MENÜ
İzmir 16°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP İzmir’in ‘revizyon’ senaryosu!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
11 Haziran 2014 Çarşamba

CHP İzmir’in ‘revizyon’ senaryosu!

Rivayet odur ki; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yaklaşık 20 gün kadar önce CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’i aramış ve aynen şu ifadeleri kullanmış:
— Gürsel Bey! MYK olarak İzmir İl Başkanı Ali Engin’i görevden alacağınıza dair duyumlar var. Eğer böyle bir tasarrufunuz olursa, bilesiniz ki buna seyirci kalmayız.  
Bu ifade aşağı yukarı bu haliyle CHP kulislerinde derinden derine yayılıyor.
Ve bu diyalogu tabana yayanlar Engin’e uzak isimler de değil…
Kocaoğlu Genel Merkez’e böyle bir telefon açmış mıdır?
Açtıysa da bu ifadeleri aynen bu şekilde kullanmış mıdır?
Eğer Kocaoğlu genel merkeze bir mesaj vermek istiyorsa bunu neden ‘içi boşaltılmış bir koltukta oturan’ Gürsel Tekin üzerinden yapmıştır?
Ve Kocaoğlu bu görüşmeyi tam olarak ne zaman yapmıştır?
Aytun Çıray’dan önce mi sonra mı? Bu detay son derece önemli...  
Çünkü Çıray’ın (Genel Başkan Yardımcısı olarak) atanmasını Kocaoğlu ve arkadaşlarına karşı bir siyasi ‘fatura’ olarak tanımlayanlar için Engin’in görevden alınması o faturanın tahsili olarak yorumlanacaktır.  
Peki, Kocaoğlu böylesi bir süreçte Engin için o telefonu eder mi?
Aslında sorulması gereken asıl soru bu olsa gerek…
Ben edeceği kanaatindeyim.
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun kah üzerindeki sorumluluğu atmak, kah örgütün dikkatini başka yöne çekmek yahut başka bir nedenle olsun İzmir üzerindeki 2. tasarrufu başta Kocaoğlu olmak üzere süreçte aktif rol alan herkesi bağlar.
Engin’in zaten çok fazla rolünün olmadığı sürecin asli sorumlusu ilan edilmesi asıl fatura adresinin Büyükşehir Belediyesi olduğunun kanıtıdır yani.
Sonuçta öyle ya da böyle son süreçte
Engin ile Kocaoğlu arasında zaten var olan bağların daha güçlendiğini hatta kadersel bir hal aldığı söylenebilir.
Aziz Başkan’ın yukarıda saydığım sebeplerden Ali Engin’i koruma içgüdüsüyle Ankara’ya bir mesaj verme ihtiyacı duyduğu söylenebilir. Peki, neden Gürsel Tekin?
Kocaoğlu’nun seçim sonrası yaptığı meşhur mutfak açıklamasına dönüp ‘Genel Başkan Yardımcılarının yarısını ben bile tanımıyorum’ teşhisine vurgu yaparsak, Gürsel Tekin 4 yıllık süreçte farklı koltuklarda da olsa MYK Üyesi sıfatını hep taşıyan bir isim oldu.
Ve muhtemelen Kocaoğlu’nun ‘tanımıyorum’ dediği isimlerden biri değildi.
Kaldı ki Tekin’in İzmir üzerindeki ilgisi İstanbul kadar olmasa da hep vardı.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu’na doğrudan ulaşmak yerine endirek mesaj vermek için Tekin çok da yanlış bir adres sayılmazdı.
Peki, velev ki Tekin’i aradı.
Bir genel başkan yardımcısına ‘posta koyacak kadar’ ileri gider mi?
Bu konuda sabıkası hayli kabarık Sayın Kocaoğlu’nun…
İl Başkanı Karataş’a, Genel Başkan Yardımcılarına, vekillere neler ettiğini biliyoruz. Zaman zaman öfkesine hâkim olamama hatta gerektiğinde istifayı masanın üzerine koyma gibi bilindik özellikleri var Aziz Başkan'ın... Ama bu aşamada Tekin’i arayıp ‘Ali Engin’i görevden alırsanız…’ diye keskin bir ifade kullandığını yahut kullanacağını sanmıyorum.
Başka bir kaynağım ise bu telefonun ‘bilgi alma ve bilgi verme’ amaçlı olduğunu söylüyor.
Yani ‘MYK değişikliğinin’ ardından ‘İstanbul, Ankara ve İzmir görevden alınacak’ söylentilerinin ayyuka çıktığı süreçte Kocaoğlu’nun ‘aslı astarı nedir’ diye yaptığı bir görüşme… O rivayete göre ‘tamamen diplomatik bir dille yapılan’ bu görüşmede Engin’i olan destek vurgulanmış tabi ki…
Şurası kesin Kocaoğlu ile Engin’in artık kadersel bir birlikteliği söz konusu…
Öyle ya da böyle Engin’in ayağına batan diken Kocaoğlu’nun canını acıtabilir.
Çünkü asıl mesaj Engin’e diken batırmak isteyenlerin asıl canını yakmak istedikleri kişi Başkan Kocaoğlu’dur.
İl kongresinden de önceye dayanan siyasi kader birliğin gelinen noktada hayati bir düzeye ulaşması bu yüzden. Tüm bu bilgilerden hareketle, Engin’in görevden alınması gibi bir senaryonun hayata geçme ihtimali var mı?
MYK’da bu konunun da konuşulduğu doğrultusunda sağlam duyumlar varken bu sorunun da yanıtlanması gerekiyor. Ancak il örgütündeki yekpare duruş, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açık desteği gibi nedenler İzmir ile ilgili olası bir tasarrufu şimdilik frenlemiş görünüyor. Ama İzmir’in MYK’daki tek üyesi Dr. Aytun Çıray her ne kadar ‘Benim İzmir’de ekibim yok. Benim ekibim Kılıçdaroğlu’nun ekibidir’ dediyse de yılların siyaset kurdunun ekip konusunda çok da boş durmadığını duyuyoruz.
Yani kısa vadede değilse de orta vadede Engin’in koltuğunun sallanma ihtimali var.
Çünkü Çıray’ın İzmir örgütünde taban tutması uzun zaman almayacaktır.
Kartların sürekli karıldığı CHP’de yüzlerce küskün, kızgın ama bir o kadar da gelecek seçimden umutlu siyasetçiler olduğu sürece, ‘Genel Başkan Yardımcısı’ sıfatlı bir yöneticiye tutunma ihtiyacı Çıray’ın altını kısa sürede dolduracaktır.
Kaldı ki İzmir örgütünde özellikle son 5-6 yılda sıkışan dengeler, Kocaoğlu-Yüksel yapısına entegre olamayan yahut siyaseten kendini ifade edemediğini düşünen yapılar ve eski ekiplerin uzantıları da oldukça fazla bir yekun tutarken Aytun Çıray, yaklaşan genel seçimlerin önemli bir denge noktasına dönüşebilir.
Aldığım duyumlara göre şu anda zaten o konuma neredeyse gelmiş durumda.
Telefonu daha çok çalıyor, odası daha fazla doluyormuş.
Sonuç itibariyle CHP’de bir grup şöyle düşünüyor.
AKP 1 olan ilçe sayısını 6’ya çıkarıp yüzde 30 olan oyunu 36’ya yükseltmesine rağmen il başkanını ‘başarısız bulup’ görevden aldı. CHP’de ise 28 hatta 29 olan ilçe sayısı 22’ye yüzde 56,7 olan oy 49,5’e düşmesine rağmen il örgütüyle ilgili tasarruf yapılmıyor.
Bu ne yaman çelişkidir?
Meseleye bu pencereden bakmak her ne kadar mümkünse de aynı rakamlar üzerinden ‘Genel Başkanın performansına’ baktığınızda farklı şeyler söylemek mümkün.
CHP’nin bu seçimlerden başarıyla çıkamadığı ortada…
Sadece İzmir’de değil ülke genelinde büyük bir başarısızlıktan hatta hezimetten söz etmek mümkün… AK Parti’nin bu denli yıprandığı süreçte ana muhalefetin yüzde 25-26 bandında kalmasının savunulur hiçbir tarafı yok tabi ki.
Ayrıca seçimlerin faturasını İzmir’den kesmeden önce İzmir örgütünden 300’den fazla aday adayını 8 ay öncesinden sahaya indirip, ‘ön seçim, eğilim, anket’ gibi sözlerinin hiçbirini yerine getirmeyen, partinin enerjisini içe dönük tüketmesine zemin hazırlayan genel merkez yöneticilerinin de aynaya bakması ve sağlam bir özeleştiri yapması gerekmez mi?
Bence gerekir.
Sonuç olarak CHP Genel Merkezi’nin İzmir örgütünü değiştirme gibi bir hamlesi olabilir.
Ama gerek örgütün kendi içindeki yekpare duruşu gerekse de başta Kocaoğlu olmak üzere yerel yönetimlerin il örgütüyle omuz omuza dayanışması bu tasarrufu bir süreliğine de olsa geciktirebilir.
Özellikle de cumhurbaşkanlığı seçimleri İzmir gibi bir başkentte örgütsel karmaşaya izin vermeyecek kadar yaklaşmışken, ‘revizyon ihtimali’ şimdilik senaryodan ibaret kalacaktır.
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ercüment şahin
 12 Haziran 2014 Perşembe 14:52
yazarımızın tespiyi dogru ali engin ne yazıkki azizin adamı rolunü oynadı,azizde adamına sahip çıkıyor,aziz seçimi aldı ama siyasi büyük bir yenilgi aldı, kazandıgı sadece pirus zaferidir.
 selim
 12 Haziran 2014 Perşembe 14:48
İzmirde başarısız olmuş bir parti var.AKP 40 İl başkanını değiştirmeyi düşünürken biz başarısız örgütleri sonuna kadar koruyoruz. Partide önce saygı olacak ve bu kadar kindar olunmayacak. Aytun ÇIRAYI destekliyoruz ve başarılı olacağınada inanıyoruz..
 EŞREFPAŞALI
 12 Haziran 2014 Perşembe 01:55
Sayın Ali ENGİN ve yönetiminin yanındayız ve doğru işler yapıyorlar.
 objektif yorum
 11 Haziran 2014 Çarşamba 23:05
CHP İzmir'de Büyük şehir'i kazandı ama aslında seçimi kaybetti.Başkan öfke ve rest siyaseti ile gündem yaratıyor ama biz artık başkanın siyaseti bir kenara bırakıp İzmir'e nasıl daha iyi bir hizmet veririm düşüncesiyle hareket etmesini istiyoruz.Bu zihniyet devam ederse CHP İzmir'i bir daha rüyasında bile göremez.Bıraksın siyaseti genel merkez yapsın başkan da hizmetlerini yapsın.
 kirazlı seçmen
 11 Haziran 2014 Çarşamba 20:41
ilçemize her konuda müdahele eden örgütyok sayılan tepeden inme bir adayla meclis üyelerine bile karışan aziz bey sağol ilçemize sayenizde kaybettik.. ön seçim diye kurultayda söz veren bir gnl başkan nasıl bir söz vermekse delege yapısı sağlıksız ,sizi seçen bu delege değil mi ? sayın gnl başkandan başlayarak her kademe de ön seçimm .bu delege arkadaşlar sizin marabanız değildirr.. ilçemizde partimizi el birliği ile ikiye böldünüz.. emekçiler ve rantçılar ..hepinizr tşkrlr..koltuklar kalıcı değildir hepinizin saygıyla tarihdeki yerinizi almanız dileğiylee...!!
 KEREM
 11 Haziran 2014 Çarşamba 19:00
ALİ ENGİN,BENDE SENİ CHP İZMİR İL BAŞKANLIĞINDA GÖRMEK İSTEMİYORUM.SENİN YÜZÜNDEN İZMİRDE CHP BAŞARISIZ OLMUŞTUR.BİR AN ÖNCE CHP İZMİR İL BAŞKANLIĞINDAN İSTİFA ET.
 Umut
 11 Haziran 2014 Çarşamba 18:42
Genel Başkan vereceği mesajı verdi. Gerisi hikaye..
 Bence
 11 Haziran 2014 Çarşamba 17:47
Bence Genel Başkan Yardımcılarını da Aziz Kocaoğlu atamalı. BÖylece rest çekecek bir kişi kalır. O da zaten dünden razı :)
 GAZİEMİRLİ
 11 Haziran 2014 Çarşamba 16:42
NE YANİ ALİ ENGİN TEMELLİMİ İL BAŞKANLIĞINA OTURTULDU.!İYİ ÇALIŞMAMIŞ VE ÇALIŞTIRMAMIŞTIR.GAZİEMİRLİ, BİR İL YÖNETİM KURULU ÜYESİNİN VARLIĞI,YOKLUĞU BELLİ DEĞİL.BU NEDENLE DAHA FAZLA ÖDÜN VERİLMEDEN, İSTİFASI ALINARAK VEYA GÖREVDEN ALINARAK YORULMAMIŞ,YIPRANMAMIŞ BİR İL BAŞKANI OLMASINDAN YANAYIZ.
 yunus çankal
 11 Haziran 2014 Çarşamba 16:05
CHP nin 2014 seçimlerinde başarısız olmasının baş mimarlarından, CEMAAT DESTEKÇİSİ, kurultayda ben kazandım ne dersem o olur mantığıyla 2009 yerel seçimlerini büyük başarı ile kazanan kadroları dağıtan ALİ ENGİN i CHP İZMİR İL Başkanı olarak görmek İSTEMİYORUZ.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz