MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Biraz ışık…
Tayfun MARO
YAZARLAR
20 Temmuz 2015 Pazartesi

Biraz ışık…

Siyasal yaşam bir süredir hayli hareketli. Genel seçimler, Meclis Başkanı seçimi, koalisyon görüşmeleri falan… Ha, bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan bereketi… Hani, “nerede hareket, orada bereket!” derler ya, o bakımdan…
Siyasal yaşam hareketli ve bereketli… Toplum ise inadına hareketsiz ve bereketsiz… Sanki üstünde ölü toprağı var.
Siyasal yaşamdaki hareketliliğin getirdikleri, toplumda oluşturduğu beklentileri karşılamaktan uzak olmanın yanı sıra, yol açtığı siyasi polemikler itibarıyla da sıkıntı veriyor. Sokaktaki insan siyasetten de, siyasetçiden de bezmiş durumda.
Hiç eveleyip gevelemeden söylemek gerek; siyasal yaşamın labirentlerinde dolanan insanlarda nitelik sorunu var. Bu coğrafyada insan/siyaset ilişkisi çok netameli. Fazla iyimser olmak, hayal kırıklığına yol açabilir.
 
Hal ve gidiş hiç tat vermiyor olmakla birlikte, hayat devam ediyor; hükümet kurmak için görüşmeler, bayram öncesinde kaldığı yerden devam edecek. Bizim de sinirlerimiz bozulmaya…
Kimler koalisyon ortağı olmalı? Erken seçim olmalı mı? Hükümet nasıl kurmalı? Hükümetin ömrü ne olur? Ve benzeri sorular uzayıp gidecek.
 
“2015 genel seçim sonuçlarını nasıl okumak gerekir?” Bu soru, seçimlerin en önemli sonucuna işaret ediyor. Seçim sonuçlarının ve seçmen mesajının her parti içinde bile farklı farklı okunmasından kaynaklı tartışmalar, siyasete bambaşka dinamizm kazandırdı.
Bana göre, 7 Haziran seçimi, partiler arası bir yarış olmaktan ziyade, Erdoğan ile İstanbul burjuvazisi arasında bir hesaplaşmanın aracı oldu. Hedef, Erdoğan’ın daha fazla güç toplamasının önüne geçmekti. AKP’nin oy kaybı bunu sağladı. Şimdilik, Erdoğan’ın “tek adam” yönetiminin önü alındı. Başkanlık sisteminden parlamenter sisteme yöneliş sağlandı. Bütün bunlar, parlamenter sistemi korumak için değil ama Erdoğan’ın şerrinden korunmak içindi...
 
Şimdi ne olacak? Ne olacağını anlamak için bu meseleyi nasıl ele alacağımızı bilmemiz gerekiyor.
Bu seçimlerde burjuvazi ile devlet erkini büyük ölçüde ele geçiren Erdoğan hesaplaştı. İlk raund burjuvazinin. Şimdi ikinci raund başlıyor. AKP ile CHP koalisyon yaparsa, ikinci raund da burjuvazinin olacak. O zaman, iş dünyası, inşaat sektörünü ve Erdoğan’ı dizginleyecek. Uluslararası sistemin arzuladığı dış politika değişikliği gerçekleşecek. Erdoğan sarayına kapatılacak.
Diğer seçenekler ve erken seçimin anlamı, uzatmalara gitmektir. Uzatmanın anlamı ise, Erdoğan’ın bir süre daha şansını zorlamasıdır.
 
Bütün bu olan bitenin merkezine yerleştirilen halk veya milleti ise ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Millet her zaman olduğu gibi kırk katır ile kırk satır arasında bir seçim yapacak. Yaptığı seçimin getirdiklerine de “demokrasi” diyecek.
Meclis’te grubu bulunan dört siyasi partiye gelince; onlar bu gösterinin önemli rollerinde oynamaktan yeterince memnunlar. Her siyasi parti kendi seçmenini sistem içinde tutma yükümlülüğünü, ideolojik mülahazalarla yerine getirecekti... Şu anda süren siyasi tartışmalar tam olarak budur; alavere dalavere kürt memet nöbete...
 
Güç odakları arasında bir hesaplaşma oluyor. Bu hesaplaşmadan sonra yeni güç dengeleri oluşacak. Muhtemelen, kazananlar yer değiştirecek. Millet de, hep yaptığı gibi, haline şükredecek…
 
Başlangıçta az da olsa umutlanmıştık; sol oylar yükselir ve iktidar değişir de sosyal devlet yeniden inşa edilir mi, diye… Sonuç yine hüsran. “Biraz ışık” istedik. Olmadı.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz