MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Notti Senza Luna- Aysız Geceler- Aşkın Gölgesi…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
15 Mart 2024 Cuma

Notti Senza Luna- Aysız Geceler- Aşkın Gölgesi…

“Aşk gönül işidir, vazgeçmek akıl işi” diyen yazar Gülşah Elikbank, Aşkın Gölgesi romanında okuru, akıl ve gönül arasındaki savaşın tarafı olmaya davet ediyordu.

Geçmişin peşini bırakmadığı bir kadın ve zamana direnen bir aşktı anlatılan.

Aşk zamana direnir…

Edebiyat profesörü ve yazar olan Esma, kocası öldükten sonra kızı Ece ile birlikte Berlin’de yaşamaya başlar. Sürekli annesiyle sorunlar yaşayan on yedi yaşındaki kızı Ece, bir gün bodrumda bir kitap bulur ve o kitapla birlikte annesini hiç tanımadığını fark eder. Bu kitabı bulmasının ardından Ece ve annesi Esma’nın hayatı hiç beklemedikleri şekilde değişecektir.

Değerli yazarımız, arkadaşımız Gülşah Elikbank’ın kaleme aldığı ve dokuz ülkede yayımlanan romanı Aşkın Gölgesi, aile, arkadaşlık ve aşk üzerine yazılmış, insanın içini ısıtan sıcacık ve etkileyici bir roman. Aşkın Gölgesi aynı zamanda 8.baskısıyla ülkemizde yeniden raflara girmeye de hazırlanıyor.

Gülşah Elikbank’ın Arapça olarak Orta Doğu’da da ses getiren ‘Aşkın Gölgesi’ adlı romanının İtalya’da da yayımlanmış olması nedeniyle önceki gün İzmir İtalyan Kültür Merkezi’nde bir kutlama gerçekleşti. Geceye İzmir İtalyan Konsolosu Daniele Bianchi de katıldı.  Aşkın Gölgesi romanından yazarın seçtiği bir bölüm İtalyanca ve Türkçe okundu. Ayrıca tanıtımda ‘Aşkın Gölgesi’ romanının hikayesini Gülşah Elikbank Türkçe anlatırken, İtalyan çevirmen Lia Lodovici katılımcılara İtalyanca aktardı. Konukların Aşkın Gölgesi romanına ve yazarın diğer kitaplarına, edebi kariyerine dair sorularıyla devam eden etkinlikte biz de sevgili arkadaşımızla gurur duyduk.“Gecenin ve romanın İtalyanca adı neden Notti Senza Luna- Aysız Geceler?” diye sorabilirsiniz. Romanın kahramanı Ece’nin bodrumda bulduğu kitabın adıdır “Notti Senza Luna- Aysız Geceler” ….  

Romandan İtalyan Kültür Merkezinde gerçekleşen gecede de okunan “mektup” bölümünü bugünkü yazımda paylaşmak istiyorum.

***

“Sevgili Esma, sana bu kitabı bir gu?n beni affedeceg?ini umarak go?nderiyorum. Biliyorum, acı gerc?ekleri bir kitap du?zeltemez ama ona bir s?ans ver ve oku lu?tfen” diye adeta yalvararak yazılmıs?tı not. I?mza, tam okunmuyordu. Sadece notun bas?langıcında bir “C” harfi okunabiliyordu. Notu bir kenara bırakıp mektubu heyecanla okumaya bas?ladı.

Bu bir as?k hika?yesi. Kırık do?ku?k... Kimi an soluk solug?a, kimi an inanılmayacak zorlukta. Sonu... Sonu bas?ından belliydi is?te ama sonunu bilerek, acısını hissederek kapılmaz mısınız siz hic? as?kın bu?yu?su?ne? Daha on yedimdeydim ilk kez onu go?rdu?g?u?mde. On yedi yıla sıg?an kocaman hu?zu?nlerim vardı, tas?ıması c?ocuk yu?reg?ime ag?ır gelen kederlerim vardı. Umudun cılız ıs?ıg?ı beni terk edeli, hayal kurmayı da, c?ocukc?a du?s?lere kapılmayı da bırakmıs?tım. Ona rastlayana kadar! Onun go?zlerinden kendimi unutana kadar hayat kendi c?izgisinde ilerliyordu. Oysa o, c?izginin dıs?ındaydı, uzanıp dokunmak istedim ona. Ates?inin yu?reg?imi nasıl yakacag?ını bildig?im halde...

Hic? sonlanmayacak sandıg?ım bir karanlıg?ın ic?inden bakmıs?tım ilk ona. Zifiri karanlıg?ın ic?ine sızan ilk ıs?ıktı go?zleri. Belki de bu yu?zden o kadar tanıdıktı yu?reg?ime. Kim bilir, solgun bir gu?nu?n ardından ilk kadehi ellerimden yudumlayacaktı; bir gu?n, bir yerlerde,

İcimde kes?fedilmemis? yerlere deg?ecekti usulca yu?reg?i. Titreyecekti karanlıg?ımın ic?inde u?rkek bir mum gibi, ag?ır ag?ır aydınlatacaktı suskunlug?umu. Kelimelerime yol go?sterecekti o sessizlikte. Hayallerimi, yerini unuttug?um o yerden geri c?ag?ıracaktı go?zleri. Eskileri bir yana yıg?acaktı kabullenerek. Ama yenilerini koyuverecekti avuc?larıma, isteyerek, umuda yol vererek.

Korkuyordum. Hic? bo?ylesi kaybolmamıs?tım. Ve bulunmayı hic? bu kadar arzulamamıs?tım. Okyanusun dibindeki kadar ıssızdı yu?reg?im, bilmeyen ic?in. Oysa ne hareketlidir, ne renklidir o derinlikler bakmayı bilen ic?in. Go?zlerim kapalıydı, ruhum gibi. Yu?reg?im su?rgu?ndu?, umudum gibi. Ve hepsi beraber o derinlikte, bir onun elinin deg?eceg?i o ıssız mavilikteydi.

Korkuyordum. Yeniden bas?lamaktan hic? bo?ylesine korkmamıs?tım. Ve yeniden yol almayı hic? bu kadar arzulamamıs?tım. Go?zleri kutup yıldızımdı sanki, ne yo?ne baksam ona dog?ru esiyordu ru?zga?rım. Kapılıp gitmek c?ok kolaydı, kokusuna karıs?ıp yok olmak da o?yle. Susmayı bilirdim, alıs?kındı yu?reg?im sessiz kabullenis?lere. Ama bo?ylesi ilk oluyordu ic?imde. I?lk kez sesim beni as?ıp bir bas?kasının yu?reg?inde duyulmak ic?in kanatlanıyordu. I?lk kez bir bakıs? yu?reg?imi bo?ylesi umutlandırıyordu.

Biliyordum, daha ilk anda biliyordum onun kaderim oldug?unu. O kaderin beni yok edeceg?ini daha ilk nefesimde hissediyordum. Yokluk onun kollarında, o?lu?mu?n sog?uk nefesi onun go?g?su?nde yakalayacak da olsa beni, durmayacaktım. Bu son umuda tutunmaya o?lesiye ihtiyacım vardı c?u?nku?. Sonum oldug?unu bilerek... Kader bizi hep yana yana, ama aslında hep ayrı yollarda tutarak yapmıs?tı hesabını. Ona hep c?ok yakındım ama bir o kadar da uzak. Yu?reg?ime yakın oldug?u anlardaysa hep c?ok gec? kalmıs?tık. Du?nlerimiz, gec?mis?imiz bizi ortak bir yarında bulus?turmaya yetmedi belki de. Bir du?nden ancak iki yarın c?ıkarabildik. Yenildik zamana...

Esma Karatay

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz