MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Zor bir konu, mülteci sorunu…
Engin ÖNEN
YAZARLAR
18 Kasım 2022 Cuma

Zor bir konu, mülteci sorunu…

Bulunduğu coğrafya ve çevresindeki ateş çemberi gereği Türkiye, sürekli göç dalgaları ile karşı karşıya kalmaktadır. Ama özellikle son dönem yaşananlar önceki örneklerle kıyaslanamayacak önemde ve ağırlıkta kendini hissettirmektedir.

Elde çok güvenilir bilgiler olmamakla birlikte şu anda ülkedeki mülteci sayısı, yaklaşık nüfusun yüzde sekizine denk düşmektedir. Başta Kilis, Antep ve İstanbul olmak üzere ülkenin hemen her yerinde Suriyeli, Afgan ve Iraklı mültecilere rastlamak mümkündür.

Mülteci kavramı genel bir ifade. Genellikle yasal veya kaçak yollardan ülkemize gelen ve burada yaşamakta olan herkesi ifade etmek için kullanılmaktadır. Oysa mülteci statüsünde olanlar var olmayanlar var.

Ayrıca gelenlerin çokluğu kadar gelinen yerin uzun yıllardır can yakıcı bir sorun oluşturan terör örgütlerinin bölgeleri olması da tedirginlik ve nefret duygularını beslemektedir.

Sadece mülteci karşıtı söylemle varlık gösteren bir parti yüzde 2-3 arasında oy desteği, yüzde ellinin üzerinde de duygusal destek alabilmektedir.

Özellikle ülkeyi sarsan terör olayları yaşandıkça, mülteci sorunu kamuoyunun ilgisini daha fazla çekmekte ve Mülteci karşıtı eğilim güçlenmektedir. Bu nedenle iktidarın mülteci politikalarını eleştirirken tarza ve doza dikkat etmek gerekir.

Bazı politikacıların iktidara gelince hepsini göndereceğiz vaatleri gerçekçi değil. Bu kadar büyük çaplı bir göç hareketini tamamen geri göndermek yasal ve meşru yollardan olanaksızdır. Örneği de yoktur. Ayrıca mültecilerin tamamı işsiz güçsüzlerden oluşmamaktadır. İş tutanlar ve kök salmaya başlayanlar da bulunmaktadır.

Savaştan kaçtıkları için geçici koruma statüsünde olanlar olduğu gibi, savaşsız dönemlerde de Türkiye’yi geçiş koridoru olarak ya da yerleşim yeri olarak tercih edenlerin sayısı hiç de az değildir.

Bu arada iktidarın yetkili isimlerinin bazılarının bu konudaki açıklamalarını da hatırlamakta yarar var. Bir bakan çıkıp, “mültecileri gönderirsek sanayi çöker” sözü çok dikkate değerdir.

Mülteci yığınlarına, sanayide ve tarımda ucuz işgücü olarak bakılması ve değerlendirilmesi önemli bir faktördür. İnşaat firmalarının, bakanlık ve belediyelere iş yapan taşeronların son dönemlerde bunu bir fırsat olarak değerlendirdikleri bilinen bir gerçek.

Diğer çarpıcı bir açıklama da Binali Yıldırım’dan gelmişti. Avrupa’ya hitaben “mülteci akınlarını burada tutarak, terör riskinizi de azaltıyoruz” anlamındaki söz, mültecilerin Avrupa’ya karşı çeşitli şekillerde kullanışlı bir koz olduğunu ortaya koymaktadır.

Mülteci sorunu sınır ötesine briket kasabalar kurmakla veya “En kısa sürede hepsini göndereceğiz” demekle çözülebilecek kadar kolay bir sorun değil. Çok yönlü ve çok değişkenli bir sorun olarak düşünmekte yarar bulunmaktadır. 

Dolayısıyla çözümü de tek değişkenli bir reçete gibi görmek doğru olmaz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz