MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kapitalizmin halleri…
Tayfun MARO
YAZARLAR
1 Mayıs 2017 Pazartesi

Kapitalizmin halleri…

Bir Mayıs işçinin, emekçinin bayramı… Bu dayanışma gününde yine alanlarda, Kapitalist sistemin yoksullaştırdığı beş milyar kadar insan, bayram yapıyor…
Gelin görün ki Kapitalistlerin vicdanı suskun, alçaklığı sınır tanımıyor. Bu bayram bile zorlarına gidiyor. Defalarca kana buladılar. 
Ve yeni binyılın şafağında, kapitalizm, işçisiz üretime hazırlanıyor. Robot üretim, sibernetik dedikleri… Kapitalizmin halleri işte!

Üretmek, tüketmek, kar etmek… Yeniden üretmek, yeniden tüketmek, daha çok kar etmek… Kapitalizmin doğası böyle; ne üretimin ne tüketimin ne artı-değerin genişlemesi durabiliyor. Bu azgın dolaşımın içinde hepimiz tükene tükete varlığımızı sürdürüyoruz.
Yeryüzü çarşı pazar, her şey alınır satılır kafasıyla işlerin yürüdüğü Dünya sisteminde, amansız rekabet ve daha çok kar güdüsü sonunda bütün insani ilişkileri metalaştırdı. Mülkiyet-para-iktidar üçgeninde cerh edilen hayat değersizleşti.
Hayat o denli değersizleşti ki, barınma, beslenme, sağlık gibi en temel hakları bile ticari faaliyete dönüştürülen insan, sermayenin yapılandırdığı bu sektörlerde hizmet ve ürün satın alırken acımasız bir rekabetin altında eziliyor.

Kapitalist sistemde para kazanma kaygısı, insani bütün kaygıları bastırıyor. İnsanın değeri, paranın değeri karşısında adeta yok hükmünde... Geçinmek için ihtiyaç duyduğu parayı kazanmak, bir zaruret olarak insanı sisteme sımsıkı bağlıyor.
İşte bu sisteme sımsıkı bağlanma halinin kişide yarattığı derin tolerans veya görmezden gelme ihtiyacı, kapitalistlere öyle bir ilham veriyor ki cüretleri sınır tanımıyor. Kıt kaynaklar aldatmacası üstüne inşa edilen kapitalist iktisat politikalarının, yeryüzü nimetlerini insanlığın dörtte üçüne çok gördüğü bir vakıa. Ve insanlık âleminden asla anlamlı bir itiraz gelmiyor.
Öte yanda, tüketim öznesi olarak insana gerek ihtiyaç gerek ihtiyaç ötesi tüketim mallarını sunan üretici, sınırsız sermaye birikiminin baskısı altında, ar-ge marifetiyle, en fazla para kazanacağı yolları sonuna kadar zorluyor. Bu arada, GDO’lu gıda maddeleriyle beslenmişiz, kanserojen boyalı giysiler kullanmışız, zehirli suları içmişiz, kirli havayı solumuşuz, yeryüzü elektronik çöplüğüne dönmüş, uzmanlar yeryüzüne ömür biçmeye başlamış ne gam… 

Kapitalistler 500 yıldır yeryüzüne hükmediyor. Yüzyıl önce, endüstri devrimi sonrasının dünyasına çeki düzen vermek, sistemi yeniden denge durumuna getirmek için yapılanlar, yaklaşık 70 yıl (1875-1945) içinde, 100 milyondan fazla insanı yok etti. 
Bugün, sistem yine dengeden çıkmış bulunuyor; Bilişim devriminin şafağında, kapitalistler bir kere daha devletleri ve sınırları küresel politikaların gereği dizayn etmek üzere hareketleniyor.
Evet, sistemin defalarca dengeden çıkmışlığı var ve her defasında, en ağır bedellerle de olsa, bunalımlar aşıldı. Fakat bu defa sistemi yeniden dengeye döndürmekte sorun yaşandığı biliniyor.
Sistemin dengeden çıkması, bilinen bir kriz durumudur; fakat sistemin yeniden dengeye dönmemesi, olağan dışı bir durumdur. Yani sistemde kriz var, çıkış nerede pek bilen yok.

Dünya, dalga dalga gelen sistem krizlerine bata çıka dönmekten yorgun düştü. Kapitalist sistemin periyodik olarak erör veren ve kriz üreten yapısı Dünya’yı çok yordu. 
Ne ki bu defa sanki periyodik akış bozuldu. Çünkü kapitalist sistem sürekli erör veriyor. Tüketim yorgunu Dünya bunu nasıl kaldırsın!
Her tarihsel sistem gibi kapitalizm de, ortaya çıkan öncüllere bakılırsa, o kaçınılmaz sona yaklaşıyor. Ve yeryüzü ölçeğinde olan biten gösteriyor ki gemiyi de galiba ilk müslümanlar terk ediyor. İslam âleminde yaygınlaşan antikapitalist tavrı ben böyle okuyorum. 
Ne var ki, büyük jeopolitik sarsıntı Erdoğan’ı yoldan çıkarmış olmakla birlikte, Türkiye’nin, başkaldıran İslam âleminde yer alarak antikapitalist kervana katılması, uzak ihtimaldir. Çünkü Erdoğan ve çevresi, kapitalist sistemle içli dışlı olan selefilere, vahabilere yakındır.

Sonuç itibarıyla, Kapitalist sistem dengeden uzaklaştıkça tehdit büyüyor. Dünya’da işler karışıyor. Yeni bir Dünya savaşı sanki kapıda...
Bu hengâmede, izlediği oportünist politikaları değiştirmezse, Türkiye’nin, uluslararası sistemin “ilk verilecek kurbanlar” listesinde yer alacağını söylemek, abartı olmaz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Mustafa Kaymakçı
 4 Mayıs 2017 Perşembe 14:22
Değerli Maro, "Kapitalizmin Halleri" yazınızda ileri sürmüş olduğunuz değerlendirmeye katılmamak olası değil.Çözümleri de üretecek yaklaşımları önermek gerekiyor.Sanırım,yapılması gereken işlerin başında bu konulara ağırlık verilmelidir diye düşünüyorum.Saygılarımla.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz