MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Binali Yıldırım ‘Başbakan’ olacak mı?
Cemil DİRİM
YAZARLAR
9 Nisan 2014 Çarşamba

Binali Yıldırım ‘Başbakan’ olacak mı?

Yerel seçim yerine genel seçim havasında geçen seçimler ve yapılan itirazlar sona erdi. Genel tabloya baktığımızda ilk defa sonuçlara ilişkin bu kadar itirazın yapılığını gördük. Bazı yerlerde AK Parti bazı yerlerde ise CHP veya MHP sonuçlara itiraz etti. İtirazlar sonucunda bazı il ve ilçelerde sonuç değişirken diğerlerinde sonuç alınamadı. Seçimlere ilişkin bir değerlendirme yazmak için biraz beklemeyi tercih ettik. O ilk günlerin tansiyonu düşüp sonuçları serinkanlılıkla değerlendirdiğimizde ilginç sonuçlar çıkıyor karşımıza.
 
Partilerin seçim stratejilerine baktığımızda AK Parti’nin onca dezavantaja rağmen başarılı olduğunu görüyoruz. Seçilen müzik ve şarkılardan, fotoğraf ve TV ilanlarına kadar ince bir işçiliğin ürünü olduğunu görüyoruz. Özellikle bayrak direkli reklam ve Başbakanın İstiklal Marşı’nı seslendirmesi olumlu etki yaptı. Ayrıca Başbakan Erdoğan sert üslubunu kendi tabanını bir araya getirmek için daha önceki seçimlerdeki gibi kullanmaktan çekinmedi. Ayrıca seçim süreci boyunca yaptırdığı anketlerle toplumun nabzını tutarak, beklentilere karşılık vermeyi bildi. Üstelik mitingleri kullanarak hitabet konusundaki üstünlüğünü öne çıkarttı ve bunun avantajını kullandı.
 
Muhalefet partileri ise halkın beklentilerine uygun seçim beyannameleri ile halkın karşısına çıkmadılar. 17 Aralık operasyonunun halkın üzerindeki etkisini ölçemedikleri için, sürekli yolsuzluk ve tapeleri gündeme taşıyarak, halka vermeleri gereken mesajları veremediler. Aklımızda tek kalan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun mitinglerde kullandığı “ Bizim dönemimizde benzin 1.5 TL olacak” argümanıydı. Bir genel seçimde kullanılabilecek böyle bir vaadi yerel seçimde kullanmak birinci hataydı. İkinci hata  ise seçmenin böylesi vaatlere prim vermediği daha önceki seçimlerde test edilmişti. MHP ise yolsuzluk olayları ve bölücülük eksenine oturttuğu söylemiyle bazı bölgelerde seçimi kazansa da genel olarak başarıya ulaşamadı. Yüzde 20 civarında oy alacağını tahmin ettiğim MHP’nin daha düşük oy alması bazı bölgelerde tabanının CHP’ye oy verdiğini gösteriyor.
 
İzmir’e baktığımızda CHP’nin elindeki bazı ilçeleri kaybettiğini ve beklediği oranda oy alamadığını görüyoruz. Ancak burada aday adaylığı sürecinde küserek DSP’ye geçen isimlerin etkili olduğu gerçeği var. DSP’ye geçen isimler belki seçimi kazanamadılar ama 5 ilçe de CHP’ye seçim kaybettirdiler. AK Parti’nin aldığı sonuçlara baktığımızda Binali Yıldırım faktörünü görüyoruz. Bir çok ilçede o ilçenin adayından daha fazla oy alan Yıldırım, AK Parti’nin İzmir’de bir hezimete uğramasını da engellemiştir. AK Parti İzmir Teşkilatı’nın zayıflığına, bazı ilçelerde yanlış isimleri aday göstermelerine ve Türkiye genelindeki yolsuzluk iddialarından kaynaklanan olumsuz havaya rağmen AK Parti’nin İzmir’de oylarını artırması Binali Yıldırım sayesindedir. Kişiliğini ve çalışkanlığını beğenen farklı partilerden pek çok seçmen AK Parti adayı olduğu için Yıldırım’a oy vermekten kaçınmıştır. Seçim sürecinde Binali Yıldırım’ın hataları, aday belirleme de yanlış isimleri desteklemesi, medya ve tanıtım konusunda İzmir’i, İzmirliyi bilmeyen ithal ekiplerle çalışması, gereksiz polemiklere girmesi ve seçim süreci öncesinde teşkilata müdahale etmemesidir. Ancak Yıldırım’ın adaylığı İzmir’de hizmet çıtasını yükseltmiştir. Seçim sürecinde gereksiz tartışmaların değil, projelerin konuşulmasını sağlamıştır. Önümüzdeki süreçte Yıldırım’ın İzmir’e katkı koymaya devam edeceğini ve adaylığının İzmir’e yapılacak yatırımlar konusunda yararlı olacağını düşünüyorum.
 
Ankara’dan aldığımız duyumlara göre Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması durumunda Başbakanlık için en büyük şans Binali Yıldırım’a veriliyor. Yaptığımız araştırmalar sonucunda bu ihtimalin çok güçlü olduğunu da tespit etmiş bulunuyoruz. Eğer gerçekleşirse daha önce de yazdığımız siyasetteki “kaybeden kazanıyor” ilkesi bir kez daha gerçekleşmiş olacak. Kısa vadede B.Şehir Belediye Başkanlığı’nı kaybeden Binali Yıldırım, öngörümüz gerçekleşirde Başbakan olursa uzun vadede kazanmış olacak. Bizi tanıyanlar objektif değerlendirme yapabilmek için bütün partilere eşit mesafede durduğumuzu bilirler. Ancak hangi partiden olursa olsun bir İzmir milletvekilinin Başbakan olması İzmir için kazançtır.
 
CHP’nin İzmir’deki durumuna baktığımızda partiye küsüp DSP’ye geçenlerin açtığı yaraya rağmen kazandığını görüyoruz. Antalya, Ordu, Artvin gibi elinde tuttuğu pek çok yeri kaybeden CHP İzmir’de başarılıdır. Genel merkezin yaptığı hata sonucu aday adaylığı sürecinin erken başlaması, aday belirlemenin anket sonuçlarına göre yapılacağının söylenmesine rağmen buna uyulmaması, mevcut belediye başkanlarının değiştirilerek aday yapılmaması ve bunların DSP’den aday olması, aday belirleme de Aziz Kocaoğlu, Alaaddin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve Ali Engin’in etkili olması, diğer milletvekillerinin aday belirleme sürecinde dışlanması gibi etkenlere rağmen alınan sonucu başarılı buluyorum. Bu süreçte Aziz Kocaoğlu, inisiyatif kullanarak çok büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. İlçelerde, birlikte problemsiz çalışabileceği isimlerin aday yapılmasını sağlayan ve bu isimlerin başkan seçilmesiyle rahatlayan Kocaoğlu’nun önceki dönemlerinden daha iyi bir performans göstereceğine inanıyorum. Kişiliği ve dürüstlüğü konusunda kimsenin olumsuz bir şey söyleyemediği Kocaoğlu’na eleştiriler genellikle ekibi yüzünden yöneltilmiştir. Aldığımız duyumlara göre mevcut ekibini bazı takviyelerle yenileyecek olan Kocaoğlu, iki dönemde edindiği tecrübenin de yardımıyla bu dönem daha başarılı işlere imza atacaktır. Kocaoğlu’nun, Menderes ve Kemalpaşa ziyaretlerinde AK Partili genç Belediye Başkanları Bülent Soylu ve Arif Uğurlu ile iletişimi, birlik ve beraberlik içinde çalışacakları müjdesini vermesi gelecek için umut vermiştir.
 
Halk seçim sürecindeki gerginlikten bıkmış durumda, bütün belediye başkanlarının, bu görevin kendilerine emanet edildiğinin ve beş yıl sonra sandıkta hesap vereceklerinin bilinci içinde hareket edeceğine inanıyoruz.
 
MANİSA DA NE OLDU?
AK Parti’nin aday belirleme sürecindeki hataları Manisa’da kaybetmesine neden oldu. Örneğin defalarca yazdığımız gibi Turgutlu’da mevcut belediye başkanıyla seçimlere girmesi halinde kaybedeceği tahminimiz gerçekleşti. Daha önce uyarmıştık demeyi sevmiyorum ama yine aday belirleme de yapılan hata nedeniyle yıllardır CHP’nin kalesi olan Salihli’yi CHP kaybetti. İlçelerde alınan kötü sonuçlar, mevcut adayların arkasında durduğu için B.Şehir adayı Tanrıverdi’nin de seçimi kazanmasını engelledi. Yerel seçimlerde aday faktörünü ihmal eden yöneticiler dilerim bundan sonra daha dikkatli davranırlar. Yıpranmış, tabanıyla kavgalı, hakkındaki iddialar ayyuka çıkmış isimleri aday yapmazlar. Ha yaparlarsa ne olur? Halk onların yaptığı yanlışı sandıkta düzeltir ve böyle isimleri sandıkta bırakır. Dilerim ders alması gerekenler, gerekli dersi almışlardır.
 
Not 1: Seçimlerde aday olarak sandıktan çıkma başarısını gösteren tüm belediye başkanlarına başarılar diliyoruz.
 

2 : Seçim sonuçlarıyla ilgili iddiaya girip kaybedenlerden ses çıkmıyor. Buradan hatırlatayım istedim.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ak partili
 10 Nisan 2014 Perşembe 09:30
Binali Yıldırım keşke Başbakan olsa. Hakkıyla o görevide yapar.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz