Ege’de Sonsüz’ün kuruluşunun beşinci yılı. Bu nedenle verilen davete giderken, Aysun ve ben, aile toplantısına giden insanların rahatlığı içindeydik.
Tarihi Havagazı Fabrikasına geldiğimizde ailenin hayli geniş olduğunu gördük. İzmir oradaydı. Abartmıyorum, toplumsal temsil olarak bakıldığında durum böyleydi.
Bu etkileyici katılımın bende bıraktığı ilk izlenim; İzmir’in ve bölgenin ilk internet haber platformu Ege’de Sonsöz, beş yılda, gerçek bir başarı öyküsü yaratmış.
Doğru habere ulaşmanın ve yayıncılık ilkelerine bağlı kalmanın çok zor olduğu bir zamanda gelen bu başarı, göründüğünden çok daha büyük bir öneme sahip. Bu önem zamanla daha iyi anlaşılacak.
Farkında değildim, Aysun söyledi, Ege’de Sonsöz’de üç yıldır yazıyormuşum. (Zaman ölçme konusunda özürlüyüm; doğum günlerini, önemli günleri falan hep atlarım.) Ve bu üç yıl içinde, en ufak bir tatsızlık olsun yaşamadım. Her yazımı keyifle, hiçbir endişe yaşamadan yazdım, yazıyorum. Haber ve yorumları ilgiyle okuyorum. Ege’de Sonsöz ailesi, insana kendini iyi hissettiriyor; sevgi, saygı ve dayanışma gerçekten var.
Sevgili Ümit Yaldız, “Bu daha başlangıç!” derken; geleceğe dair bir kararlılığın altını çiziyordu. Sevgili Gönül Soyoğul, mutlu ve yorgun, aynı kararlılık içindeydi. Sevgili Fahrettin Dokak ile vedalaşamadığım için duygularını aktaramıyorum ama aynı duygu ve kararlılık içinde olduğunu biliyorum.
Bir nedenle her telefon ettiğimde veya -sık olmasa da- her ziyaretimde, Ege’de Sonsöz çalışanı dostlardan daima sıcak bir ilgi gördüm. Olacak şey mi, her telefonda, kimi zaman adını bile bilmiyorsun ama uzun zamandır görüşmeyen iki dost gibi konuşuyorsun. Bu çok güzel bir duygu; Hepsini sevgiyle selamlıyorum.
Ege’de Sonsöz ailesinin yolu da, ufku da hep böyle açık olsun. Nice beş yıllara…
Şirinler Köyü
Ekin ile (oğlumdur) Cumhurbaşkanı adayımızın adının telaffuzu üzerine konuşuyorduk; ilk gün, adının nasıl söylendiğini tartışmaktan kendisi hakkında konuşma fırsatı bulamamıştık ya… Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, Türkiye’nin içinden geçtiği koşullarda, doğru bir seçim olduğu konusunda aramızda tam bir konsensüs olduğunu gördüm. Demek onun çevresinde aklıselim hâkim…
Cumhurbaşkanı seçimi, tam olarak bir sistem sorununa kilitlendi; Başkanlık sisteminin önünü kesmek, CHP’nin içine sinen adayla mümkün değil.
Ardından, Ekin’e, CHP Konak İlçe yönetiminin düşürüldüğünü söyledim. “CHP, ‘Şirinler Köyü’ gibi… Ülkeye ve dünyaya kapalı, kendi içinde olup bitiyor…” Dedi, iyi mi?
Yurtta ve dünyada olan bitenin, Konak İlçe yönetimini düşürenlerin hiç umurunda olmadığını biliyorum. Ama bunu dışarıdan da görmeye başladılar. İnsan utanıyor. Küçük beyinler… Küçük hesaplar… İnsanı siyasetten soğutuyorlar. Umarım, İlçe Kongresi, bu siyaset asalaklarından kurtulmaya vesile olur.
Türkiye bir yol ayrımına geldi; Bu günler, geleceği yeniden inşa etmek için siyaset yapılacak günlerdir. Ama bu insanlarla değil.
Sayfa başına git