MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Birbirimizi anlamak
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
8 Ağustos 2014 Cuma

Birbirimizi anlamak

Toplum olarak birbirinden farklı katmanlardan oluşan ekonomik ve etnik bir yapımız var. Dolayısı ile birbirimizle iyi iletişim kurabilmek için; herkesin farklı bir kültürel çevreden geldiğini kabul etmekle işe başlamalı.
Bu prensip, aslında sadece bizim toplumumuz için değil, yeryüzündeki bütün insan grupları için geçerli.
Bizim yaşam kültürümüzün, başkalarının yaşam kültüründen üstün ya da geri olmadığını zihnimize yerleştirmeliyiz.
Ancak bu bakış açısıyla; diğer insanların kültürlerini anlamaya çalışmamız mümkün.
İnsan davranış ve duygularını biçimlendirmede en önemli unsur olan kültürel çevrenin etkileri, günümüzde, ekonomiden, siyasal sorunların ve çatışmaların giderilmesine dek pek çok konunun da önemli bir öznesidir.
Amerika ve Avrupa gibi demokratik toplumlarda, kültürel ve sosyal antropoloji biliminden, hemen her sahada yararlanılmaktadır.
Bu nedenle, antropolojinin bütün dallarına, ama özellikle kültürel antropolojiye, bizim ülkemizin de gerekli önemi göstermesi elzemdir…
Bunu başarmanın yolu; insan olarak hayata ve olaylara, o insanın penceresinden bakmaktan, yani o insanı anlamaya çalışmaktan geçer.
Başkasını yüzde yüz anlamak demek; o insanın içine doğduğu şartları, içine doğup büyüdüğü çevrenin tarihi geçmişini ve coğrafi, ekonomi, siyasi, geleneksel yapısını vs. gibi faktörleri bilmek, o insanla birlikte aynı şartlara maruz kalarak, bir süre aynı şartlarda yaşamak demektir aslında…
Böyle bir gözlem ve deneyim aşamasından geçmek, mümkün olmayacağına göre, başkaları hakkında kesin hüküm içeren fikirler yürütmeden önce, çok dikkatli davranmamız gerekmez mi?
Aksi takdirde önyargılarımızın kurbanı oluruz, değil mi?
Tıpkı doğadaki hayat gibi, toplumsal hayat da bin bir çeşitlilik arz eder.
Yeryüzünde, deri rengi gibi morfolojik ve biyolojik bakımdan ne kadar farklı insan varsa, davranışsal bakımdan da o kadar farklı kültürlere sahip insan vardır.
Velhasıl, öncelikle kendi toplumumuzda yaşayan insan gruplarını gözlemleyerek, onların hayata dair kültürel kodlarını çözmeye çalışacak bir adım atmak, en pratik yaklaşımdır.
Etrafımızdaki insan gruplarını anladığımız zaman, zaten o insanlara olan yaklaşım biçimimiz de değişecektir.
Birbirimizle çatışmadan ve birbirimizi yargılamadan iletişimde bulunmak, ortak sorunların çözümünde büyük kolaylıklar sağlar.
Sorunlarını halleden toplumlar ise, elbette, daha sıkı bir dayanışma içerisinde olurlar ve böylece daha çok güçlenirler.
Galiba, evvela şunu anlamalı ve kabullenmeliyiz; hiçbir kültür diğerinden ne üstün, ne geridir. Şiddet barındırmayan ve insani değerlerden uzak düşmeyen bütün kültürler, eşit derecede saygı görmeye layıktır.
Bu mealde; Türk’ün de, Kürdün’ de, ateistin de, Müslüman’ın da, Hristiyan’ın da Türkiye toplumunda yeri, ne bir diğerinden ileride ne de geride olmalıdır…
Sloganımız; ‘her daim iyi insan kalmak’ diyelim!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz