MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mesele ön seçim değil… Mesele…
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
12 Aralık 2014 Cuma

Mesele ön seçim değil… Mesele…

Dün Tire’deydim. Tire Adliyesi’nde mesaimiz vardı.
‘Gitmişken ilçenin nabzını tutayım, esnafla, partililerle konuşayım’ dedim.
Malum köy mallarının satışa çıkarılmasının sancıları halen sürüyor.
Belediye Başkanı’nın Aziz Kocaoğlu’nu hedef alan sözleri, CHP İlçe Başkanı’nın tüm eleştirilere rağmen CHP’li belediyenin taşeronluğunu yapması, Kılıçdaroğlu’nun ‘kara kutusu’ Gürsel Erol’un partiye Tire’den üye olması gibi ilginç, kafa karıştırıcı gelişmelerin yaşandığı Tire, kimileri için ‘uzak bir kasaba’ olsa da bazı yönleriyle İzmir hatta ülke siyasetinin merkezi olma özelliği taşıyor.
Bazı CHP’lilerle de bu kapsamda görüştüm.
Aralarında örgütün farklı kademelerinde üst düzey görevler alanlar da vardı. Tahmin edebileceğiniz gibi sohbetin konusu yapacağı sözü verilen ön seçimdi.
Kısa ama harareti yüksek sohbet sırasında bazen çok şaşırdığım şeyler de oldu.
Mesela Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de ön seçim yapacağına inanan birine rastlamadım.
Beni en fazla şaşırtan bu oldu.
Tamam, 2011 öncesinde böyle olmuştu. Kılıçdaroğlu milletvekili adaylarının ön seçimle belirleneceğini, İzmir’de de ön seçim yapılacağını 2011’de de söylemiş ama yapmamıştı.
Tamam, daha önce de ‘çarşaf-blok’ çelişkisi yaşanmıştı.
Ama bir kişi mi olmaz arkadaş… Bir kişi de inanmaz mı?
‘Hayır’ diyorum. ‘Bu kez farklı olabilir’ diyorum.
‘ESİAD’ın davetinde ben de vardım. Kulaklarımla duydum, gözlerimle gördüm. Kılıçdaroğlu aynen şöyle dedi’ diyorum. Çoğu örgütün farklı kademelerinde üst düzey görevlerde bulunmuş 8-10 kişilik bir topluluktan biri bile ‘olabilir’ demiyor.
Aksine, ‘sen anlat, anlat’ der gibi alaycı bir tebessümle karşılıyorlar beni…
Tabi ki Kılıçdaroğlu’nun ‘İzmir’de de üyelerle ön seçim yapacağız’ gibi gayet net, yoruma kapalı cümlesine herkesin inanmasını bekleyemezsiniz.
Bilhassa da CHP’de… Ama kimsenin inanmaması doğrusu benim için bile sürprizdi.
CHP Genel Başkanı için en zor olan da budur.
Ve her şeyi bırakıp ilk olarak bu durumla mücadele etmelidir.
Sanmayın ki bu duygu durumu sadece Tire’deki 3-5 profesyonel siyasetçi için geçerlidir.
Sonrasında farklı kesimlerden çok sayıda profesyonel siyasetçiye aynı soruyu yönelttim. Telefonla, yüz yüze… Hemen hepsinin yüzüne ve sözüne bu inançsızlık yansımıştı. Mesele Tire’deki bir avuç partilinin ön yargısı ya da yargısından ibaret değildi.
Mesele tüm örgütü saran bir güvensizlikle anlatılabilirdi ancak…
Sonra düşündüm.
İzmir’de ön seçim vaadi yapan Kılıçdaroğlu değil de Davutoğlu olsaydı.
Yahut Bahçeli…
Onların teşkilatları da böyle bir inançsızlığın/güvensizliğin pençesine düşer miydi?
Yani genel başkanlarına, önderlerine, liderlerine ‘güvenmeme’ halinden söz ediyorum…
Yanıtım ‘hayır, asla’ oldu. Sizin de yanıtınızın farklı olduğunu sanmıyorum.
*
İşte ön önemli mesele budur dostlar… Kemal Kılıçdaroğlu için en kritik viraj budur. 5-6 ay sonra ‘iktidara yürümek için’ halktan oy isteyecek olan Kılıçdaroğlu açısından en zor sınav budur.
Önce örgütünü ikna edeceksin. Örgütün sana güvenecek, inanacak… Arkanda dimdik duracak.
Tartışmayacak, tartıştırmayacak. Ve sokağa inip arkandan yürüyecek…
Yeni oylar, yeni seçmenler kazandıracak. Sandığa sahip çıkacak…
Peki, çok değil 10 gün önce kameraların önünde verdiğin söze bile inanmıyorsa bu örgüt…
Sen ön seçim yapacağım, üyelerle ön seçim derken bıyık altından gülüp, ‘tabi tabi’ diyorsa…
Sen ön seçim yapacağım dedikten birkaç gün sonra bir yardımcın çıkıp, ‘yöntem henüz belli değil’ diyorsa…
Gürsel Tekin gibi bir tecrübe abidesi ‘İzmir’de karşılaştığı’ ön seçim sorularından köşe bucak kaçıyorsa…
Dahası bırakınız örgütü… Tire’deki partilileri… İzmir’deki potansiyel adayları… Mevcut vekilleri…
Ön seçim yapılacağına ‘genel başkan yardımcıları’ bile ihtimal vermiyorsa…
İşiniz gerçekten zor demektir.
Ve o noktadan sonra ön seçim yapmanızın bile anlamı kalmamış demektir.
Ne bütçe görüşmelerinde yaptığınız etkili konuşmalar…
Ne Bülent Arınç’ın bile övgüsüne mazhar olan çıkışlarınız…
Hiçbiri kar etmez.
Yerinizde olsaydım… İşi gücü bırakıp örgüte yönelir, üyelerin ve seçmenlerin kalbini kazanırdım.
Ne yazık ki bu halinizle, savaş meydanında zafere askerini bile inandıramamış bir komutan gibi duruyorsunuz. Bu insanlar size neden inanmıyor, güvenmiyor? İlk olarak bu soruların yanıtını bulmalısınız. Ve inanın, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.
Ve savaş meydanındaki bir avuç inanmışla bile işiniz bugünden kolay olacaktır.
Genel anlamda şartlarınızın ne denli zor olduğunu herkes görüyor, kabul ediyor.
Rakibiniz devletin/milletin tüm imkânlarıyla üzerinize çöreklenirken sizin karşı koymanız tabi ki kolay değil. Maça en az 3-0 geride başlayıp tabelada öne geçmek tabi ki kolay değil.
Ama imkânsız da değil… Doğru teşhis tedavinin yarısı… Velhasıl Kılıçdaroğlu için örgütün güvenini kazanmak, ön seçim yapmaktan bile elzemdir.
**
Gelelim ön seçim meselesine… Kılıçdaroğlu’nun yoruma kapalı sözlerine rağmen ön seçim yapılmayabilir. Yapılsa bile, ‘üyeyle mi delegeyle mi’ yapılacak?
Hakimle mi savcıyla mı yapılacak?
Yoksa, bir şekilde ‘takvim yetişmeyecek’ de çok istenmesine(!) rağmen ön seçim sözü başka bir bahara mı tehir edilecek?
Doğrusu tüm bu soruların yanıtı, duyduğum onca senaryodan sonra ben de bile net değil.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 15 Aralık 2014 Pazartesi 10:44
Bu seçim son viraj. Ülkemiz açısından da CHP açısından da. Bunu okuyamayan, göremeyenler için sayfa kapanır.
 hasan hüsnü özgener
 13 Aralık 2014 Cumartesi 23:57
Bak kardeşim ben sol kültürden gelmiş bir C.H.P liyim hadi sıkıyorsa izmirde ön seçim yapmasınlar ,yetti artık yetti ben senin aman cumhuriyet gidiyor ,aman laiklik gidiyor diye diye beni anlamayan ekmeleddin tipli adamlara oy vermek zoruna degilim,adam gibi örgüte hizmet etmiş örgütün teveccühünü almış arkadaşlara canım başım üstüne duyurulurrrrrrrrrr......
 ercan hacıeminoğlu
 13 Aralık 2014 Cumartesi 21:47
aynen katılıyorum.
 Koltuk değneği
 13 Aralık 2014 Cumartesi 19:48
Nurettin Bey, destekçilerini alsınlar genel merkezin önünde ön seçim desinler diyorsunuz. Destekçileri bir kişi O da Genel Başkan. Ne olacak şimdi.
 Z.O.T
 13 Aralık 2014 Cumartesi 19:40
Onu bunu bilmem m.a.susam gibi bi kıymetli adam ön seçimde riske edilmemeli Kılıçdaroğlu kontenjanından TBMM ye yine sokulmalıdır. Ö n seçimle m.a.susam harcanmamalıdır. Yoksa izmir toptan kayıp. Gerisi ön seçimden çıksın fark etmez.
 nurettin gelmez
 13 Aralık 2014 Cumartesi 16:20
genelbaşkan önseçim diyor ama yetki parti meclisinde. aday olmayı düşünenler asla samimi değil önseçimi savunuyor gibi gözüküyorlar ama kalbleri atamada. adaylar sadece tribünlere oynuyor.gerçekten samimi iseler ve solcu olduklarını dile getiriyorlarsa .hak verilmez alınır diyerek parti meclisinden sadaka gibi önseçim beklemeden. destekçilerini alıp ankarada genel merkezin önüne yığılsınlar.ve bizde samimiyetlerini görelim.tabi yürekleri varsa. geçmiştede üyeler içinde önseçim önseçim diyenlerin atamada aday olarak çıktıklarını her partili biliyor
 Vaat edilenler/yapılanlar
 13 Aralık 2014 Cumartesi 11:51
Yerel seçimler için taahhüt edilen neydi: 1)Anketlerden çıkan dolayısyla halkta karşılığı olan, 2)Şaibeye karışmamış olan, 3)Eğitimli-donanımlı-birikimli olan aday olacak...Hatta belediye başkanlarının bütçe performansları dahi incelenecek...Allahaşkına hangisi yerine getirildi...Bunların hesabını veremeyen siyaset/parti olamaz ki, aynı kireç kuyusuna iki defa düşülmez...
 Ardahanlı Ali Nalın
 13 Aralık 2014 Cumartesi 10:17
Parti hiç bir zaman böyle yıpratılmamıştı.İlk defa ayaklar baş,başların ayak olduğu bir dönem yaşanmakta.Vizyon ve misyonu olmayan ve de konuşma,temsil yeteneği olmayan kişilerin vekil arenasına çıkması mümkün değildi.Ama ne yazık ki isimlere bakıyoruz izmirin kaderiyle oynayan çoğu çapsız vekil adaylığı için ağzının suyunu akıtmakta...
 Atatürk'le aldatanlar
 13 Aralık 2014 Cumartesi 10:14
Asıl sorun küçük olsun benim olsun anlayışıdır, nitekim YCHP tabanın hiç istemediği kişileri, görüşleri, uygulamaları birilerine yaranmak ve menfaat sağlamak için partiye dayanmaktadır, 1500 delegenin çoğunluğuna sahip olan partiyi resmen gütmekte, yünü sütü almaktadır. YCHP bu haliyle AKP'ye hizmet etmekte, partiye ülkeye ihanet etmektedir. En önemlisi çaresiz kılarak halkı umutsuzluğa sevk etmektedir. MV'ni bu kadar ayrıcalıklı hale getirirseniz. Ideoloji, vatan sevgisinin, vatandaşın esamesi okunmaz. Artık bu oyunlar, yalanlar herkes tarafından görülmekte.
 TORBALILI
 12 Aralık 2014 Cuma 23:33
sizce 2015 genel seçimi son şansı olan bir genel başkan en güçlü olduğu yerlerde ön seçim yapar mı....
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz