MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Adalet yoksa kaos vardır
Cemil DİRİM
YAZARLAR
19 Mart 2014 Çarşamba

Adalet yoksa kaos vardır

Yerel seçim tarihi yaklaştıkça gündemimiz adaylar ve projeleri olması gerekirken maalesef çok farklı konulara yoğunlaşmış durumdayız. 

Bir taraftan falanca il veya ilçede seçimin galibinin kim olacağını konuşurken bir taraftan da ülke gündemini oluşturan tartışmaları takip ediyoruz. Ancak gelinen nokta da seviye çok düştü. Siyasi partiler ve adayları yapacakları projeleri ve hizmetleri konuşmak yerine kendilerine yöneltilen suçlamaları yanıtlamakla meşguller. Artık gelinen nokta da işin çivisinin çıktığını düşünmeden edemiyoruz. Siyasileri bir tarafa bırakırsak özellikle sosyal medya da normal vatandaşların karşı taraf için kullandığı üslup hepimizi şaşırtıyor. Her söze başlayan kendisinin demokrat, özgürlükçü, aydın, fikir ve düşünce özgürlüğüne saygılı olduğundan bahsediyor. Ancak yazdıklarını okuyunca “aynı kişi mi?” Diye tereddüt ediyorsunuz. Kendisi gibi düşünmeyenlere her türlü hakareti, aşağılamayı, küfrü uluorta savuranlar birde çıkıp demokratlıktan, farkı düşüncelere saygıdan bahsediyor. Yüzyıllarca farklı dinden, ulustan insanların bir arada yaşadığı bu topraklarda hoşgörüsüzlük tavan yapmış durumda. Siyasi liderlerde bu cepheleşmenin kendi tabanlarını bir arada tutacağını bildikleri için yangına körükle gidiyorlar. Son günlerde buna tek istisna MHP Lideri Devlet Bahçeli. Bir taraftan kendi tabanını sokak olaylarından uzak tutarken, diğer taraftan mitinglerdeki konuşmalarında sandığı adres göstererek demokrasi dersi veriyor. Bizi tanıyanlar MHP’ye karşı mesafeli tutumumuzu bilirler ancak yapılan doğruları da taktir etmek vicdani bir yükümlülük. Vatandaş ta bunu gördüğü için MHP’nin oyları yükseliyor.
Gelelim yazımızın başlığında bahsettiğimiz konuya. Yaklaşık iki yıl önce bu sütunlarda Genar Kamuoyu Araştırma Firması tarafından yapılan bir araştırmanın sonucunu sizlerle paylaşmıştım. Araştırma da sorulardan birisi şöyleydi; “ herhangi bir nedenle Adliyelik olsanız, adil yargılanacağınıza inanıyor musunuz?”. Bu soruya yüzde 72 oranında “Hayır” cevabı verilmişti. AK Parti’nin en büyük hatası “ Yargı Reformu”nu savsaklayarak bu konuda gerekli adımları atmamasıdır. Şu son yolsuzluk soruşturmaları, savcı ve hakimlerle ilgili iddialar havada uçuşurken bir araştırma yapılsa sonuç ne çıkar merak ediyorum. Vatandaşların yargıya güvenmediği bir ülkede adaleti kim sağlayacak? Bu soru cevaplanamadığı ve vatandaşların büyük bölümünün güvenini sağlayacak bir sistem oluşturulamadığı sürece daha çok insanımız mağdur olur. Vatandaşların adalete güvenmediği bir ülkede düzenin yerini kaos alır. Gücü eline geçiren diğerini ezmekte tereddüt etmez. Böylece kendi bataklığımızda boğuşur dururuz. Herkesin üzerinde ittifak etmesi gereken konularda bile tartışır dururuz. Son günlerde yaşanan bir örnek. Başbakan Erdoğan’ın İzmir mitingi öncesinde iki bayanın Başbakana yaptığı hareket gibi. Benim de aralarında bulunduğum pek çok kişi olayı yakışıksız bulurken, pek çok kişi ise bunu savunmak için mazeret üretme peşinde. Sevseniz de sevmeseniz de karşınızdaki bu ülkenin Başbakanı, başka bir ülkenin Başbakanı olsa da fark etmez. Tepkinizi daha önce olduğu gibi ayakkabı kutusu göstererek yada tencere çalarak gösterebilirsiniz ama özellikle bir kadına yakışmayacak o hareketi savunmak için yırtınmayı anlayamıyorum. Yine AK Parti’nin İzmir mitingiyle ilgili tartışmaları da anlamsız buluyorum. Siyasi partiler yıllardır mitingleri için yakın il ve ilçelerden taraftarlarını getirirler. Ama polis rakamlarına göre 180 bin kişinin katıldığı bir miting te herkesin taşıma ile oraya getirildiğini söylemek insafsızlık. Son seçimlerde İzmir’de her üç seçmenin birisinin oyunu alan bir partiden bahsediyoruz. Tabii ki çevre illerden gelenler vardır. Ama çoğunluğunun böyle olduğunu söylemek iş bilmezlikten başka bir şey değil. İşimiz gereği yıllardır siyaseti ve seçimleri yakından takip ediyoruz. Yerel seçimlerden AK Parti’nin hezimetle çıkacağını söyleyenlere de hayret etmiyor değiliz. Kamuoyu araştırmalarında en zayıf olduğu illerden İzmir’de bile yüzde 35 ve üzerinde oy çıkan bir parti nasıl hezimete uğrayacak anlaşılır gibi değil. Bizim yazılarımızı takip edenler siyasi partilere eşit uzaklıkta durmaya çalıştığımızı, siyasi analiz yaparken gönlümüzden geçenleri değil, doğru yapılmış kamuoyu araştırmalarından, sahadaki gözlemlerimizde ortaya çıkan sonuçlardan faydalanarak yazdığımızı bilirler. Yine deneyimlerimize dayanarak yerel seçimde İzmir’de sürpriz sonuçların ortaya çıkacağını görüyoruz. AK Parti ve CHP’nin aday belirleme sürecindeki hatalarının nasıl sürprizlere yol açacağını birlikte izleyeceğiz.
Bir sonraki yazımızda İzmir Büyükşehir ve ilçelerde kimin kazanacağına ilişkin tahminlerimizi yazacağız. Bahse girmek isteyenlere de hazır olduğumuzu iletelim bu arada. Bakalım seçmenlerin sandıkta vereceği kararı tahmin edebilecek miyiz? Çok değil on gün sonra halk son sözü söyleyecek. Bekleyip hep birlikte göreceğiz.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz