MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
''Eksik olma ruh hali''
Teodora HACUDİ
YAZARLAR
28 Mart 2015 Cumartesi

''Eksik olma ruh hali''

Etyen Mahçupyan
bir Ermeni olarak
kendisini gerçekte daha ziyade
Osmanlı hissettiğini söylemiş.

Türkiye'deki Ermenilerin çoğunun
Cumhuriyet'in vatandaşlık modeliyle
gerçekten bağlantı kurmakta zorlandıklarını düşündüğünü,
son 10 yılda kendilerini daha özgür hissettiklerini de eklemiş.

Doğrudur,
zordur “azınlık” olmak;
TDK bile yazıyor,
“bir ülkede ayrı soydan
veya inançtan olan
ve sayıca az bulunan topluluk” diye…

Erk olamazsın,
adı üstüne azınlıksındır,
azsındır
ama asla eksik değilsindir.
Şu “eksik olma ruh hali” beni yoruyor,
“erk olamazsam erk’in yanında olurum” ise
ne yalan söyleyeyim bana uymuyor.
 
Azınlık psikolojisini anlayabilmek için
azınlık olmak şarttır,
empati yetmez, 
sempati işe yaramaz.

Ermeniler adına konuşamam
hatta Rumlar adına bile konuşamam
ama bir Rum olarak
kendi adıma konuşabilirim.

Her şeyden önce ben Anadolu’yum,
bu topraklarda yaşamamış kadim bir kültürün mirasçısıyım,
aslımı,
kimliğimi,
inancımı asla inkar etmem,
edemem.
Yaşanmış bir tarih de var,
üstelik iyi bildiğim bir tarih,
ben bu tarihi sadece kitaplardan da öğrenmedim,
yaşanmış insan hikayelerinden,
yaşanmışlıklardan öğrendim.
Dediğim gibi inkar benim fıtratımda yok,
ama geçmişe de takılı kalıp devam edemem,
önüme bakarım,
hem benim sorumluluğum büyük,
nede olsa yarının tarihini yazmak zorundayım.

Osmanlı hissetme durumuna gelince,
haddimi aşıyor olabilirim ama
bunun için önce Osmanlı’yı yaşamış olmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Bir de söz konusu olan
600 küsur yıllık bir imparatorluk,
hangi dönemde acaba Osmanlı’da azınlık olmak
güzel olabilirdi diye düşünmeden de edemiyorum.         
Fazla da kafa yoramayacağım,
kusura bakmayın işim var.

Dün yaptığım bir konuşmada bazı değerlerden bahsetmiştim,
Demokrasi,
Özgürlük,
Eşit Haklar,
Diğerine Saygı Duymak ve
Birlikte Var Olabilmek…

Ben şu aralar bunların mücadelesini vermekle uğraşıyorum,
nostalji yapmak gibi lüksüm de yok…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 kozmopolit
 2 Nisan 2015 Perşembe 22:16
Mahcupyan öyle zannediyorum ki bir eksiklik/kusur hissiyatı ile soyadında mündemiç bir mahcubiyet penceresinden bakmıyor! Malazgirtin fethinden 10 yıl sonra Çakabey tarafından fethedilen İzmir ikliminden konuşurken, İslam medeniyetinin çok dilli, çok dinli, çok kültürlü, çoğulcu bir Yapıya referanslandığını, Selçuklu ve Osmanlı'nın da kendi tarihselliği içinde Dünya'da hiç bir uygarlığın gerçekleştiremediği seviyede bunu gerçekleştirdiği hakikattir. Osmanlı, İslam medeniyetini çoğulculuk içinde bütünlük/Tevhid formunda anladığı için ekalliyeti iğreti duran bir unsur değil, bütüne dahil olmuş asli unsur olarak bünyesine dahil etmiştir; özgünlüklerine müdahale etmeden. Bu açıdan çoğunlukçu demokrasi penceresinden bakılınca Osmanlı'nın bileşen/bütünleşik çoğulculuğunu anlamakta sorun yaşayabiliriz.
 Cenap Börühan
 1 Nisan 2015 Çarşamba 00:15
Rum etnisiteli bir Türk'ten duyabileceğim en zarif ve en anlamlı ifadeler.Etyen Mahcupyan da bu sözü gerçekten samimiyetle söylemişse onu da anlayabilirim.Ama...
 Nedim Atilla
 28 Mart 2015 Cumartesi 22:42
"bu topraklarda yaşamamış kadim bir kültürün mirasçısıyım" cümlesi sanıyorum, "yaşamış" diye kurulacaktı.
 Marta Kalyoncu
 28 Mart 2015 Cumartesi 20:10
Yüreğine sağlık👏❤️🌹
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz