtı. Kendimi bu yüzden hakikaten çok şanslı hissederim, tenekeli mahalle'nin kıyısında, Giritli ve Afro Türk kültürüyle büyüdüm, zihin dünyam onlarla şekillendi. En yakın arkadaşlarımdan biri, Mavro Mustafa'ydı, Eşrefpaşa, Beştepeler, Kako, Kadifekale, altını üstüne getirirdik. Bizimkiler “siyah” anlamına gelen “mavro” diye severdi onu… Onun ailesi de, biraz güneş görünce Tanzanyalı'ya benzediğim için, Giritçe-Türkçe karışımı “arapaçimu” diye okşardı saçımı…”

Biz eşitliği Büyük Atatürk Sayesinde 1924’ten itibaren özgürce yaşıyor ve yaşatıyoruz bu topraklarda. Büyük Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni yeni kuşaklara, yeni kuşakları da öğretmenlere emanet etmiştir.  Öğretmenlerimiz de bize önce “eşit” olmayı öğretmiştir.

ABD’deki eşitlik savaşçısı Linda Brown için, “Toprağı Bol Olsun” diyorum ve özgürlükler ülkesi diye anılan Amerika’dan 30 sene önce eğitim birliği yasasını çıkaran Cumhuriyetimizin kurucu nesillerini saygı ile anıyorum..

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz