MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Delican dönemi…
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
4 Temmuz 2014 Cuma

Delican dönemi…

AK Parti İzmir’in siyasi patronluğunu Bülent Delican’a verdi.
Kimdir bu Delican?
Neyin nesi, kimin fesidir?
Nasıl bir yönetim sergiler?
Kendisinden önceki bazı il başkanları gibi kenti gerer mi yoksa partisi adına kapalı kapıları açmayı, ön yargı duvarlarını aşmayı başarır mı?
Peşinen söyleyeyim.
Bülent Delican AK Parti için doğru bir isimdir, isabetli bir karardır.
Ankara’ya davet edilenlerin çoğu için bunu söyleyebilirdim. Ama Cemal Öztürk’ün BMC’deki görevi Bilal Doğan’ın Büyükşehir Meclisi’ndeki yoğunluğu düşünüldüğünde Delican her açıdan göreve hazır bir pozisyondaydı.
İl Başkanı olmak için çok arzulu, iştahlı olmadığını biliyorum.
Ama siyasetin bilindik bir kuralı vardır.
İnsanın aklına değil başına gelir genellikle…
Eczacı Bülent Delican’ın durumu da biraz öyle oldu.
Hakem Heyeti Başkanı olduğu için tüzük gereği Ömer Cihat Akay’ın ardından ‘emaneten’ oturduğu koltuğun sahibi oldu.
Bunu da 15-20 günlük performansıyla başardı.  
Gelelim yukarıda sorduğumuz soruların yanıtlarına…
Bir ara MHP’de kaydı çıkmışsa da Bülent Delican aktif siyasete AK Parti’de başlamış, il yöneticiliği, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği, AK Parti Sağlık Komisyonu Başkanlığı, Halkla İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde bulunmuş, teşkilatın yakından tanıdığı, sevdiği bir isimdir.
Kaldı ki teşkilat bu sevgisini 2011 seçimlerindeki milletvekili temayül yoklamasında Delican’ı üst sıralara yerleştirerek ortaya koymuştur.
AK Parti’deki 12 yıllık kesintisiz yolculuğu boyunca farkını her fırsatta ortaya koydu.
Siyasette iki tür insandan söz ederler.
Bir şey olmak için siyaset yapanlar…
Bir şey yapmak için siyaset yapanlar…
Delican kesinlikle ikincisidir.
Bir şey yapmak için siyaset yapar.
İzmir’in en yüksek cirolu eczacılarından biri olmasının AK Partili olmasıyla bir ilgisi yoktur.
AK Parti’ye katılmadan önce de durumu aynıdır. Çünkü bunu Ege Üniversitesi Hastanesi’nin tam karşısında doğru yerde konumlanmasına borçludur.
Şu kadarını söyleyebilirim.
İktidar nüfuzunu kullanarak tek bir aspirin bile satmamıştır. Devlet ihalelerinin hiçbir yerinde bulunmamıştır.
Siyaseti almak için vermek için yapanlardandır kısacası.
En büyük gururu Sağlık Komisyonu Başkanı olduğu dönemlerde hayata geçirdiği hastane projeleridir. Son seçim öncesi Bayraklı’da temeli atılan Şehir Hastaneleri’nin yerini bizzat Delican bulmuştur mesela…
Yıllar önce hastane için doğru yer arayışını noktalayan Komisyon Başkanı Delican, Ankara’ya kadar giderek Bayraklı’daki o arazinin büyük bir hastane için uygun olduğunu bürokrasiye kaydettirmiştir.
Bornova’daki Trafik Hastanesi’ne yapılan ek yatırımların tamamında katkısı, emeği vardır.
Büyükşehir Meclis Üyesi olduğu dönemde Aliağa-Menderes Projesi tartışmaları sırasında kayıtlara geçen şu ifadeleri kullanmıştır.
“İZBAN’ı sağlıklı işletmek için 3. hat zorunludur. TCDD’nin yolcu ve yük trenlerinin tahliyesi, hızlı trenin daha rahat çalışması, olası arıza, kaza gibi durumlarda da by-pass amaçlı kullanmak için projeye üçüncü bir ray hattı yapmak zorundayız” demiştir.
Ama kimseye dinletememiştir.
Bugün Delican’ın tam 7 yıl önce söylediği noktadayız.
İZBAN’daki sefer sayılarını TCDD trenleri yüzünden sıklaştıramıyoruz.
Delican’ın akılda kalan hamlelerinden biri de İzmir’deki Cumhuriyet Konserleridir. Ömür Kabak yönetiminde Halkla İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde iki yıl üst üste Cumhuriyet Konserleri organize eden Delican, 29 Ekim haftasında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası sanatçılarıyla birlikte hazırladıkları konserle Cumhuriyet kenti İzmir’in ruhunu okşamıştır.
Ve pek çok AK Partili’nin ‘öcü’ gibi baktığı dünyaca ünlü değerimiz Fazıl Say’ı Cumhuriyet Konserlerine davet etme yürekliliğini göstermiştir.
O gün başta İl Başkanı Kabak ve Melih Gökçek olmak üzere farklı yapıların tepkisini göğüsleyen Delican İzmir’de partisi adına yeni bir yol açma noktasında iddialı bir isim olduğunu ortaya koymuştur.
Peki, il başkanı olarak başarılı olabilir mi?
Kendi adıma olabileceğini düşünüyorum.
Erdoğan sonrası AK Parti’de kartların yeniden karılma ihtimalini de göz ardı etmeyerek söylüyorum bunu…
Başbakan İzmir’in de aralarında bulunduğu 40 ilin başkanını değiştirerek kartların karılma sürecini zaten hesaba katmış görünüyor.
Ve de Delican gibi kentin ruhuna uygun hareket eden ama aynı zamanda son derece sadık bir ismi İzmir’in siyasi patronluğuna atayan Erdoğan, 10 Ağustos süreci için de teşkilatta heyecan yaratmayı başarmıştır.
Doğru bir il yönetimi, kadın-gençlik kolları yapılanması, ilçelerdeki revizyonların ardından AK Parti İzmir’de Delican döneminin farkı ortaya çıkacaktır.
Ve bu fark CHP’yi kalesinde oldukça rahatsız edecektir.  
Benden söylemesi…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 6 Temmuz 2014 Pazar 08:04
Ak parti izmirde kaderine terk edildi
 Aynı tas aynı hamam
 5 Temmuz 2014 Cumartesi 17:46
Her zaman ki gibi karadeniz ve tekelioğlu ekibi. Önemli olan şunu görmek başbakan binali beyin yenikgisinden sonra izmire ne haliniz varsa görün demiştir.üstünde bile çalışılmamıştır
 Önce Özel İdare Malları
 5 Temmuz 2014 Cumartesi 00:14
Başarılı olmak istiyorsa, Özel İdare Mallarının dağılımı konusuna el atmalı, okul, hastane lojman vb yerler dışındaki yerel yönetimlere ait malları Belediyelere geri verilmesine gayret göstermeldir. Aksi halde ağzıyla kuş tutsa İzmir'de başarılı olamaz.
 İZMİRLİVATANDAŞ
 5 Temmuz 2014 Cumartesi 00:03
ben sanmıyorum izmirde chpnin kalesini hiç de sallayamaz çünkü izmirdeki şu ak parti olmasında kim olursa olsun zihniyeti değişmediği müddetçe zor İzmirli hizmet yapabilcek kişileri değil PARTİYİ seçen kişilerdir.
 Mehmet Bayındır
 4 Temmuz 2014 Cuma 18:36
Görüşlerinize ben de katılıyorum Ümit bey...Bülent Delican bey,kişiliği,donanımı ile İzmir'i ve teşkilatı iyi bilenlerden biri olma avantajını da kullanarak partiyi halkla kucaklaştırabilir ise Ak Parti'yi İzmir'de de birinci sıraya oturtabilir düşüncesindeyim...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz