Geçtiğimiz günlerde İzmir’deki ilçe belediye başkan adaylarını açıklayan AK Parti de açıklanan isimler, aday adaylığı sürecini yakından izleyen bizim gibi pek çok kişi için sürpriz oldu. CHP’nin genel seçimlerde uygulamaya başladığı ve yerel seçimler de uygulamaya devam ettiği merkez sağdan isimleri aday gösterme merakı İzmir de AK Parti’yi de etkilemiş görünüyor.
AK Parti’nin aday profiline baktığımızda bazı ilçelerde çok doğru seçimler yaptığını ancak bazı ilçelerde bize göre ilk üçe giremeyecek isimlerin aday yapıldığını görüyoruz. AK Parti’nin 2009 seçimlerine 7 ilçe ile girip sadece Bayındır’ı kazanarak çıkmasına neden olan iradenin bu seçimlerde de etkili olduğu görülüyor. Özellikle AK Parti’nin güçlü olduğu Kemalpaşa, Karabağlar, Bayraklı gibi ilçelerdeki tercihleri seçim sonuçları açıklandığında hayal kırıklığı yaratmaya aday görünüyor. Oysa Bornova’da İlhan Kaya, Konak’ta İlknur Denizli, Ödemiş’te Mahmut Badem, Çeşme’de Mustafa Cenger ve ilçelerindeki anketlerde rakiplerine fark atan Aliağa’da İbrahim Etem Yorulmaz, Seferihisar’da Hamit Nişancı gibi isabetli tercihler AK Parti’ye katkı sağlayacaktır. Daha önceki yazılarımda AK Parti’nin en az 10 ilçede ipi göğüsleyeceğini yazmıştım. Ancak ortaya çıkan aday listesine baktığımda bunun iyimser bir tahmin olduğunu düşünmeye başladım. Tabii ki CHP’nin adayları ortaya çıktığında daha sağlıklı tahminlerde bulunabiliriz. Özellikle CHP’nin aday açıklamasını geciktirmesinin nedeni olarak dillendirilen mevcut başkanlarda büyük oranda değişime gidileceği iddiası doğru çıkarsa ortaya çıkacak küskünler nedeniyle dengeler değişebilir.
Ülke genelinde yaşanan siyasi çatışmaların yerel seçimi bir genel seçime çevirdiği görülüyor. Açıklanan dosyaların, yargıda yaşanan çatışmaların seçim sürecini etkilememesi düşünülemez. Ancak muhalifleri tarafından üslubu tasvip görmese de Başbakan Erdoğan’ın aleyhinde olabilecek durumlarda oturup açıklama yapmak, savunma yapmak yerine meydanlara çıkıp halka muhataplarını şikayet etme politikasının yine başarılı olacağı belli oluyor. Erdoğan’ın olağanüstü hitabet yeteneği ve kendisine kayıtsız şartsız inanan seçmen kitlesiyle yine sandıktan yüzde 40 – 45 arasında bir oy alarak çıkacağı görülüyor. AK Parti kurulduğu günden bu yana katıldığı seçimler incelendiğinde yerel seçimlerde genel seçime göre daha az oy alıyor. Son yaşanan olaylar AK Parti’nin oylarında kısmi bir düşüş yaratsa da daha önceki seçimlerde olduğu gibi son bir ayda meydanlara çıkacak Erdoğan, partisinin oylarını 4-5 puan yukarıya çekecektir. Bizi yakından izleyenler bilir. Siyasi analiz yaparken bazıları gibi gönlümüzden geçenleri değil, saha da gözlediklerimizi objektif yorumlamaya çalışıyoruz.
CHP’DE SABIRLAR TÜKENDİ
Aday adaylığı sürecini erken başlatarak aylar öncesinden aday adaylarını sahaya süren CHP’de adaylık açıklamasının gecikmesi sinirleri hayli gerdi. Aday belirlenirken anketlerde isminin çıkmasının önemli olduğunu vurgulayan CHP Genel Merkezi, aday adaylarının, tanınırlığını artırmak ve anketlerde isminin çıkmasını sağlamak için sahaya erken çıkmasına neden oldu. Aday adayları sokakları arşınlayarak daha çok kişinin elini sıkmaya çabalarken diğer taraftan ekibinden görevlendirdiği kişiler anketör yolu gözlemeye başladı. Aylardır saha da çalışan aday adayları artık Genel Merkezin adayları bir an önce belirlemesini istiyor. Aralarında çok yakın dostlarımda olduğu için onlarında sağlığını düşünerek adayların bir an önce açıklanmasını bekliyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse onların yerinde olmak istemezdim. Saha da çalışmak yorucu olsa da zaman geçiriyorlardı. Ancak oturup beklemek sinir bozucu.
Genel merkez ise hala bazı ilçelerde yaptırdığı anketin sonuçlarını bekliyor. Geçtiğimiz hafta Buca, Gaziemir, Karabağlar ve Bayraklı gibi ilçelerde son bir anket yaptıran CHP Genel Merkezi Cuma günü biten anketin sonuçlarını bekliyor. Çıkan sonuçlara göre önümüzdeki günlerde kararını verecek.
BİRİLERİ NECİP KALKAN’I UYARMALI
AK Parti Karabağlar Belediye Başkan Adayı Necip Kalkan sürpriz adaylığı sonrasında yaptığı açıklamalar ile gündeme oturmayı başardı. Milletvekili seçimlerinde adaylık beklentisi gerçekleşmeyen Kalkan, Karabağlar adaylığı açıklanınca şaşkınlığını hala üzerinden atamadı. Yıllardır İTO Meclis Başkanlığı yapan ve daha önce de milletvekili adaylığı sürecinde siyasete de ısındığını gözlediğimiz Kalkan’ın açıklamaları herkesi şaşırttı. Açıklamasında birbirinden veciz sözleri ardı ardına sıralayan Kalkan’ın argo konuşmadaki başarısını takdir etmek lazım. Hele slogan olarak belirlediği; “ Bir kereden bir şey olmaz” ise gerçekten kötü propaganda literatürüne girecek kalitede bir slogan. Özellikle seçim çalışmalarını eşek sırtında Karabağlar’ı gezerek yapacağını açıklayan Kalkan’ın biz gazetecilere epey malzeme vereceği ortaya çıktı. Yalnız birilerinin Kalkan’a eşekten düşen karpuzun hikayesini anlatıp uyarması lazım. CHP Karabağlar İlçe Başkanı Polat Manduz’da bu fırsatı kaçırmadı ve Kalkan’ın Karşıyaka’da oturduğunu ve Karabağlar’ı tanımadığını, Pasaportta nargile içilerek Karabağlar’ın tanınamayacağını söyledi. İzmir’in en büyük ilçesi Karabağlar’ın geleceğinin Necip Kalkan’ın bu anlaşılmaz çıkışı ve eşek muhabbetiyle belirlenmesi apayrı bir tartışma konusu.
TURGUTLU DA SÜRPRİZ SEÇİM
Bir süredir yakından takip ettiğim Turgutlu’daki adaylık süreci sonuçlandı. MHP Avukat Turgay Şirin’i tekrar aday gösterirken CHP Turgutlu’nun sevilen isimlerinden eski Başhekim Cengiz Ulman’ı aday gösterdi. AK Parti ise aday adaylarından Ömer Baysan’ı aday göstermesi beklenirken sürpriz bir kararla Belediye Başkanı Serhat Orhan’la devam etme kararı aldı. Bu tercih parti tabanında büyük tepki toplarken İlçe Başkanı Hüseyin Azman, kararı protesto ederek görevinden istifa etti. Serhat Orhan’ın aday gösterilmesinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Tanrıverdi’nin etkili olduğu iddia ediliyor. Bizim de aralarında bulunduğumuz gazetecilerin sorularını cevaplamaktan kaçınan, iki dönemdir görevde olduğu için yıpranan ve AK Parti tabanı ve vatandaşların bazı haksız uygulamaları nedeniyle tepki gösterdiği Serhat Orhan’a Hüseyin Tanrıverdi’nin verdiği desteğin nedenini Turgutlulular gibi bende merak ediyorum. Üstelik geçtiğimiz günlerde Serhat Orhan’ın firmasının Mersin Limanından İran üzümü ihracatı yaptığının ortaya çıkmasından sonra Manisalı çiftçilerin yüzüne nasıl bakacağı, onlardan nasıl oy isteyeceğini de merak etmiyor değilim. Tariş Üzüm Birliği Başkanı da yaptığı açıklama da Avrupalı ithalatçıları ucuz İran üzümüne alıştırdığı için Serhat Orhan’ı üzüm üreticilerine şikayet etmişti. Tüm bunlara rağmen Serhat Orhan’ı aday gösteren bazı aklı evvellerin seçim sandıkları açıldığında yüzlerinin alacağı hali merak etmiyor değilim.
SİYASİ İLETİŞİMİ KİM BİLİYOR?
Fırsat buldukça siyasi iletişim teknikleri ve ikna edici iletişim ile ilgili düşüncelerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Ancak bu konuya yeterli önemin hala verilmediğini üzülerek görüyoruz. Ülkemizde onca İletişim Fakültesi var ancak bu konularda çalışan akademisyen sayısı çok az. Onlarda birebir siyasi kampanyalarda görev almadıkları için uygulamada yaşanan sıkıntıları göremiyorlar. Yıllardır seçim kampanyalarında basın danışmanlığı ve siyasi danışmanlık yapan birisi olarak ortaya konan “ büyük projeleri” gördüğümde şaşırıyorum. Siyasi iletişim stratejisi ile herhangi bir mal veya hizmetin tanıtım kampanyasının aynı olduğunu düşünen “dahi reklamcılarla” arpa boyu yol alamadığımızı üzülerek görüyorum.
Sayfa başına git