Karşıyaka nasıl ayağa kalkar

1995-96 sezonuydu.

Göztepe 2.Lig'de (Şimdiki 1.Lig) mücadele ediyordu.

Kongrede oybirliği ile Başkan seçilen Mustafa Cücen (Nur içinde yatsın), Yeni Asır Spor Müdürü olduğum o dönemde konuğum olmuştu. 

Dedi ki; 

“Biz acilen küçülmeliyiz. Altyapıya önem verirsek yaşarız. Yoksa bu şartlarda her sene iddialı kadro kurmaya çalışmak bizi batırır. Kendi evlatlarımızla mücadele edebilmeli, hatta onları yetiştirip para kazanacak sistemi kurmalıyız.”

Dedim ki;

“Bak Başkan, sonuna kadar haklısın. Ancak diyelim ki iddialı bir kadro kurmadın ve yola gençlerle çıktın. Sarı-kırmızılı taraftarlar; üst üste iki mağlubiyette teknik direktörün, üçüncü mağlubiyette ise yönetimin istifasını istemez mi. Buna dayanabilecek misin. İkinci Lig’de şampiyonluğa oynamayan bir Göztepe olabilir mi?”

Sonrasına yakın geçmişte hepimiz şahidiz. 

Başkan Cücen'in "hızlandırılmış altyapı hamlesi" başarılı olmadı ve sarı-kırmızılı kulüp sonraki yıllarda amatöre kadar gitti.

Altınbaş Holding sayesinde profesyonelliğe dönen asırlık kulüp, Mehmet Sepil'in başkanlığı ile de şimdi ikinci baharını yaşıyor.

*

İzmir'in bir döğer köklü çınarı Karşıyaka ise ezeli rakipleri Göztepe'nin 15 yıl önce yaşadığı sorunları şimdi yaşıyor.

Karşıyaka'da hemen herkes mutsuz. 

Kimsenin ağzını bıçak açmıyor.

Ortak görüş, "amatör kümeye düşeceğiz" şeklinde.

Yöneticiler, "Transfer yasağı vardı, kimseyi alamadık. Gençlerin gücü bu kadar" demekle yetiniyor.

Tek umutlu olanlar ise her maça gitmeye çalışan bir gurup yeşil-kırmılı taraftar.

Futbolculara sahip çıkarak, "Birlikte başaracağız. Biz Karşıyaka'yız" diyorlar.

Soruyorum size;

Mustafa Cücen'in geçmişte Göztepe'de yapmak isteğini;

Hemen yanı başındaki Seyit Mehmet Özkan'ın önce Bucaspor'da, şimdi de Altınordu'da hayata geçirdiklerini yeşil-kırmızılı yöneticiler hiç mi görmedi?

Karşıyaka gençliğine neden güvenmediler?

Altyapıya gereken önemi neden vermediler?

"Taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini" bir Allah'ın kulu fark etmedi mi?

Kulübün başına Yaşar Holding gibi bir talih kuşu konmuşken,

60 yıl boyunca her sezon Karşıyaka'ya 2 milyon dolara yakın para aktarırken;

Bu paralarla neden Karşıyaka'ya yakışmayacak transferler yapıldı?

Yoksa Yaşar Holding'in hamisi Selçuk Yaşar'ın vefasına, yeşil-kırmızı sevgisine ihanet mi edildi?

Camia, kulüp böylesine kötü yönetilirken neden seyirci kaldı?

100 yılı geride bırakan Karşıyaka, sizce nasıl kurtulur.

Gelin, geçmişin hatalarını ders çıkarmak için irdeleyelim,

Yapılması gerekenleri birbirimizi kırmadan tek tek sayalım.

Karşıyaka'nın futbolda yeniden ayağa kalkması, dünya markası olması için kulübü yönetenlere/yönetmek isteyenlere yol gösterelim.

"Büyük Karşıyaka" için mesajlarını gönderin, yayınlayayım.

SONSÖZ: 

Herkes ayni fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.

(Mevlana)