Adli tatili herkes bilir de mali tatil dediniz mi çoğu kimse bilmez, hatta hiç duymayanlar vardır. Bunun nedeni, halk dilinde “muhasebeci” olarak bilinen meslek mensuplarının gece gündüz, tatil, bayram, seyran demeden 7/24 çalışmalarıdır. Meslek mensupları arasında bile mali tatil kavramı ile uzaktan yakından ilgisi olmayanların sayısı epey fazla..
5604 saylı Mali tatil ihdas edilmesi hakkında kanuna göre her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar mali tatil uygulanmaktadır. Bu düzenlemeye göre, 30 Haziran 2013 günü Pazar gününe rastladığından 2013 yılında mali tatil, 2 – 2 0 Temmuz 2013 günleri arasında uygulanacaktır. Diğer taraftan 20 Temmuz 2013 günü, Cumartesi gününe rastladığından mali tatil 22 Temmuz Pazartesi mesai saati başlangıcına kadar devam edecektir.
Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh, tahsil edilen vergi, resim ve harçlar yönünden mali tatil uygulanmamaktadır.
Mali tatile rastlayan kanuni ve idari süreler, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedinci günün mesai saati bitiminde sona ermiş sayılmaktadır. Buna göre özellikle beyanname verme süreleri, uzlaşmaya başvuru süreleri, idarece yapılan tarhiyatlarda ödeme süreleri uzamaktadır.
Mali tatil dönemine rastlayan Sendikalar Kanunu, İşsizlik Sigortası Kanunu, İş Kanunu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Keedi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa göre yapılması gereken, beyan, bildirim ve ödemeler 22 Temmuz 2013 tarihine kadar uzayacak. Burada dikkat edilmesi gereken husus, iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri için mali tatilin sürelere ilişkin hükümleri geçerli değildir. İlgili kanunlara göre bildirimler sürelerinde yapılmaya devam edilecektir.
Burada mali tatilin asıl muhatapları, muhasebeciler/ mali müşavirler ’den bahsetmeden geçemeyeceğim. Sözüm ona mali tatil onlar/bizler için çıkarıldı. Özellikle son yıllarda Maliye’nin kayıtdışı ile mücadele adı altında yaptığı düzenlemeler, meslek mensuplarının işlerini çok fazla artırdı. Ticaret yapanlar çok iyi bilirler, iş demek para demektir. O halde şikayete gerek yok! Ama kazın ayağı öyle değil, işini hakkı ile yapmaya çalışan hangi meslek mensubuna sorarsanız sorun, koro halinde aynı serzenişte bulunacaktır. “işler çok, işler yetişmiyor, nefes alamıyoruz, gecemiz gündüzümüz belli değil, tatil mi? O da ne?....vs.vs.” bir dokun bin ah işit!
Çözüm kolay, iş çoksa eleman al, rahatla! Demesi kolay ama yapması zor! Eleman demek maliyet demek. Kolayı var, maliyetleri mükelleflere yansıtacaksın! İşte burada ipler kopuyor! Bırakın maliyetleri yansıtmayı bir çok mükellef zorunlu ödemlerini bile yerine getiremiyor! Basit bir örnek vermek gerekirse, mali yıl içinde yapılan düzenlemeler ile getirilen yeni bildirim ve yükümlülükler, aylık bazda mükellef başın ortalama 15 dakika fazladan zaman harcamayı gerektiriyor. Pratik hayatta hiçbir meslek mensubu mükellefine gidip de bana 15 dk. daha fazla para öde demez! Diyemez! Derse de sonuçları hoş olmaz! Ama 15 dakikaları üst üste koyduğunuz zaman meslek mensubunun ortalama 2 veya üç kişi daha istihdam etmesi gerekir. Mevcut maliyetleri bile karşılamakta zorlanan meslek mensuplarının ek istihdam maliyetlerini karşılaması söz konusu olmadığından, üzerlerindeki iş yükü kat ve kat artar. Ortaya 7/24 muhasebeciler çıkar.
Muhasebecilerin sorunlarını ayrıca ele alacağım, sayfalarca yazsak yine de bitmez! Burada Maliye Bakanlığına ve meslek odalarına büyük sorumluluk düşüyor. Asıl konumuz mali tatile dönecek olursak; içinde bulunduğumuz kriz ekonomisinde, meslek mensupları bir parça da olsa nefes aldırılmalıdır. Özellikle, denetim birimleri “ben mali tatil dinlemem” havasında incelemelerine biraz ara vermeli ve sözlü de olsa evrak/belge istememelidirler. İşletme sahipleri de bu süreçte meslek mensuplarına destek olmalıdırlar.
Haydi tatile!
Sayfa başına git