MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
En popüler üçüncü içecek
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
20 Nisan 2024 Cumartesi

En popüler üçüncü içecek

Bira dünyadaki en eski alkollü içeceklerden biri ve en yaygın olarak tüketilendir. Su ve çaydan sonra en popüler üçüncü içecektir. Buradan Göbeklitepe’de sırları çözen Klaus Schmidt’e bir kez daha “toprağı bol olsun” diyelim… Çünkü insanların ilk birayı Göbeklitepe’de içtiğini ilk söyleyen Alman arkeologtur…  Klaus, “Göbeklitepe'de Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'da (MÖ 8500 ila M.Ö. 5500 civarı) bira üretildiğine dair kanıtlarımız var” demişti. En eski yazılardan bazıları biranın üretimi ve dağıtımıyla ilgilidir: Hammurabi Kanunları bunu düzenleyen kanunları içeriyordu ve Mezopotamya'nın bira tanrıçası için bir dua olan "Ninkasi İlahisi" bunun tarifini içeriyordu.

Bira tahıl tanelerinden nişastaların mayalanması ve fermantasyonu ile üretilir; en yaygın olarak maltlanmış arpa, bazen ancak buğday, mısır,  pirinç ve yulaf da kullanılır. Şıradaki nişasta şekerlerinin fermantasyonu birada etanol ve karbonasyon üretir. Çoğu modern bira, acılık ve başka tatlar katan ve doğal bir koruyucu ve dengeleyici madde görevi gören şerbetçiotuyla demlenir. Şerbetçiotu başka otlar veya meyveler gibi diğer tatlandırıcı maddeler de günümüzde kullanılıyor. Modern biranın sertliği genellikle hacimce %4 ila %6 alkol  civarındadır.

Bira, birçok ulusun kültürünün içindedir, bira festivalleri gibi sosyal geleneklerin yanı sıra sosyal hayatın da bir parçasıdır…

Şeker içeren hemen hemen her madde doğal olarak alkolik fermantasyona uğrayabilir ve dolayısıyla bira yapımında kullanılabilir. Pek çok kültürün, bir nişasta kaynağından tatlı bir sıvı elde edilebileceğini gözlemleyerek bağımsız olarak birayı icat etmesi muhtemeldir. Ekmek ve bira, refahı, diğer teknolojilerin geliştirilmesine zaman tanıyacak ve medeniyetlerin inşasına katkıda bulunacak bir seviyeye yükselttiğine inanırım ben.

Bu eski Mısır uygarlığı resminin fotoğrafını Berlin Müzesinde çektim. Mısır’ın eski 18. hanedanı, Akhenaten saltanatı döneminden kalma. 3300 yaşında bir resim. Asurlu paralı askerin kamışla bira içtiğini gösteriyor.

1516'da Bavyera Dükü IV. William, 21. yüzyılda hala kullanımda olan belki de en eski gıda kalitesi düzenlemesi olan Reinheitsgebot'u (saflık yasası) kabul etti; buna göre biranın izin verilen tek içeriği su, şerbetçiotu ve arpadır.

Su, biranın ana maddesidir ve ağırlığının %93'ünü oluşturur. İdeal olarak suyun kendisi tatsız olsa da, içindeki çözünmüş minerallerin, özellikle de bikarbonat iyonlarının düzeyi, biranın bitmiş tadını etkiler. Her bölgenin suyunun mineral özellikleri nedeniyle, belirli alanlar başlangıçta belirli bira türlerinin tek üreticisiydi ve her biri bölgesel özelliklerle tanımlanabiliyordu.

2013 yılında Neuropsychopharmacology dergisinde yayınlanan bir araştırma, biranın tadının tek başına erkek katılımcıların beyninde dopamin aktivitesini tetikleyebildiğini ve bunun sonucunda daha fazla içmek istediğini ortaya çıkardı.

Şu cumartesi gününde bira muhabbetine girmemin nedeni dün Kültürpark’ta açılan Kitap Fuarında ilk imzalı kitabımı Edip Ali Erdemir’den almış olmam. Sakin Kitap’tan çıkan kitabın adı Bira Sözlüğü.

Sözlüğü hemen okudum, ne kadar çok şey bildiğimi zannettiğim (yazıdan da anlaşılmıştır umarım) bira konusunda aslında epeyi eksik olduğumu anladım.

Sözlük’te de belirtildiği gibi Güney Mezopotamya'dan, Anadolu'ya uzayan geniş bir coğrafyada bira için özel arpalar yetiştirildi, malt keşfedildi, yoğun ticareti yapılan, tanrılarla ilişkilendirilen, kurban törenlerinin vazgeçilmez bir unsuruna dönüşen bir noktaya geldi.

Bütün bunlar, içinde yaşadığımız kadim Anadolu topraklarında yaşandı. Ancak çeşitli nedenlerden ötürü bira sahiplenilmediği gibi, tarihsel arka planı da uzunca bir süre ihmal edildi. Tam da bu nedenle biraya ilişkin her türlü yeni, Türkçe üretim oldukça kıymetli. Bira kültürünü daha iyi anlamamızı sağlayacak Türkçe bir bira sözlüğümüzün olmasını oldukça önemsiyorum…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz