MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gandi’nin dönüşü!
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
30 Haziran 2017 Cuma

Gandi’nin dönüşü!

Ankara’dan İstanbul’a başlattığı adalet yürüyüşüyle dikkatleri üzerine çeken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her açıdan formunda görünüyor.
Yürüyüşe katılanlarla konuştum.
‘Temposuna ayak uydurabilene aşk olsun’ diyorlar.
70’ine merdiven dayamış bir siyasetçi olarak çöl sıcaklarının hüküm sürdüğü bir mevsimde bu tempoyu arttırarak sürdürmek ciddi bir çaba ve kondisyon gerektirir.
CHP örgütlerinin klimalı araçlarla takviye edildiği, bazı simaların birkaç öz çekim yaptıktan sonra ortadan kaybolduğu, kimilerinin yok yazılmamak için ara ara yüzünü gösterdiği, bazılarının hala katılım sağlamadığı yürüyüşte, Kılıçdaroğlu’ nun sportif performansına 10 üzerinden 10 verilir.
Hiç kuşku yok ki bu yürüyüş Kılıçdaroğlu’ na iyi geldi.

Sadece sportif açıdan değil tabi ki…
Öncelikle ‘genel başkanlık koltuğu’ artık sallanmıyor.
Yürüyüşün siyasi açıdan hangi sonuçları doğuracağı ciddi bir araştırmanın konusu olsa da ilk sonucunun CHP’deki genel başkanlık tartışmasını sonlandırmak olduğu konusunda hemen herkes hemfikir. Yürüyüşten önce Kılıçdaroğlu’nun olağan kurultay sürecinde aday olmayacağı, olmaması gerektiği görüşü hâkimken şu anda CHP’liler adalet yürüyüşüyle tüm dünyanın dikkatini çeken genel başkanlarının en az bir dönem daha koltuğunu koruyacağı konusunda soru işareti taşımıyor.

İntegral araştırma şirketi olarak son 2-3 yılda CHP’nin kalesi olarak tanımlanan İzmir’de yaptığımız araştırmalarda CHP’deki genel başkanlık sorununun tabana nasıl yayıldığını net bir şekilde görmüş ve de ortaya koymuştuk. Elimizdeki son veriler CHP’ye oy veren 4 İzmirli seçmenden 3’ünün partilerinde bir genel başkanlık sorunu olduğunu düşündükleri yönündeydi.

Tabi ki yürüyüşten önce…
Makul bir süre geçtikten sonra İzmirliye yeniden sorduğumuzda karşımıza çıkacak oranı tabi ki merak ediyoruz. Ancak bu yürüyüşün Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ‘başarısız, beceriksiz, etkili muhalefet yapamıyor, liderlik yönü zayıf’ gibi kanaatleri önemli ölçüde olumlu yönde değiştirdiğini düşünüyorum.
Bekleyip, izleyip, araştırıp göreceğiz.  Ve de göstereceğiz.

Demem o ki, Kılıçdaroğlu Ankara’dan İstanbul’a başlattığı tarihi yürüyüşle bir taşla 10 kuş birden vurmuştur. Partisindeki genel başkanlık meselesini ortadan kaldırmış, ana muhalefet olarak ülkenin gündemini belirleme gücünü eline almış, partisinin tabanında oluşan pek çok olumsuz kanaati tersine çevirmeye başlamış ve daha da önemlisi Meral Akşener’in kuracağı yeni partiye CHP’den olası oy kayıplarını azaltmak için önemli bir hamle yapmıştır.

Tabi ki ülkenin en önemli ihtiyacı olan adalet eksikliğinin altını çizerek sadece kendi tabanı için değil sadece 16 Nisan Referandumunda hayır diyen yüzde 49 için değil, adalet eksikliğini hisseden, hissedecek olan herkes için önemli bir milada imza atmıştır.
Hiç kuşku yok ki bir genel başkanı ‘adalet pankartıyla’ Ankara’dan İstanbul’a yürüten adalet ihtiyacı bu ülkede bundan sonra verilecek her adaletsiz kararın ardından hatırlanacaktır.
Aradan 50 hatta 100 yıl geçse bile…
Kılıçdaroğlu bu açıdan şimdiden tarihe geçmiştir.
*
Bu sütunlardan Kılıçdaroğlu’na pek çok kez eleştirilerini sıralamış bir gazeteci olarak diyorum ki; Kemal bey birçok açıdan 7 yıl öncesine dönmüş görünüyor.
Yani halkın/tabanın onu ‘Gandi Kemal’ diye çağırdığı yıllara…
Bu yürüyüş ona sadece sportif kondisyon sağlamakla kalmamış, onu koltuğu sallanan bir genel başkandan siyaseten daha diri, daha özgüveni yüksek bir lidere dönüştürmüş görünüyor.
Bunu katıldığı canlı yayında da ortaya koydu.
Haber Türk televizyonunda Nagehan Alçı’nın ‘sabotaj kokan’ sorularına verdiği yanıtlarla bir dönem Melih Gökçek’i mat ettiği televizyon programlarını akla getirdi. Ya da Şaban Dişli’yi, Dengir Mir Mehmet Fırat’ı ‘tuş’ ettiği netlikte konuştu uzun bir aradan sonra.
Mesela 16 Nisan akşamının tedirginliği yoktu üzerinde.

“Evet, bu bir FETÖ darbesidir. Ama bu FETÖ’cüleri o makamlara kim getirdi? Kim atadı? Ben mi atadım?’ derken çok doğru yerden vuruyordu.
Neden FETÖcülerin arkasındaki siyasi ayağa dokunulmuyor derken de…


Velhasıl Gandi’nin dönüşü filmini izliyor gibiyiz.
Bu yürüyüşün Türkiye’nin adalet sistemindeki arızayı tamir edeceği, Türkiye’nin 9 Temmuz’dan sonra daha adil bir ülke olacağı gibi çocukça duygulara sahip değilim.
Lakin bu yürüyüş bir milattır.
Adaletin önemli bir ihtiyaç olarak ilan edildiği bir milattır.
Bundan sonra Türkiye’yi yönetmeye soyunan her siyasi irade, adalet ihtiyacının altını kalın bir şekilde çizecektir. Ve de eninde sonunda Türk halkı eşit, adil yargılanma hakkına kavuşacaktır.
Belki de bir gün adalet, Kılıçdaroğlu’nun yoluna hayvan gübresi dökenlere, mola yerinde elektriğini kesenlere, tehditler-küfürler savuranlara da lazım olacaktır.
Kim bilir!
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TC misafir
 1 Temmuz 2017 Cumartesi 00:15
Ysk'nın halkın iradesini kanunları hiçe sayarak gasp etmesini ne çabuk unuttuk farkında mısınız? Kılıçdaroğlu o zaman hakkını aramak isteyen halkı durdurmuştu yürümek şimdi aklına geldi durduk yerde mücadele etmeden kimse size hakkınızı vermez, hak aranmaz alınır. Hakkın alınmasına engel olan Kılıçdaroğlu şimdi yollarda hak arıyor. Kılıçdaroğlu bu yürüyüşle parti içi muhalefeti absorbe ederek sadece koltuğunu sağlama aldı. Kısaca Kılıçdaroğlu'nun liderlik vasfında hiçbir değişiklik yok. 10 milyondan fazla insan sokağa çıkmadıkça hiçbir hak alamazsınız hele ki bu yargıyla.
 Kemal
 30 Haziran 2017 Cuma 17:21
Meral Akşener parti kurarsa chpden çok oy alacaktı. belki de kemal beyi yürüten bu oldu. kim bilir.
 Atatürk
 30 Haziran 2017 Cuma 16:58
Atatürk onları yenene kadar tanrıyı İngiliz zannediyordum.Mahathma Gandhi
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz